Gürültü kirliliğinin, modern şehir hayatında kaçınılmaz bir problem olduğu vurgulanırken, uzmanlar bu tehlikeden tamamen korunmanın mümkün olmadığını belirtiyor.
BİYOLOJİK YAŞI HIZLANDIRIYOR
Son yıllarda yapılan araştırmalar, gürültünün yalnızca işitme kaybına yol açmadığını ortaya koydu. Bilimsel bulgulara göre uzun süreli gürültü maruziyeti, hücresel yaşlanmayı hızlandırıyor. Uyku bozuklukları, stres hormonu seviyelerinde artış ve kalp-damar hastalıkları gürültünün en yaygın etkileri arasında yer alıyor. Araştırmacılar, gece boyunca dinlenemeyen bedenin gündüzleri daha hızlı yıprandığını vurguluyor.
BÜYÜK ŞEHİRLERDE RİSK BÜYÜK
Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde yaşayan milyonlarca insan sürekli gürültüye maruz kalıyor. Trafik yoğunluğu, metro sesleri ve inşaat faaliyetleri, bireylerin farkında olmadan yüksek desibel ortamlarında bulunmasına yol açıyor. Uzmanlara göre, bu görünmez riskten tamamen kaçmak neredeyse imkânsız.
UYKU İÇİN ÖNLEM ŞART
DSÖ, gürültü kirliliğinin azaltılması için şehir planlamasında “sessiz bölgeler” oluşturulması gerektiğini öneriyor. Ayrıca toplu taşıma araçlarında gürültü kontrolünün artırılması tavsiye ediliyor. Bireysel düzeyde ise ses yalıtımı, kulak tıkaçları ve uyku hijyenine dikkat edilmesi, sağlığın korunmasında önemli adımlar arasında gösteriliyor.