İstanbul’da stent pazarlığı skandalıyla gündeme gelen Özel Aile Hastanesi’nin bağlı bulunduğu İlkem Öztürk Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi, mali sıkıntıya girerek konkordato ilan etti. Şirket, mahkeme kararıyla 28 Haziran 2025’e kadar bir yıllık kesin konkordato mühleti aldı.
MAHKEME İLKE ÖZTÜRK SAĞLIK HİZMETLERİ’NE KESİN KONKORDATO MÜHLETİ VERDİ
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, İlkem Öztürk Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin borçlarını yeniden yapılandırma talebini kabul ederek şirkete bir yıl süreyle konkordato mühleti tanıdı. Bu süreçte şirket, icra takiplerinden korunacak ve borçlarını belirlenen plan kapsamında ödeyebilecek.
Konkordato kararı, Aile Hastanesi’nde yaşanan stent pazarlığı skandalının ardından geldi. Skandalın ardından Sağlık Bakanlığı ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü hastane hakkında soruşturma başlatmış, ilgili birimin faaliyetleri durdurulmuştu.
STENT SKANDALININ ARDINDAN HASTANE HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Aile Hastanesi’nde kalp krizi geçiren bir hastayla ameliyat masasında 50 bin liralık stent pazarlığı yapılmış, olayın görüntüleri kamuoyuna yansımıştı. Sağlık Bakanlığı, soruşturma başlatıldığını duyurmuş, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü hastaneye idari para cezası vermişti.
Yapılan incelemelerde hastaya önerilen stentin tıbben gereksiz olduğu belirlendi. Mağdur hasta, Sultangazi Haseki Hastanesi’ne sevk edilerek yeniden anjiyo edildi ve özel hastanede önerilen üçüncü stentin aslında gerekmediği ortaya çıktı.
Konuya ilişkin olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’na, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ve işlem sırasında pazarlığa engel olmayan hekimler hakkında da İstanbul Tabipler Odası’na bildirimde bulunulacağı açıklandı.
AİLE HASTANESİ ŞAFAK HASTANELERİ GRUBUYLA BAĞLANTILI ÇIKTI
Konkordato ilan eden İlkem Öztürk Sağlık Hizmetleri A.Ş., aynı zamanda Şafak Hastaneleri Grubu’nun da sahibi. 1998 yılında Saim, Seçim ve Mehmet Öztürk kardeşler tarafından kurulan grup, 2000’li yıllarda İstanbul’daki birçok özel hastaneyi bünyesine kattı.
Şafak Hastaneleri, 2012 yılında yürütülen “Yenidoğan Çetesi” soruşturmasında adı geçen 19 hastane arasında yer almıştı. O dönemde yapılan incelemelerde, bazı özel hastanelerde doğum yapan ailelerden usulsüz ücret talep edildiği ortaya çıkmıştı.
ŞAFAK GRUBU 1998’DEN BU YANA SAĞLIK SEKTÖRÜNDE FAALİYET GÖSTERİYOR
Şafak Grubu’nun temelleri, 1998’de Gaziosmanpaşa Şafak Hastanesi’nin satın alınmasıyla atıldı. Grup, 2012 yılında Bahçelievler’deki JFK Hospital’ı Acıbadem Sağlık Grubu’na sattı ancak 2016’da aynı hastaneyi Aile Hastanesi adıyla geri aldı.
Yunanistan merkezli Marfin Investment Group’a (MIG) ait Hygeia adlı sağlık şirketi, 2008’de hastanenin yüzde 50 hissesine 47 milyon dolar ödemişti. Ancak 2011 yılında Hygeia, Türkiye’deki 4 hastanenin de sahibi olan Genesis Holdings SA’daki hisselerini 22 milyon dolara Öztürk ailesine geri sattı.
Grup, 2013 yılında Özel Ataköy Hastanesi’ni de bünyesine katarak sağlık alanındaki yatırımlarını büyüttü.
ÖZTÜRK AİLESİ SAĞLIK ALANINDAKİ YATIRIMLARINI YENİDEN ŞEKİLLENDİRİYOR
Grubun yöneticilerinden Saim Öztürk, geçmişte AK Parti’den Kırşehir milletvekili aday adayı olmuş ve bir dönem İstanbul Şafak Hastaneleri’nin yönetim kurulu başkanlığını yürütmüştü. Halen Aile Hastanesi’nin yönetim kurulu başkanlığını sürdürüyor.
Diğer ortaklardan Seçim Öztürk’ün kızı Ceyda Öztürk, 2021 yılında TBMM Başkan Vekili Celal Adan’ın oğlu Sinan Buğra Adan ile Çırağan Sarayı’nda evlendi. Düğüne MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dönemin TBMM Başkanı Mustafa Şentop, dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, dönemin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve iş insanı Ali Koç gibi çok sayıda isim katıldı. Nikah şahitleri arasında Binali Yıldırım ve Devlet Bahçeli yer aldı.
SAĞLIKTA ÖZELLEŞME VE MALİ KRİZ TARTIŞMALARI
Aile Hastanesi’nin konkordato kararı, özel sağlık sektöründe artan mali krizleri gündeme getirdi. Kamu-özel ortaklığı modeliyle büyüyen sağlık işletmeleri son yıllarda borç yükü altında kaldı.
Uzmanlar, özel sağlık kuruluşlarının finansal darboğaza girmesinde artan işletme maliyetleri, SGK ödemelerindeki gecikmeler ve rekabet baskısının etkili olduğunu belirtiyor. Sağlık hizmetlerinde serbest piyasa modeline geçilmesiyle başlayan bu süreç, birçok özel hastaneyi ekonomik koruma altına başvurmaya itti.
