5 Ekim 1925’te Türkiye tarihinde unutulmaz bir an yaşandı: İlk Cumhuriyet Altını İstanbul Darphanesi’nde basıldı ve Mustafa Kemal Atatürk’e takdim edildi. O günden bugüne hem yatırımcıların hem de özel günlerin vazgeçilmezi haline gelen bu altın Cumhuriyet’in simgesi olarak tarih sayfalarındaki yerini aldı.
ATATÜRK'E TAKDİM EDİLDİ
Türkiye’nin en değerli sembollerinden biri olan Cumhuriyet Altını 100 yıl önce ilk kez basılarak tarihi bir an yaşattı. 5 Ekim 1925’te İstanbul Darphanesi’nde üretilen altın, Cumhuriyet’in simgesi olarak Atatürk’e sunuldu. Bugün hâlâ yatırımcılar ve özel günlerde takı olarak tercih edilen Cumhuriyet Altını Türkiye’nin ekonomik ve kültürel hafızasında özel bir yere sahip.
İLK ALTININ ÖZELLİKLERİ
İlk Cumhuriyet Altını basımı Topkapı’daki Darphane’de düzenlenen resmi bir törenle gerçekleştirildi. Maliye Vekili Abdülhalik Renda, milletvekilleri ve askeri yetkililerin katıldığı törende 5 liralık altın üretilerek Atatürk’e takdim edildi.
Altının ön yüzünde Arap harfleriyle “Türkiye Cumhuriyeti 1341”, arka yüzünde ise “Ankara 23 Nisan 1336” yazısı yer alıyordu. 22 ayar ve 36,8 gram ağırlığındaki bu meskük altın Cumhuriyet’in kuruluş ruhunu simgeliyordu.
1927 yılında ilk ziynet altınlar piyasaya çıktı. Atatürk portreli meskük altınlar 1944’te, ziynet altınlarda ise 1938’den itibaren görüldü. Cumhuriyet Altını, bugün kullanılan standart ağırlık ve ölçülerine 1951 yılında kavuştu. Böylece hem yatırımcılar hem de özel günlerde takı olarak kullanılan bu değerli altın, modern Türkiye’nin simgelerinden biri hâline geldi.
100 yıllık geçmişiyle Cumhuriyet Altını Türkiye’nin ekonomik tarihine tanıklık ediyor. Kağıt paralara kıyasla daha kalıcı bir değer taşıması ve özel günlerde sembolik olarak tercih edilmesi, altının popülerliğini hâlâ korumasını sağlıyor. Düğünlerde, nişanlarda ve yatırım amaçlı portföylerde Cumhuriyet Altını hâlâ ön sıralarda yer alıyor.
