Gazze’ye insani yardım taşırken İsrail güçleri tarafından yasa dışı şekilde el konulan Küresel Sumud Filosu’nda yer alan Norveçli aktivistler Chris O'Moore, Eline Norli ve Samuel Rostol, alıkonuldukları günlerde yaşadıkları kötü muameleyi anlattı. Üç aktivist, “Biz beyaz Avrupalılar bu şekilde muamele gördüysek, Filistinlilerin yaşadıkları çok daha ağırdır” ifadeleriyle İsrail hapishanelerindeki uygulamalara dikkati çekti.
İNSANİ YARDIM GEMİSİNE YASA DIŞI MÜDAHALE
Filistin’e insani yardım taşıyan Küresel Sumud Filosu, İsrail donanması tarafından uluslararası sularda durduruldu. Filodaki 94 aktivist, aralarında 18 Türk vatandaşının da bulunduğu grup, İsrail güçlerince gözaltına alınarak çeşitli hapishanelerde tutuldu. Aktivistler, serbest bırakılmalarının ardından Ürdün üzerinden Türk Hava Yolları’nın özel seferiyle İstanbul’a getirildi.
“UYKUSUZ BIRAKILDIM, SİLAHLARLA TEHDİT EDİLDİM”
Norveçli aktivist Chris O’Moore, İsrail hapishanesinde fiziksel şiddete ve psikolojik işkenceye maruz kaldığını anlattı. Üç gün boyunca uykusuz bırakıldığını ve iki gün boyunca tecritte tutulduğunu belirten O’Moore, “Bize böyle davranıyorlarsa, Filistinlilere kim bilir neler yapıyorlardır” dedi.
Vücudundaki morlukların hâlâ geçmediğini söyleyen O’Moore, yerde sürüklendiğini, köpeklerle ve silahlarla tehdit edildiğini dile getirdi. Müslüman mahkûmların dua ettikleri için sürekli susturulduklarını anlatan O’Moore, “Ben Hristiyan duaları okuyunca kimse bir şey demedi. Müslüman kardeşlerimize karşı açık bir nefret var” ifadelerini kullandı.
“İNSAN HAKLARININ TEN RENGİ OLMAZ”
Aktivist Eline Norli, kadın mahkûmların erkeklere göre biraz daha iyi muamele gördüğünü, ancak özellikle Arap kökenli kadınların kötü şartlarda tutulduğunu belirtti. Norli, “Hapishanede sistematik bir ırkçılık var. Beyaz olmayan kadınlara ilaç bile verilmedi. Dünya bunu sessizce izleyemez” dedi.
Norli ayrıca, “İnsan haklarının ten rengi yoktur. Uluslararası sularda kimse kaçırılmamalı” sözleriyle uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
“GAZZE HALKININ ACISINI DÜNYA DUYMALI”
Bir diğer aktivist Samuel Rostol ise alıkonuldukları sürede sürekli silahlarla tehdit edildiklerini ve emirleri yerine getirmediklerinde tecrit hücrelerine konulduklarını anlattı. Rostol, “Gazze halkının bizden çok daha kötü durumda olduğunu biliyorduk. Orada bulunma amacımız da bunu dünyaya göstermekti” dedi.
Türkiye’de gördükleri sıcak karşılama için teşekkür eden Rostol, “Türk halkının sevgisini hissetmek çok değerliydi. Gazze için herkes elinden geleni yapabilir, mektup yazabilir, ses çıkarabilir” ifadelerini kullandı.
Norveç hükümetine ve diğer ülkelere de çağrıda bulunan Rostol, “İsrail’e yatırım yapan ülkeler artık bu desteği kesmeli. İsrail bir soykırım gerçekleştiriyor, buna sessiz kalamayız” sözleriyle açıklamasını tamamladı.
