Tıbbi açıdan, sendrom, gözyaşı ve tükürük bezlerinin iltihaplanması (duktal sialoadenit ve dakriyoadenit) ile karakterizedir. Hastalığın şiddeti kişiden kişiye değişir ve bazı kişilerde hafif semptomlarla seyrederken bazıları ise daha ciddi komplikasyonlar yaşayabilir. Sjögren sendromunun teşhisi, hastanın semptomları, fizik muayene bulguları ve kan testleri ile konur. Özellikle, anti-Ro (SSA) ve anti-La (SSB) antikorlarının varlığı teşhiste önemlidir.
Sjögren Sendromunun Belirtileri
Göz ve Ağız Kuruluğu
Sjögren sendromunun en yaygın belirtisi, ağız ve göz kuruluğudur. Ağız kuruluğu (kserostomi), yutma güçlüğü, konuşma zorluğu ve tat duyusunda azalma gibi sorunlara yol açabilir. Göz kuruluğu (keratokonjunktivit sikka) ise gözlerde yanma, kaşıntı, batma ve bulanık görme gibi şikayetlere neden olabilir. Bu kuruluk, günlük yaşam aktivitelerini önemli ölçüde etkileyebilir.
Diğer Semptomlar
Sjögren sendromu, göz ve ağız kuruluğunun yanı sıra diğer semptomlara da yol açabilir. Bunlar arasında yorgunluk, eklem ağrıları (artralji), kas ağrıları (miyalji), ateş, lenf bezlerinde şişme, cilt kuruluğu ve vajinal kuruluk yer alabilir. Bazı kişilerde, Sjögren sendromu, akciğer, böbrek veya sinir sistemini de etkileyebilir. Bu durumlar daha ciddi ve tedavi gerektiren komplikasyonlara işaret edebilir.
Sekonder Sjögren Sendromu Nedir?
Sekonder Sjögren sendromu, başka bir otoimmün hastalıkla birlikte görülen Sjögren sendromu türüdür. En sık görülen eşlik eden otoimmün hastalıklar romatoid artrit ve lupus'tur. Bu durumda, Sjögren sendromu semptomları, ana otoimmün hastalığın semptomlarıyla birlikte ortaya çıkar ve teşhis ve tedavi daha karmaşık hale gelir. Sekonder Sjögren sendromu olan kişilerde, semptomlar daha şiddetli olabilir ve daha fazla organ tutulumu görülebilir.
Sjögren Sendromunun Tedavisi
Sjögren sendromu için özel bir tedavi yoktur, ancak semptomları yönetmek ve komplikasyonları önlemek için çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. Tedavi, hastanın semptomlarının şiddetine ve türüne bağlı olarak kişiselleştirilir. Tedavi seçenekleri arasında yapay gözyaşı ve tükürük ikame ediciler, ağız nemlendiriciler, göz ve ağız için nemlendirici jeller, ağrı kesiciler ve iltihap önleyiciler yer alır. Bazı durumlarda, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar reçete edilebilir. Düzenli göz ve ağız muayeneleri, enfeksiyon riskini azaltmak için önemlidir. Yaşam tarzı değişiklikleri, örneğin bol su içmek, kuru ortamlardan kaçınmak ve düzenli olarak göz ve ağız hijyenine dikkat etmek de semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir.
Sjögren Sendromu Ne Demek?
Sjögren sendromu, gözyaşı ve tükürük bezlerinin iltihaplanması nedeniyle ortaya çıkan bir otoimmün hastalıktır. Bu iltihaplanma, ağız ve göz kuruluğu gibi semptomlara yol açar. İsveçli doktor Henrik Sjögren'in adını taşıyan bu hastalık, vücudun kendi dokularına karşı bağışıklık sisteminin yanlışlıkla saldırısından kaynaklanır. Hastalığın şiddeti kişiden kişiye değişir ve bazı kişilerde hafif semptomlarla seyrederken, bazılarında ise daha ciddi organ hasarına neden olabilir.