ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna savaşına ilişkin 7 Ağustos’a kadar ateşkes çağrısında bulunmasının ardından Washington ile Moskova arasında nükleer tansiyon yeniden yükseldi. Trump, Rusya’ya karşı iki nükleer denizaltıyı görevlendirdiğini duyurdu. Rusya ise bu hamlenin, donanmasına yeni katılan “Knyaz Pojarski” denizaltısı nedeniyle yapıldığını savundu.
MEDVEDEV’İN NÜKLEER TEHDİDİNE YANIT GELDİ
ABD Başkanı Trump, önceki akşam katıldığı Newmax yayınında yaptığı açıklamada, Rusya’nın eski devlet başkanlarından Dmitriy Medvedev’in açıklamalarına doğrudan yanıt verdi. Medvedev’in ABD’ye yönelik nükleer içerikli ifadelerinin ardından harekete geçtiğini vurgulayan Trump, şu ifadeleri kullandı:
“Bizi pervasızca nükleer savaşla tehdit eden Rusya’nın eski başkanlarından Dmitriy Medvedev’in sözlerini göz ardı edemezdim. Sosyal medya üzerinden bize saldıran bu kişinin sözlerinde bir parça bile gerçeklik payı varsa ABD vatandaşlarını korumak için önlem almalıydık. Bundan böyle iki denizaltımız artık bizi tehdit eden Rusya kıyılarına çok daha yakın bir bölgede sürekli savaş nöbeti tutacak.”
KUZEY DENİZLERİNDE YENİ DENGELER
Trump’ın açıklamalarıyla birlikte ABD’nin nükleer denizaltı hamlesi resmiyet kazanırken, Moskova’dan da dikkat çeken bir değerlendirme geldi. Rusya Federasyon Konseyi üyesi ve savunma uzmanı Senatör Vladimir Cabarov, ABD’nin bu adımının Medvedev’in açıklamalarıyla doğrudan bağlantılı olmadığını ileri sürdü.
Cabarov, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu değerlendirmeyi yaptı:
“Rusya askeri sanayisi birkaç gün önce nükleer silah taşıma kapasitesine sahip modern nükleer denizaltı ‘Knyaz Pojarski’ testlerini tamamlayarak Rusya Kuzey Donanmasına teslim etmişti. Murmansk bölgesinde konuşlanan kuzey donanmamız bu denizaltı ile kutup bölgesinde vurucu güç etkisini arttırmış oluyor. Trump bu yüzden Medvedev bahanesiyle kendi nükleer denizaltılarını bize yaklaştırma kararı almıştır.”
NÜKLEER DENGELER YENİDEN GÜNDEMDE
Kuzey Kutup bölgesindeki askeri hareketlilik, iki nükleer güç arasında son yıllarda görülen en açık caydırıcılık hamlelerinden biri olarak yorumlanıyor. ABD'nin nükleer denizaltılarını Rus kıyılarına yaklaştırması ve Rusya'nın Knyaz Pojarski denizaltısını donanmasına katmasıyla birlikte, tarafların birbirini doğrudan hedef aldığı bir denge stratejisi yeniden şekilleniyor.
