Tianjin'de 31 Ağustos-1 Eylül arasında düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) 25. Zirvesi, küresel güç mücadelesinde yeni bir sayfa açtı.

Çin'in ev sahipliğinde gerçekleşen bu toplantı, rutin bir liderler buluşması değildi; Rusya-Ukrayna savaşı, ABD'nin ticaret tarifeleri ve Orta Doğu'daki çatışmalar gibi krizler ele alındı. Batı dünyasının gözleri bu zirvenin üzerindeyken, "Sürdürülebilir Kalkınma Yılı" başlığı altında toplanan zirvede asıl odak, güvenlik, ticaret ve enerji alanlarında ortak stratejiler geliştirmekti.

Çok kültürlü ve çok dilli bir örgüt olan ŞİÖ'nun son zirvesi sonucunda Tianjin Deklarasyonu imzalandı, 2035'e kadar uzanan ŞİÖ Gelişim Stratejisi onaylandı ve 24 belge kabul edildi. Zirvenin merkezinde Çin-Rusya ittifakı vardı. Şi Jinping, açılış konuşmasında "Az sayıda ülkenin kendi kurallarını dayatmaması" gerektiğini vurgulayarak adeta ABD'yi ve hegemon düzenini doğrudan hedef alan bir açıklama yaptı. Şi, ŞİÖ’nün barış ile kalkınmada daha büyük rol oynayacağını belirtti.

1353837 304010202

BATI'YA ALTERNATİF FİNANS SİSTEMİ

Çin'in ŞİÖ üyelerine 280 milyon dolarlık yardım vaadi, ittifakı finansal açıdan da güçlendirdi. Ayrıca, Batı'nın IMF gibi kurumlarına alternatif yaratma girişimi olan ŞİÖ Kalkınma Bankası'nın kurulması kararı, grubun ekonomik bağımsızlığını pekiştirecek bir hamle olarak karşımıza çıkıyor. Batı tarafından büyük bir izolasyonla karşılaşan Rusya, zirvede bu izolasyonunu kırmak için birçok fırsat yakaladı. Aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump’tan beklediği ivmeyi bulamayan Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ukrayna arabuluculuğunu tartıştı. Çin'in BeiDou navigasyon sistemi ve Uluslararası Ay Araştırma İstasyonu'na davetleri ise teknolojik üstünlük yarışında Doğu'nun elini güçlendiren özellikler oldu.

TÜRKİYE'NİN ZİRVEYE KRİTİK KATILIMI

Türkiye'nin katılımı, zirvenin en dikkat çekici unsurlarından biriydi. NATO üyesi olarak üçüncü kez diyalog ortağı sıfatıyla katılan Ankara, ‘Dünya 5’ten büyüktür’ vizyonuyla çok kutuplu dünya stratejisini pekiştirdi. Erdoğan, Putin'i Türkiye'ye davet ederken enerji ve ticaret alanındaki güçlü işbirliğini de vurguladı. Bölgesel düzeyde temaslarda bulunan Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’la bölgesel meseleleri görüştü. Şi ile yaptığı toplantıda danışma mekanizmalarını sürdürme anlaşmasını devam ettirdi. Bu adımlar, Türkiye'nin sadece Batı değil, ŞİÖ ülkeleriyle de enerji, ulaşım ve yatırım bağlarını derinleştirdiğini gözler önüne serdi. Özellikle İpek Yolu’nun bir uzantısı olan Orta Koridor projesi ve Zengezur Koridoru, Türkiye’yi doğu ile bağlayan önemli bir unsur oldu.

AZERBAYCAN VE ERMENİSTAN ARASINDA DİYALOG

Zirvenin özel anlarından biri, Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in Çin'de buluşmasıydı. ABD dışındaki ilk yüz yüze görüşme, 8 Ağustos Washington zirvesinden sonra gerçekleşti. İkili, barış sürecini tartıştı, yapıcı diyalog ve güvene vurgu yaptı. İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşme süreci, bu kez Doğu ev sahipliğinde gerçekleşti. Erdoğan, her ikisiyle ayrı ayrı görüşerek enerji işbirliği ve uzlaşmayı teşvik etti. Şi, Aliyev'e ŞİÖ üyeliği desteği verdi, yapay zeka ve finans anlaşmaları imzaladı. Paşinyan'la stratejik ortaklık ilan etti.