Trafik kazası geçiren vatandaşlar, hasarın ve travmanın yanı sıra yeni bir tehlikeyle daha karşı karşıya: Sahte vekalet tuzağı. Kendilerini "hasar danışmanı" ya da "hukuk bürosu çalışanı" olarak tanıtan kişi ve şirketler, kazazedelere ulaşıp yüksek tazminat vaadiyle noter vekaleti talep ediyor. Bu kişilerin büyük bölümü ne avukat ne de yasal danışman. Vekalet verdikleri kişilerin kim olduğunu sorgulamayan mağdurlar, tazminatlarının önemli bir kısmından mahrum kalıyor, hatta bilgileri dışında adlarına işlemler yapıldığını fark ettiklerinde iş işten geçmiş oluyor.
KAZAZEDEYE TUZAK
Trafik kazası geçiren vatandaşlar, henüz yaşadıkları şoku atlatamadan yeni bir tehlikeyle daha karşı karşıya kalıyor: Sahte hukukçular! Kendilerini "hasar danışmanı" ya da "hukuk bürosu çalışanı" olarak tanıtan bazı kişi ve şirketler, kazazedelerin kişisel bilgilerine ulaşıp tazminat sürecini yöneteceklerini öne sürerek vekalet talep ediyor. Oysa bu kişiler ne avukat ne de yasal danışman. Üstelik kazazedelerin adına yapılan işlemlerden çoğu zaman kendilerinin haberi bile olmuyor.
Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Kürşat Ergün, sahte danışmanların kişisel verilere ulaşıp kazazedeyle iletişime geçtiğini, güven telkin ederek noter vekaleti aldığını belirtiyor. “Vekaletname gibi belgeler üzerinden birçok işlem yürütülüyor. Bu kişilerin avukatlık yetkisi olmadığı halde para tahsilatlarına kadar pek çok süreçte mağdurların yerine hareket ettiklerini görüyoruz” diyen Ergün bu sürecin sonunun çoğu zaman ikinci bir mağduriyet olduğunu vurguluyor.
Kişisel verilerin elde edilme şeklinin de hukuka aykırı olduğunun altını çizen Ergün, bu bilgilerin büyük ihtimalle içeriden sızdırıldığını ya da yasa dışı yollarla ele geçirildiğini söylüyor.
Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili İbrahim Güllü de trafik kazaları sonrası mağdurlara ulaşan aracıların, “Tazminatınızı en yüksek biz alırız” söylemiyle vekalet koparmaya çalıştığını ifade ediyor. Güllü, "Kazazedenin eline 100 bin liralık tazminatın 75 bini geçiyor, geri kalanı bu aracı firmaya gidiyor. Üstelik mağdur çoğu zaman bu bölüşümden habersiz" diyor.
Hatta noter masraflarının dahi bu kişiler tarafından karşılandığını belirten Güllü, böylece insanların daha kolay ikna edildiğine dikkat çekiyor.
KAZA TUTANAKLARI NASIL ELLERİNE GEÇİYOR?
Söz konusu kişi ya da şirketlerin, trafik kazasına karışanlara dair detaylı bilgilere erişimi ciddi soru işaretleri yaratıyor. Güllü bu noktada önemli bir uyarıda bulunuyor: "Kazadan kısa süre sonra onlarca firma mağdura ulaşabiliyorsa burada sistemsel bir açık ya da yasa dışı bir paylaşım olduğu ortada. Bu bilgilerin sızdırılması veya izinsiz kullanılması, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırıdır."
Kazazedelerin haklarını ararken sadece güvenilir hukuk bürolarına ya da tanıdıkları avukatlara başvurmaları gerektiği aktarılıyor. Sigorta şirketleriyle doğrudan iletişim kurarak da değer kaybı tazminatı süreci başlatılabiliyor. Anlaşmazlık durumunda ise Sigorta Tahkim Komisyonu veya mahkeme yoluna gidilmesi öneriliyor.
Vatandaşların bilgileri dışında kendilerine ulaşan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmaları durumunda, kötü niyetli firmalar için caydırıcı bir ortam oluşabileceği belirtiliyor.
TUZAĞA DÜŞMEMEK İÇİN NELER YAPMALISINIZ?
- Tanımadığınız kişilere asla vekalet vermeyin.
- Noter işlemlerinden önce danıştığınız kişinin gerçekten avukat olup olmadığını kontrol edin.
- Sigorta şirketinize doğrudan başvurarak değer kaybı tazminatı alabilirsiniz.
- Tüm süreci belgeleyin, şüpheli durumlarda mutlaka yasal yollara başvurun.
- Barolardan veya resmi avukat platformlarından avukat doğrulaması yapın.
Trafik kazası sonrası hak ararken ikinci bir mağduriyet yaşamamak için dikkatli olmak şart. Tanımadığınız kişilerin “yüksek tazminat” vaatlerine kapılmayın. Çünkü bazen hakkınızı ararken, hakkınızı kaybedebilirsiniz.