Ataklar arasında hastalar genellikle tamamen sağlıklı görünür ve semptomsuz bir dönem geçirirler. Bu hastalık grubunun genel adı olan otoenflamatuar hastalıklar, otoimmün hastalıklardan farklı olarak, bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırmasından ziyade, aşırı veya kontrolsüz bir iltihaplanma tepkisi vermesiyle ortaya çıkar.

Periyodik hastalık kavramı, sadece ateşi değil, aynı zamanda tekrarlayan karın ağrısı, eklem ağrısı, döküntü ve kas ağrısı gibi diğer enflamatuar semptomları da içeren durumları kapsar. Bu durumlar, hem çocukluk çağında hem de yetişkinlikte ortaya çıkabilir ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Doğru tanı ve tedavi, uzun vadeli komplikasyonları önlemek ve hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için kritik öneme sahiptir.

Periyodik Ateş Sendromlarının Özellikleri ve Ortak Noktaları

Periyodik ateş sendromlarını bir araya getiren temel özellik, semptomların tekrarlayan ataklar halinde ortaya çıkmasıdır. Bu ataklar, genellikle günler süren yüksek ateş, yorgunluk, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, karın ağrısı, göğüs ağrısı, cilt döküntüleri ve lenf bezlerinde şişlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Ataklar arasında hastalar genellikle semptomsuz bir döneme girer; bu aralıklar birkaç haftadan aylara kadar değişebilir. Ataklar sırasında, vücutta enflamasyon belirteçleri (örneğin C-reaktif protein (CRP) ve sedimentasyon hızı (ESH)) önemli ölçüde yükselir, ancak bu yükseliş ataklar geçtikten sonra normal seviyelere döner. Bu durum, tanıda önemli bir ipucu sağlar. Periyodik ateş sendromlarının tanısı zor olabilir çünkü semptomlar genellikle enfeksiyon hastalıklarını taklit eder ve bu da yanlış tanılara yol açabilir.

Periyodik Ateş Nedenleri ve Oluşum Mekanizmaları

Periyodik ateş sendromlarının temelinde genellikle genetik faktörler yatar. Birçok periyodik ateş sendromu, spesifik genlerdeki mutasyonlarla ilişkilidir. Bu mutasyonlar, innate bağışıklık sisteminin inflamatuar yanıtını kontrol eden proteinlerin işlevini bozar. Örneğin, Akdeniz Ateşi (FMF) vakalarının çoğunda MEFV genindeki mutasyonlar sorumludur. Bu gen, piyrin adı verilen bir proteini kodlar ve piyrin, inflamasyonun kontrolünde önemli bir rol oynar. Mutasyonlar, piyrinin normal işlevini bozarak, kontrolsüz bir inflamatuar yanıtın tetiklenmesine neden olur. Benzer şekilde, diğer sendromlarda da (örneğin HIDS/MKD, TRAPS, CAPS) farklı genlerdeki mutasyonlar, inflamatuar yolları etkileyerek periyodik ateş ataklarına yol açar. Bu genetik kusurlar, vücudun inflamatuar mediyatörleri (sitokinler gibi) aşırı üretmesine veya düzgün bir şekilde baskılayamamasına neden olur, bu da sistemik enflamasyona ve ateşe yol açar. Bazı durumlarda ise belirgin bir genetik neden bulunamayabilir, bu da tanı sürecini daha karmaşık hale getirir.

Başlıca Periyodik Ateş Sendromları ve Ayırıcı Tanı

Periyodik ateş sendromları arasında en bilinen ve en yaygın olanları şunlardır:

  • Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF)

    Akdeniz çevresi popülasyonlarında daha sık görülen, MEFV genindeki mutasyonlarla ilişkili bir sendromdur. Ateş, karın ağrısı, eklem ağrısı ve plevrit/perikardit atakları ile karakterizedir. Tedavisinde kolşisin etkilidir.

  • Hiper-IgD Sendromu (HIDS) / Mevalonat Kinaz Eksikliği (MKD)

    Mevalonat kinaz (MVK) genindeki mutasyonlardan kaynaklanır. Ateş, lenfadenopati, döküntü, karın ağrısı, kusma ve eklem ağrıları ile seyreder. IgD seviyeleri genellikle yüksektir.

  • Tümör Nekroz Faktörü Reseptörü İlişkili Periyodik Sendrom (TRAPS)

    TNF Reseptörü Süperailesi 1A (TNFRSF1A) genindeki mutasyonlardan kaynaklanır. Ataklar daha uzun süreli (genellikle 1-3 hafta) ve şiddetli olup, ateş, kas ağrısı, periorbital ödem (göz çevresi şişliği) ve döküntülerle karakterizedir.

  • Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendromlar (CAPS)

    NLRP3 (kriyopirin) genindeki mutasyonlarla ilişkilidir. Bu sendromlar, farklı şiddetlerde üç alt tipi içerir: Ailevi Soğuk Otoenflamatuar Sendrom (FCAS), Muckle-Wells Sendromu (MWS) ve Neonatal Başlangıçlı Multisistem Enflamatuar Hastalık (NOMID)/Kronik İnfantil Nörolojik Kutanöz Artiküler Sendrom (CINCA). Soğuk tetikleyicilerle artan ateş, döküntü, eklem ağrısı ve bazı tiplerde nörolojik tutulum görülebilir.

    Hepatit B nedir? Hepatit B belirtileri nelerdir, nasıl bulaşır?
    Hepatit B nedir? Hepatit B belirtileri nelerdir, nasıl bulaşır?
    İçeriği Görüntüle
  • Periyodik Ateş, Aftöz Stomatit, Farenjit ve Servikal Adenit Sendromu (PFAPA)

    En sık görülen ve genellikle genetik bir temeli olmayan periyodik ateş sendromlarından biridir. Belirli bir düzenle tekrarlayan ateş atakları (genellikle 3-6 haftada bir), ağızda aftlar, boğaz ağrısı (farenjit) ve boyun lenf bezlerinde şişlik (servikal adenit) ile karakterizedir. Genellikle çocukluk çağında başlar ve ergenlik döneminde kendiliğinden düzelebilir. Tedavisinde steroidler atakları kesmede etkilidir, bazı vakalarda tonsillektomi düşünülebilir.

Periyodik Ateş Yapan Diğer Hastalıklar ve Durumlar

Periyodik ateş, sadece genetik otoenflamatuar sendromlara özgü değildir. Periyodik ateş yapan hastalıklar arasında, periyodik ateş sendromlarını taklit edebilen ancak farklı nedenlere sahip durumlar da bulunur. Bunlar arasında tekrarlayan enfeksiyonlar (örneğin sık tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonları), siklik nötropeni (nötropeninin belirli aralıklarla düşmesiyle oluşan enfeksiyonlara yatkınlık), bazı maligniteler (lenfoma gibi), Crohn hastalığı gibi inflamatuar bağırsak hastalıkları ve otoimmün hastalıklar (juvenil idiyopatik artrit gibi) yer alabilir. Bu nedenle, periyodik ateş şikayeti olan bir hastanın doğru tanısını koymak için detaylı bir öykü, fizik muayene, laboratuvar testleri ve bazen genetik analizler gereklidir. Ayırıcı tanıda, semptomların sıklığı, süresi, eşlik eden belirtiler ve aile öyküsü önemli ipuçları sunar.

Kaynak: Haber Merkezi