Son yıllarda suça sürüklenen çocukların işlediği suçlar, yetişkin suçlularla neredeyse eşdeğer bir seviyeye ulaştı. Yunus Polisi Kaan Öztürk, çocukların uyuşturucudan kasten yaralamaya, mekan kurşunlamadan silah suçlarına kadar ciddi suçlara karıştığını belirterek, “Suça sürüklenen çocuklarla suçlu yetişkinler arasındaki fark neredeyse kalmadı” dedi.
ÇOCUKLARIN SUÇ PROFİLİ NASIL?
Son yıllarda suça sürüklenen çocukların işlediği suçlar, yetişkin suçlularla neredeyse eşdeğer bir seviyeye ulaştı. Kaan Öztürk, çocukların en çok uyuşturucu bulundurmak ve kullanmak, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri üretmek, ithal etmek ya da ihraç etmek, kasten adam yaralama ve mekan kurşunlamaları gibi ciddi suçlara karıştığını aktardı. Öztürk, “Suça sürüklenen çocuklarla suçlu şahıslar arasındaki fark neredeyse kalmadı. Aynı tür suçlar artık çocuklarda da görülüyor” dedi.
HANGİ YAŞLARDA DAHA FAZLA SUÇ İŞLENİYOR?
Suça sürüklenen çocuklar genellikle üç yaş grubunda inceleniyor: 0-12, 12-15 ve 15-18 yaş arası. Ancak Öztürk, suç oranının özellikle 12-18 yaş aralığında daha yoğun olduğunu vurguladı. “Bu yaş grubu, dış etkilere daha açık ve suça yönelme riski daha yüksek” şeklinde konuştu.
SUÇA SÜRÜKLEYEN TEMEL ETKENLER
Öztürk, çocukları suça iten başlıca nedenleri aile yapısının bozulması, arkadaş çevresi ve sokakta tanıştıkları kişiler olarak sıraladı. Ayrıca çocukların kolay para kazanma hayalleri ve sosyal medyada ya da dizilerde gördükleri suçluların hayatlarına özen göstermeleri de önemli etkenler arasında dedi.
Öztürk, çocuklarla karşılaştıklarında izledikleri yaklaşımı şöyle anlattı:
“Biz yunus polisleri olarak 7/24 sokaktayız ve çocuklarla birebir temas halindeyiz. Onlara genellikle abi-kardeş gibi yaklaşarak, neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlatıyoruz. Bizi örnek almalarını ve suça karışmadan düzgün bir yaşam sürmelerini öğütlüyoruz.”
MEVCUT SİSTEM YETERLİ Mİ?
Yunus Polisi Öztürk, mevcut sistemin çocukların yeniden suça yönelmesini önlemede uygun olduğunu düşünüyor. “0-18 yaş aralığındaki çocuklara ağır cezalar vermek çözüm değil. Tam tersine, topluma kazandırmak daha zor hale gelir” dedi.
Öztürk, çözümün aile ve sosyal destekle mümkün olabileceğini vurguladı.
“Çocuklar hata yapabilir, herkes hata yapar. Ancak aileler, çocuklarının üstüne düşmeli, onları tehlikeli arkadaş çevresinden ve sokaklardan uzak tutmalı. Sanat, spor, eğitim gibi alanlara yönlendirilmeli.”
