Baharın kokusu bozkırlara yayılırken, Kazakistan’ın Almatı bölgesine bağlı Kegen ilçesinde yüzlerce kişi geleneksel “Kımızmurundık” festivalinde bir araya geldi. Bir zamanlar unutulmaya yüz tutmuş bu eski gelenek, artık sadece bir içecek şöleni değil, kültürel kimliğin yeniden inşası ve Türk dünyasının ortak mirasına sahip çıkma çağrısı olarak yankılanıyor.
Festivalde katılımcılara yaklaşık bir ton kımız ücretsiz ikram edildi. At yarışları, geleneksel oyunlar, halk müziği, el sanatları sergileri ve doğaçlama şiir yarışmaları (aytıs) etkinliğe renk kattı. Törenin kalbinde ise, ilkbaharın sonunda fermente edilen taze kımızın, dostlar ve komşularla paylaşılması ritüeli yer aldı.
“Kımızmurundık, sadece bir festival değil; bu toprakların belleğidir”, diyor yerel halktan Ayjan Tolegen. “Bu gelenekle biz hem tarihimize hem komşularımıza hem de doğaya olan bağlılığımızı kutluyoruz.”
Sovyetler Birliği döneminde göçebe yaşam tarzıyla birlikte birçok gelenek gibi Kımızmurundık da geri plana itilmişti. Ancak Kazakistan’ın 1991’deki bağımsızlığıyla birlikte bu gelenek yeniden hayat buldu. Bugün ise sadece bir köy şenliği olmaktan çıkıp etno-kültürel bir festival kimliği kazandı.
Kımız, yalnızca Kazakların değil, Kırgız, Moğol ve diğer Orta Asya halklarının da ortak içeceği. Bu nedenle festival, Türk dünyasını kültürel anlamda bir araya getiren güçlü bir bağ işlevi de görüyor.
Modernleşen dünyada köklerini arayan Kazak gençliği için Kımızmurundık, geçmişle gelecek arasında kurulan bir kültür köprüsü olmaya devam ediyor. Gelenekselin modernle buluştuğu bu festival, sadece kımızın değil, bir milletin yeniden dirilişinin simgesi olarak kabul ediliyor.
