Türk arabesk müziğinin güçlü kadın seslerinden biri olan Güllü, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetmesinin ardından sadece müzik kariyeriyle değil, özel yaşamındaki karanlık detaylarla da yeniden gündeme geldi. Ünlü sanatçının, 1996 yılında nikah masasına oturduğu yapımcı Gürol Gülter ile olaylı boşanmasının ardında yatan nedenler, günümüzde yeniden sorgulanıyor. Özellikle Güllü'nün kızı Tuyan Ülkem ile yaşadığı kriz, hem boşanma sürecini hem de aile içindeki çatışmaları daha görünür hale getirdi.
Haberin Burada’nın haberine göre, Güllü’nün hayatındaki kırılma noktalarından biri de, şiddet gördüğü evliliği ve kızından kaynaklanan ciddi aile içi problemlerdi.
Güllü’nün Gürol Gülter ile Olaylı Evliliği Neden Bitti?
Arabeskin güçlü yorumcusu Güllü, 1996 yılında dönemin tanınmış yapımcılarından biri olan Gürol Gülter ile dünyaevine girdi. Evliliğinin ilk yıllarında sahneye ara veren sanatçı, o dönemde tamamen anneliğe ve ailesine odaklandı. Ancak evliliğin perde arkasında huzursuzluk giderek arttı.
2002 yılında boşanma kararı alan çiftin ayrılığı kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İddialara göre Güllü, eşinden psikolojik ve fiziksel şiddet gördü. Bu şiddet öyle boyutlara ulaştı ki, sanatçının hastaneye kaldırıldığı ve tıbbi müdahale aldığı dönemler yaşandı. Güllü, bu dönemi atlatmak için yeniden müziğe sarılarak sahnelere dönüş yaptı.
Yasaklı Madde Krizi ve Kızı Tuyan Ülkem İddiaları Gündeme Bomba Gibi Düştü
Güllü’nün ani ölümünün ardından magazin gündemini sarsan bir başka gelişme ise, kızı Tuyan Ülkem ile olan çalkantılı ilişkisi oldu. Uzun süredir aralarında gerilim yaşandığı bilinen anne-kız ilişkisi, Güllü’nün hayatının son yıllarında daha da karmaşık bir hal aldı.
Ünlü sanatçının menajerliğini üstlenen Ferdi Aydın, katıldığı bir programda, Tuyan Ülkem’in annesine karşı çok sert tavırlar sergilediğini, yasaklı madde kullandığını ve annesini tehdit ettiğini iddia etti. Hatta bu durumun Güllü’nün ruhsal çöküşünde ciddi etkisi olduğu da öne sürüldü.
Güllü’nün Şüpheli Ölümüne Gölge Düşüren Aile İçi Kaos
Güllü’nün evinin camından düşerek yaşamını yitirmesi şüpheli bir ölüm olarak kayıtlara geçerken, sosyal medyada “intihar mı, kaza mı, yoksa başka bir şey mi?” soruları yankı bulmaya devam ediyor. Kızının geçmişte sarf ettiği “Annemden nefret ediyorum” şeklindeki sözleri ve aile içindeki bitmeyen çatışmalar, bu ölümün arkasında daha fazlası olabileceği yönünde söylentilere neden oldu.
Ferdi Aydın’ın iddiaları arasında, Güllü’nün kızına hem maddi hem manevi çok fazla destek verdiği ancak buna rağmen şiddetli tartışmalar yaşadıkları da yer aldı. Bu süreçte Güllü’nün psikolojik olarak yıprandığı, çevresine artık “dayanamıyorum” dediği de ortaya atılan iddialar arasında.
Boşanma Sonrası Sahnelere Dönüş ve Sessiz Çığlıklar
Boşanma sonrası müziğe daha da sıkı sarılan Güllü, birçok projeye imza atarak yeniden sevenlerinin karşısına çıktı. Ancak kulislerde ve sahne arkası sohbetlerde zaman zaman “Her şey yolunda değil” imasında bulunan sanatçının, içsel olarak derin bir yalnızlık yaşadığı iddia edildi.
Sahnedeki gücü ve sesiyle hayranlarını mest eden Güllü’nün, özel hayatındaki acıları ve çatışmaları hiç göstermemeye çalıştığı, onun en büyük savaşıydı.
Güllü’nün Mirası: Bir Kadının Sessiz Mücadelesi
Güllü’nün müziğe kattıkları kadar, yaşadığı zorluklar da ardında büyük bir hikâye bıraktı. Toplumsal baskılar, şiddet, anne-kız ilişkisi ve psikolojik yıpranma... Tüm bu başlıklar, onun yaşadığı mücadeleyi daha görünür kılıyor.
Bugün hayranları, “Güllü yalnız mıydı? Onu bu sona ne götürdü?” sorularını sorarken, sanatçının hayatı bir kez daha tüm yönleriyle masaya yatırılıyor.
