Askerî yetkililer ve bilim insanlarının birlikte yürüttüğü çalışmalarda, yerin metrelerce altında mühürlü bir geçide ulaşıldı. Bu geçitte ise insanı andıran fakat insandan çok daha büyük ve karmaşık görünümlü zırhlı figürler bulundu.
GEÇMİŞTEN GELEN BİLİNMEYEN BİR TEKNOLOJİ Mİ?
Buluntuların en dikkat çeken özelliği, figürlerin üzerindeki son derece detaylı miğferler, gövde zırhları ve ellerinde bulunan silah benzeri yapılar oldu. Yapılan ilk incelemelere göre bu parçaların herhangi bir bilinen antik döneme veya günümüz teknolojisine ait olmadığı, adeta bir “başka çağın mühendislik ürünü” izlenimi verdiği bildiriliyor.
Uzmanlar, bu figürlerin birer heykel olup olmadığı ya da içlerinde biyolojik bir varlık taşıyıp taşımadığı konusuna henüz netlik kazandıramadı. Ancak geçidin kendisinin mühürlenmiş yapısı, bu varlıkların bilinçli olarak gömüldüğü ya da izole edildiğine işaret ediyor.
“UYUYAN BİR ORDU” TEORİSİ GÜNDEMDE
Keşifle ilgili çarpıcı bir yorum ise, bu yapıların “uyandırılmayı bekleyen bir birlik” olabileceği yönünde. Bazı araştırmacılar, bu varlıkların bir tür kriyojenik ya da metafizik uyku hâlinde olabileceğini öne sürerken, başka bir kesim de bunun dünya dışı yaşam formlarının dünyada bıraktığı izlerden biri olduğunu savunuyor.
GÜVENLİK GEREKÇESİYLE BÖLGEYE ERİŞİM YASAKLANDI
Keşif haberlerinin basına sızmasının ardından, kazı bölgesi güvenlik kuvvetlerince tamamen kapatıldı. Resmî kaynaklardan konuya dair henüz net bir açıklama yapılmazken, olayın büyüklüğü ve uluslararası ilgisi nedeniyle hükümetler arası temasların bile devreye girdiği öne sürülüyor.
Kazı alanından sızan bazı görüntüler sosyal medyada büyük yankı uyandırırken, bölgedeki faaliyetlerin bir süreliğine askıya alındığı bilgisi paylaşıldı. Ancak uzmanlar, bu yapının açıklanabilmesi için yıllar sürecek çok disiplinli araştırmaların gerekli olabileceğini belirtiyor.