Leeds Üniversitesi liderliğinde gerçekleştirilen uluslararası araştırma, insan vücudunun kendi içinde bağımlılık riski taşımayan doğal bir ağrı kesme mekanizması bulunduğunu ortaya çıkardı. Bilim insanlarına göre bu sistem, belirli sinir uçlarında ağrı sinyallerini azaltan doğal peptitler üretiyor.
DOĞAL PEPTİTLERİN AĞRI SİNYALLERİNİ AZALTTIĞI BELİRLENDİ
Araştırma, vücudun ‘benzodiazepin’ benzeri peptitler ürettiğini ve bu peptitlerin omurilik gangliyonlarında ortaya çıktığını gösterdi. Yalnızca çevresel sinir sisteminde etkili olan bu mekanizmanın, uyku hali, bilinç bulanıklığı veya bağımlılık gibi opioidlerde görülen yan etkilere yol açmadığı aktarıldı.
MEVCUT AĞRI KESİCİLERDEKİ RİSKLERE DİKKAT ÇEKİLDİ
Çalışmayı yöneten Leeds Üniversitesi’nden Prof. Nikita Gamper, mevcut ağrı kesicilerin sınırlı olduğuna vurgu yaparak, opioidlerin güçlü ancak bağımlılık açısından riskli olduğunu ifade etti. Gamper, daha güvenli alternatiflere ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
KRONİK AĞRIDA YENİ TEDAVİ UMUDU
Leeds Üniversitesi’nden ağrı tedavisi uzmanı Dr. Ganesan Baranidharan, kronik ağrının sağlık hizmetlerinde büyük bir yük oluşturduğunu açıkladı. Uzun süreli opioid ve sinir ilacı kullanımının ciddi yan etkiler doğurduğunu belirten Baranidharan, bu araştırmanın güvenli tedavilere kapı aralayabileceğini dile getirdi.
3,5 MİLYON STERLİNLİK YENİ FON SAĞLANDI
Prof. Gamper ve ekibinin çalışmaları ilerletmek üzere 3,5 milyon sterlinlik yeni bir fon aldığı kaydedildi. Beş yıl sürecek projede nöropatik ağrı biyolojik işaretleyicileri incelenecek ve doğal peptit mekanizması temel alınarak yeni tedavi yöntemleri geliştirilecek.
ULUSLARARASI EKİPTEN ORTAK ÇALIŞMA
Araştırma, Leeds Üniversitesi, Çin’deki Hebei Tıp Üniversitesi ve Cincinnati Üniversitesi ortaklığında yürütüldü. Çalışmanın ortak yazarı Prof. Xiaona Du, aynı sonuçlara ulaştıklarında araştırmayı derinleştirme kararı aldıklarını ifade etti.
GELECEKTE OPIOİDLERİN YERİNİ ALABİLİR
Keşfin, vücudun sinir sisteminde saklı doğal bir ağrı kontrol mekanizmasını ortaya çıkardığı belirtildi. Bulguların doğrulanması halinde, bağımlılık yapmayan ve güvenli yeni ağrı tedavilerinin geliştirilmesinin mümkün olabileceği aktarıldı.
