Geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Toplantısı, bölgede mesaj yollamak isteyen Kırım Tatar lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu için sesini duyurma fırsatı sundu. Davet üzerine katıldığı zirvede, Kırım’ın son durumu ve uluslararası tanıma süreci gündeme taşındı.

Kırımoğlu, hem toplantı sırasında hem QHA’ya verdiği röportajda, Rusya’nın Kırım işgalini ve 1944 Kırım Tatar sürgününü soykırım olarak tanıyan ülkeleri gündeme getirdi. Hollanda Temsilciler Meclisi’nin bu tanımayı gerçekleştirmesine vurgu yaparak, yeni ülkelerin—Finlandiya, Norveç ve Almanya—benzer adımlar atabileceğini belirtti.

Zor durumda bir halk, unutulmayan tarih

Kırımoğlu, “1944 sürgününün Kırım halkı için ne anlama geldiğini iyi biliyoruz,” diyerek, göç ettirilenlerin torunları olarak bugün hala tam haklara kavuşamamış durumda olduklarını vurguladı. Ayrıca yaşanan sürgünün ardından Kırım’ın yerli nüfusunun değiştirilmesinin bölge demografisini nasıl etkilediğine dikkat çekti.

Müzakere eksik, asker takası yok

Bölgesel güvenlik masaya yatırıldı: KGAÖ Dışişleri Bakanları Kırgızistan'da toplandı
Bölgesel güvenlik masaya yatırıldı: KGAÖ Dışişleri Bakanları Kırgızistan'da toplandı
İçeriği Görüntüle

Kırım Tatarlarının savaş sonrası esir takası süreçlerine dahil edilmemesini de eleştiren Kırımoğlu, bir buçuk hafta önce Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile görüşmesini hatırlatarak, “Rusya Kırım Tatarlarını takas etmek istemedi; ‘ruhlarını kırarız’ dediler” açıklamasını paylaştı. Bu ifadeler, Tatar toplumunun hem psikolojik hem diplomatik olarak dışlandığını ortaya koyuyor.

Naaş sahtekarlığı: Savaştan gelen ölümün gölgesi

Daha da dikkat çekici bir iddia: Kırımoğlu, Rusların mezarlıkta bile sahtekarlığa başvurduğunu belirterek, “öldü” denilen bazı **Kırım Tatar naaşlarının aslında işkenceden sonra öldürülenler olduğunu” öne sürdü. Bu da savaşı sadece cephede değil, diplomasi masasında da gizli ve etik tartışmalarla karmaşık hale getiriyor.

Uluslararası gündem: Soykırım tanıma süreci ivme kazanıyor

Kırımoğlu’nun değindiği gibi, Hollanda’nın tanıması, Finlandiya ve Almanya’nın sürece katılması, soykırımın uluslararası düzeyde onaylanması yolunda önemli adımlar. Bu da Kırım meselesini sadece bölgesel değil, küresel insan hakları perspektifi üzerinden masaya taşımayı hedefliyor.