İstanbul Erkek Lisesi'nde 24-26 Kasım tarihlerinde yaşandığı iddia edilen taciz ve şiddet olaylarıyla ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. Sabah Gazetesi’nden Ceyda Karaaslan’ın haberine göre inceleme, yaşananların taciz değil, sistematik ve organize şiddet olduğunu ortaya koydu. 11. sınıf öğrencileri hakkında talep edilecek cezalar ise pazartesi günü disiplin kurulu tarafından netleşecek.
TACİZ İDDİALARI DOĞRULANMADI
Soruşturma sonucunda, 9. sınıf öğrencilerinin kız öğrencilere yönelik taciz iddialarının doğrulanmadığı belirtildi. Olayla ilgili herhangi bir somut delil, şikayet veya disiplin süreci bulunmadı.

“507 MADDELİK LİSTE” YANLIŞ ANLAMAYA YOL AÇTI
Olayla bağlantılı olarak sosyal medyada yayılan ve mağdur öğrencilere ait olduğu öne sürülen “507 maddelik liste”nin, başka bir öğrenci tarafından hazırlandığı ve ilk etapta sınırlı çevrede dolaştığı belirlendi. Kontrolsüz şekilde yayılması, özellikle kız öğrenciler açısından güvenlik ve huzur algısını olumsuz etkiledi. Ayrıca, mağdur öğrencilerin telefon ve tabletlerinde kız öğrencilere ait uygunsuz fotoğraf veya video da bulunmadı.
ÜST SINIF ÖĞRENCİLERİNDEN ALT SINIFA PLANLI ŞİDDET
Asıl şiddet olayları erkek öğrenci pansiyonunda meydana geldi. Üst sınıf öğrencileri, 9. sınıf öğrencilerini iradeleri dışında belirli alanlarda topladı, darp etti, ağır hakaretlerde bulundu ve baskı ortamı oluşturdu. Olaylar iki gece boyunca farklı mekanlarda tekrarlandı, üçüncü gün 10. sınıf öğrencileri de sürece dâhil oldu.
Raporlarda bazı durumlarda bıçak ve kol saati muşta gibi kullanılarak fiziksel şiddet uygulandığı, şiddetin üst sınıf-alt sınıf hiyerarşisi içinde ve çok sayıda fail ile mağdur arasında gerçekleştiği belirtildi. Yaşanan olaylar nedeniyle bazı öğrenciler güvenlik gerekçesiyle okuldan ayrılmak zorunda kaldı ve nakledildikleri okullarda damgalanma riskiyle karşılaştı.
AĞIR NİTELİKLİ DİSİPLİN İHLALİ VE REHBERLİK DESTEĞİ
Süreklilik, organizasyon ve mağduriyetin boyutu nedeniyle olaylar “ağır nitelikli disiplin ihlali” kapsamında değerlendirildi. Soruşturma raporunda, şiddete karışan öğrencilerin “kız öğrencileri koruma amacıyla hareket ettiği” ya da “kahramanlık sergilediği” iddialarının somut delillerle desteklenmediği vurgulandı. Bu tür söylemlerin, öğrenciler arasında kendi adaletini sağlama anlayışını normalleştirdiği ve eğitim ortamı ile hukuk düzeni açısından ciddi risk oluşturduğu ifade edildi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ise olaylardan etkilenen tüm öğrenciler için rehberlik ve psikososyal destek hizmetleri sağladı.




