Mirsaid Sultangaliyev, Türk dünyasının eşsiz isimlerinden biridir. Türk tarihinde, kendine ait geliştirdiği düşünce kuramlarıyla ender rastlanan bir fikriyatın sahibidir. Galiyev’in düşünceleri, Türk devletlerinde aydınları derinden etkileyen bir yapıdadır.

Sultangaliyev kimdir?

Galiyev, 13 Temmuz 1982 tarihinde Başkurdıstan eyaletinin en kalabalık Tatar köylerinden biri olan Elimbetova’da doğdu. Babası Türk milliyetçisi bir öğretmendi. 13 kardeşi vardı. Kalabalık bir aile oldukları için kendi özgür iradelerini kurgulayabilen bir çevrede büyüdü.

İlk eğitimini doğduğu köyde aldı. İçinde büyüdüğü toplumun oldukça genç hatta çocuk sayılabilecek bir nüfusa sahip olması nedeniyle pedagoji bilimine yöneldi. 1907 yılından itibaren Kazan’da dönemin en ileri pedagoji eğitimlerinden birini aldı. İnsan psikolojisi, azınlık sosyolojisi gibi kavramları bu dönemde öğrendi. Çocukların, tarih, kültür ve medeniyet ile kurduğu bağı ayrıca inceledi. 1912 yılında kısmi olarak Moskova’da pedagoji tahsiline devam ettikten sonra öğretmen oldu.

Tatar köylerinin önemli bir bölümünde öğretmenlik mesleğini icra etti. Türk tarihine, Türk kültürüne yönelik Rusların taşıdığı düşmanlığa, esir Türk halklarının verdiği tepkilerle tanıştı. Resmi öğretinin içinden gelen biri olarak, Tatarların taşıdığı “eşit olma” duygusunu içselleştirdi.

Bir süre Ufa’da kütüphane sorumlusu olarak çalıştı. Galiyev’in bu dönemi, fikri temellerini oluşturmasına yol açtı. Turancı, Türkçü, İslamcı ve Sosyalist fikirlerini bu dönemde edindi. Ufa, Kazan, Bakü gibi o dönem Rusya’ya bağlı önemli Türk kentlerinde gazetecilik ve yazarlık yaptı. Mehmet Emin Resulzade’nin yakın arkadaşlarından biri olarak onun çıkardığı dergi olan “Açık Söz’de” çalıştı. Azerbaycanlı Türk liderlerle kurduğu temas "Turancı" fikirlerini derinden etkiledi. Azerbaycan Türklüğünün turan anlatılarından yoğun bir şekilde beslendi. Daha sonra Beyaz Ordu, olarak bilinen Menşeviklerin yayınladığı “Bakü” gazetesinde “Müslüman dünyasından haberler” köşesini hazırladı ve sayfa sorumlusu oldu.

Galiyev’in yayınları, Rusya içindeki Türkleri derinden etkiledi. Galiyev, sanılanın aksine Türk realitesini ve İslam’ın ilkelerini kabul eden yayınlar yapıyordu. O dönem için Rusların kabul edebileceği bir tarz değildi. Ancak Galiyev’in çizgisi mevcut durumdan bağımsız bir hale büründü. 1917 Ekim devrimi karışıklıklarıyla mücadele eden Ruslar, Galiyev’in faaliyetlerini inceleme fırsatı bulamadı. Galiyev, yapmış olduğu faaliyetleri belirli bir sistematiğe oturttu. Pek çok önemli eseri Tatar Türkçesine çevirdi. Türkçe metinlerin yasaklandığı Rusya’da gerçekleştirilmesi güç bir adım attı. Tatar köylerinde okuma yazma seferberliği başlatarak, çevirdiği kitapları kendi bütçesinden karşılayarak dağıttı. Galiyev’in kültürel faaliyetleri, ilerleyen dönemdeki siyasal faaliyetlerinin de temelini oluşturdu.

C9833032D497E23D3E56C7Ba6428479D

*Gençlik yıllarına ait bir fotoğraf

1917 devrimi sonrası Kazan Müslüman Sosyalist Komitesine katıldı. Bu dönem Galiyev’in “Ulusal Komünizm” adını verdiği Türkçü, Turancı, İslamcı ve Sosyalist fikriyatının temellerini atmasını sağladı. Tatar feodalizmiyle mücadeleyi düşüncesinin merkezine koydu.

1917 yılından sonra başlayan Rusya’daki iç karışıklıkta Lenin’in tarafında yer aldı. Bolşeviklerin ordusunda önemli bir Tatar lider olarak görevler üstlendi. Beyaz ordusunun yenilmesinin ardından Sovyetler Birliği bünyesinde çeşitli görevler aldı ancak kısa ömürlü oldu. Fakat Galiyev’in Bolşevik yanlısı tutumu Türk kurtuluş savaşına büyük bir katkı sundu. Anadolu’daki Türk kuvvetlerini destekleyen Michael Frunze isimli Sovyet diplomatı “ülkemizi Türklerle beraber kurtardık, Türklerle beraber savaştık” diyerek Galiyev’den Atatürk’e bahsedecekti.

Sultangaliyev, 1920’li yıllarda Lenin’in vefatının ardından Stalin’le ters düştü. Sovyetler Birliği içinde almış olduğu kısmi görevlerin hepsini terk ederek, kendi özgün teşkilatını kurdu. Stalin’in Türklere yönelik katliamcı politikalarını protesto etti. Stalin’le çetin bir mücadeleye girişerek esir Türkler davasını üstlendi. 4 ana akımdan beslenen fikriyatının etrafında esir Türkler birleşti ve Stalin’e karşı büyük ayaklanmalara girişti. Ancak Sultangaliyev, ayaklanmalarında başarılı olamadı. 1939 yılında Stalin tarafından ölüm cezasına çarptırılan Galiyev, 1940 yılında esir Türkler adına girdiği mücadeleyi kaybederek kurşuna dizildi. Galiyev, kendi söylemiyle bütün mücadelesini Türklerin esaretten kurtuluşu üzerine kurmuştu.

Sultan Galiev In Second All Russia Congress Of Communist Organization Of Orient Peoples In 1919 2

*Kazan kongresinde Sultangaliyev ve arkadaşları

Ulusal Komünizm Nedir?

Başlangıçta kulağa aykırı gelen Türkçü, Turancı, İslamcı ve Sosyalist bir ideoloji olan Ulusal Komünizm kendi içinde oldukça sistematik ve kapsamlı bir teoridir. Sultangaliyev, bu teorisini Rus baskısı ve Sovyet esareti içindeyken geliştirdiği için, pragmatist yanları da vardır.

Ulusal Komünizm, en kısa tanımıyla Orta Asya’daki Türk halklarını birleştirerek sosyalist bir Türkistan kurma ideolojisidir. Ayrıca Ulusal Komünizm, sanıldığı gibi din karşıtı değil, aksine Türklerin büyük çoğunluğunun inandığı Müslüman bir ideolojidir.

Burada önemli bir gerçekliğe parmak basmak gerekir. Galiyev’in Müslümanlardan kastı Türklerdir. Çünkü Rusya içerisinde, en geniş ve hedef alınan Müslüman grubun Türkler olması Galiyev’i İslamcı bir retorik kurmaya itmiştir.

Fakat Galiyev’in İslamcılığı, sanıldığı gibi bir İslami Radikalizm değildir. Galiyev, gelenekleri, Türklerin kültürlerini, milli ve manevi anlayışlarını “İslam” olarak kabul eder. İslam dini içinde binlerce yıldır taşınan Türk geleneklerini kıymetli bulur ve korumak için yoğun çaba sarf eder. Sovyetler Birliği Komünist Partisinde uzun yıllar, Müslüman bürolarında çalışan Galiyev’in ana teması da esir Türklere ulaşma isteğidir. Dolayısıyla Galiyev için İslam dini, Türklerin manevi varoluşunun temelidir. Ve mutlak suretle korunmak zorundadır. Bununla beraber, Türklerin dinlerine düşkün olması Galiyev’le aralarında bağ kurmasını kolaylaştıracak bir etkendir. Galiyev, Müslüman kimliğiyle ortak bir anlayışı inşa etme gayreti içindedir.

Galiyev’in yapmış olduğu bütün Müslüman vurgusunun temelinde Türk milliyetçiliği vardır. Ulusal Komünizmin merkezini Türk milliyetçiliği oluşturur. Turan ideali olmaksızın Ulusal Komünizm düşünülemez. Ulusal Komünizm diğer sosyalist ideolojiler gibi asla din karşıtı da değildir. Türklerin, inançlarıyla bütünleştikleri manevi ruha saygılıdır. Türk milliyetçiliğinin, birleştiriciliğinin merkezinde yer alan olgudur. Anlatılanlara ek olarak Galiyev, el yazmalarında İslam dinini Türklerin gördüğü ilk sosyalist hareket olarak tanımlar. İnsanların eşit olmasını, özgür ülkelerde yaşamasını, kölelik fikriyatının olmayışını, insanlar arasında üstünlük duygusunun benimsenmeyişini Türkler ilk kez İslam’la tanımışlardır. Dolayısıyla Rusya içindeki özgül sancılarını, sosyalizmin eşitlik anlayışı içinde aşacaklar ve tarihsel kök olarak da İslam’dan besleneceklerdir.

Türk milliyetçisi olmayanların ise Galiyev’in yanında yeri yoktur. Galiyev için Türk milliyetçiliği, sosyalizmle birlikte anti emperyalizmin merkezinde yatan olgudur. Milliyetçi olmaksızın bağımsız bir yurda sahip olmak, sosyalizmin eşit bölüşüm ilkelerine erişmek imkansızdır. Türk milliyetçiliği, eşit bölüşüm, dini değerlere dostluk açısından ilkeli duruş sergileyen en önemli anlayıştır.

Son olarak Galiyev’in anlayışı üzerine yapılan tahlillerin tamamında Rusların ve Türklerin eşit olarak yaşaması fikri yatar. Aslında Ulusal Komünizm, bir anlamda Türklerin, Ruslar karşısında kendi değerleriyle var olabilme mücadelesidir. Üçüncü dünyacılığın peşinden koşan hayalci bir yaklaşım değildir.

Mirsaid Sultan Galiev, F. Erzin, I. K. Firdevs

Kırım Tatarları için diplomatik seferberlik
Kırım Tatarları için diplomatik seferberlik
İçeriği Görüntüle

*Fatma Erzin ve Mirsaid Sultangaliyev

Galiyev’in Türkiye’deki Etkileri

Mirsaid Sultangaliyev, fikirleriyle pek çok Türk aydınını etkilemiştir. Ancak onun ismini ölümsüz kılan Attila İlhan’dır. İlhan, hayatının önemli bir bölümünü Galiyevci fikirleri benimsemek ve yaymak için geçirmiştir.

Attila İlhan’ın Türkiye üzerine yaptığı tahlillerde yoğun bir Galiyev etkisi görülür. Milli değerlere bağlı din dostu sol, Türk milliyetçisi bağımsızlıkçı sol gibi fikirleri Galiyev’in esintileridir. Attila İlhan döneminin diğer sol düşünürlerinden milliyetçi olması sebebiyle ayrılan bir isimdir. Daha sonra Attila İlhan ve Sultangaliyev’in fikirlerini kurumsallaştırarak siyaset yapan isimlere “Ulusalcılar” denilecektir. Ancak ulusalcıların bir bölümü de Galiyev ve İlhan’ın fikirlerinin karşısında konumlanabilmektedir.

Galiyev’in dört ana fikriyatı bir arada harmanlayabilmesi de Attila İlhan’ın dikkatini çeken ve etkilendiği bir konudur. Her ideolojinin doğru kısımlarında konumlanma çabası Galiyev’de oldukça belirleyicidir. Türkiye’deki keskin ideolojik ayrımların aşılmasında Galiyev’in bu anlayışı etkili olabilecek bir konumlanmadır. Toplumsal kutuplaşmayı çözebilecek, Türk tarihini ve içindeki akımları birleştirebilecek fikir Attila İlhan’a göre Galiyev’in külliyatındadır.

1731669 Atilla Ilhan Nbsp Kimdir Atilla Ilhan Nbsp Ne Zaman Dogmustur Atilla Ilhan Nbsp Biyografisi Nedir 669D0E1De127C

*Kaptan lakaplı Mavi akımının kurucusu Attila İlhan

Muhabir: Halil Yiğit GÖK