Beyin sağlığı için kritik öneme sahip olan Omega-3 yağ asitleri, son yıllarda nörolojik hastalıklarla olan ilişkileri nedeniyle daha fazla araştırılıyor. 800’den fazla kişinin kan örneklerini inceleyen bilim insanları, Alzheimer hastası kadınların kanında sağlıklı kadınlara kıyasla daha az Omega-3 bulunduğunu tespit etti. Özellikle EPA (eikosapentaenoik asit) ve DHA (dokosaheksaenoik asit) seviyelerinin belirgin şekilde düşük olduğu görüldü.
ARAŞTIRMA NEYE ODAKLANDI?
Çalışma, bitkisel kaynaklı ALA (alfa-linolenik asit) yerine doğrudan beyin sağlığıyla ilişkili olan deniz kaynaklı Omega-3 türlerine odaklandı. Vücudun ALA’yı EPA ve DHA’ya dönüştürme kapasitesi sınırlı olduğu için, araştırmacılar özellikle bu yağların beyin fonksiyonları üzerindeki rolüne dikkat çekiyor.
NEDEN KADINLAR DAHA FAZLA RİSK ALTINDA?
Araştırmanın en dikkat çekici bulgusu, Omega-3 eksikliğinin yalnızca kadınlarda görülmesiydi. Uzmanlar, bu durumun östrojen hormonu ile ilişkili olabileceğini belirtiyor. Östrojen, Omega-3 yağ asitlerinin beyne taşınmasını kolaylaştırıyor. Menopoz sonrası östrojen seviyelerinin düşmesi ise beynin bu yağlardan yeterince faydalanamamasına neden olabiliyor. Ayrıca östrojenin iyi kolesterol (HDL) düzeylerini artırıcı etkisinin azalması, Alzheimer riskini yükseltebilecek olumsuz bir kolesterol profiliyle sonuçlanabiliyor.
TAKVİYE ÇÖZÜM OLUR MU?
Araştırma, Omega-3 takviyelerinin Alzheimer’a karşı kesin koruyucu olup olmadığını kanıtlamıyor. Uzmanlar, çalışmanın yalnızca güçlü bir ilişkiyi ortaya koyduğunu ve neden-sonuç bağının kesinleşmesi için klinik deneylerin sonuçlanması gerektiğini vurguluyor.
UMUT VEREN SONUÇLAR
Her ne kadar kesin kanıtlar elde edilmemiş olsa da bulgular, Alzheimer hastalığının kadınlar ve erkeklerde farklı mekanizmalarla gelişebileceğini ortaya koyuyor. Deniz ürünlerinden alınan Omega-3 yağ asitlerinin, özellikle kadınlarda hastalığın önlenmesinde önemli bir rol oynayabileceği değerlendiriliyor.