Avrupa’nın trafik güvenliği konusundaki yeni hamlesi gündeme bomba gibi düştü. Avrupa Birliği ülkelerinde zorunlu hale getirilen karakutu (olay veri kaydedici) ve alkol kilidi (alcolock) sistemleri, şimdi Türkiye’nin de gündeminde. Trafik kazalarının hem sayı hem de şiddet açısından azaltılması hedeflenirken, uzmanlar bu iki sistemin Türkiye'de de acilen zorunlu hale getirilmesi gerektiğini vurguluyor. Peki, Türkiye bu süreçte hangi noktada? İşte merak edilenler…

Avrupa’da güvenlik standartları değişti: Karakutu ve alkol kilidi zorunlu

Avrupa Birliği’nin yeni güvenlik yönetmeliği GSR2 kapsamında, başta İngiltere olmak üzere pek çok ülkede yeni araçlarda alkol kilidi ve kara kutu gibi sistemler artık zorunlu hale geliyor. Bu sistemler, yalnızca sürücünün hatasını engellemekle kalmıyor, kaza anında verilerin kaydedilmesini sağlayarak olayların nedenlerini teknik olarak aydınlatıyor.

İngiltere Ulaştırma Bakanlığı, bu düzenlemenin Avrupa standartlarıyla tam uyumlu olacağını ve sürücü güvenliğinde önemli bir sıçrama yaratacağını açıkladı. Alkol kilidi, sürücü yasal limitin üzerindeyse aracın çalışmasına izin vermiyor. Karakutu ise kaza anındaki hız, frenleme, direksiyon hareketleri gibi bilgileri kaydederek hem hukuki süreçlerde hem de istatistiki analizlerde kullanılabiliyor.

Süleyman Bülbül’den asgari ücret çıkışı: Rakamlar geçimi karşılamıyor!
Süleyman Bülbül’den asgari ücret çıkışı: Rakamlar geçimi karşılamıyor!
İçeriği Görüntüle

Türkiye’de hazırlıklar tamamlandı: Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı

Türkiye de bu gelişmelere kayıtsız kalmadı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, GSR2 uyumlu yeni düzenlemeler doğrultusunda kapsamlı bir yönetmelik hazırlayarak yürürlüğe soktu. Resmi Gazete’de yayımlanan bu yönetmelik, alkol kilidi kurulumu için teknik altyapı, kara kutu sistemlerinin yerleştirilmesi, şerit takip ve çarpışma önleyici sistemlerin entegre edilmesi gibi birçok güvenlik teknolojisini kapsıyor. Yetkililer, bu adımın sadece bireysel sürücü hatalarını azaltmakla kalmayacağını, aynı zamanda trafik güvenliğini uluslararası standartlara taşıyacağını belirtiyor. Bu uygulamanın hayata geçmesiyle birlikte, araçlarda yeni tip onay süreçleri ve sertifikasyon adımları da zorunlu hale gelecek.

Otomobil üreticileri destekliyor, tüketici endişeli

Otomotiv sektörü de bu değişimi yakından takip ediyor. Türkiye’de üretim yapan büyük otomobil markaları, Avrupa pazarına uyum sağlamak adına bu sistemleri destekliyor. Ancak bazı tüketiciler, yeni güvenlik sistemlerinin araç fiyatlarına yansıyarak maliyetleri artırabileceğinden endişe ediyor. Buna karşın uzmanlara göre, bir hayatın değeri hiçbir maliyetle ölçülemez. Hem bireysel hem de toplumsal güvenlik açısından bu tür teknolojilerin zorunlu hale gelmesi, uzun vadede sağlık ve sigorta harcamalarının da azalmasına katkı sağlayacak.

Uygulama ne zaman başlıyor? Türkiye’de hangi aşamada?

Yönetmelik yayımlanmış olsa da henüz araçlara bu sistemlerin zorunlu olarak entegre edileceği net bir tarih açıklanmış değil. Ancak sektör temsilcileri, 2026’dan itibaren Türkiye’de satılacak tüm yeni araçlarda bu sistemlerin yer almasının beklendiğini ifade ediyor. Yeni yönetmelikle birlikte araç muayene ve tescil süreçlerinde de değişiklikler yapılması gündemde. Bu teknolojilerin standart hale gelmesiyle birlikte trafik kazalarının azaltılması, sürücü hatalarının önlenmesi ve kazalarda sorumlulukların daha net belirlenmesi hedefleniyor.

Alkol kilidi ve karakutu gerçekten işe yarar mı?

Uzmanlar, bu sistemlerin Avrupa’da uygulandığı ülkelerde trafik kazalarında önemli düşüşler sağladığını belirtiyor. Alkol kilidi sayesinde alkol kaynaklı kazaların sayısı azalırken, karakutu sistemleri sayesinde kaza sonrası analizler daha doğru şekilde yapılabiliyor. Türkiye gibi her yıl binlerce kişinin hayatını kaybettiği bir ülkede bu tür önlemlerin hayata geçirilmesi, sadece bir tercih değil, hayati bir zorunluluk olarak görülüyor.

Alkol kilidi ve karakutu Türkiye’de hangi araçlarda zorunlu olacak?

Yeni düzenlemeye göre, bu sistemlerin öncelikle yeni üretilen sıfır kilometre araçlarda zorunlu hale getirilmesi planlanıyor. Ancak ilerleyen süreçte ticari araçlar, okul servisleri ve toplu taşıma araçlarında da zorunlu hale gelmesi bekleniyor. Eski araçlar için henüz bir geçiş takvimi açıklanmış değil.