Kırgızistan, dağlık bölgelerinde “buz kuleleri” adı verilen yapay buzullar inşa ederek, kış aylarında suyu dondurulmuş hâlde depoluyor ve yazın bu suyu yavaşça serbest bırakarak kuraklıkla mücadele ediyor. Bu yöntem, özellikle su kaynaklarının azaldığı ve iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgelerde olumlu sonuçlar veriyor. Ülkede şu ana kadar yaklaşık 30 yapay buzul inşa edildi. Bunların yedisinin Batken bölgesinde yer aldığı ve yıl sonuna kadar dört yeni kulenin daha yapılmasının planlandığı açıklandı.
Her bir yapay buzulun yaklaşık 50 bin metreküp su depolayabildiği ve inşa maliyetinin yalnızca 3 ila 4 bin dolar arasında olduğu bildirildi. Kuleler, doğal kaynaklardan alınan suyun borularla yüksekliğe taşınarak püskürtülmesiyle oluşturuluyor ve soğuk havalarda buz kütlesine dönüşerek yaz aylarında kontrollü bir şekilde çözülüyor.
Kırgız yetkililer, bu uygulamanın Tacikistan’a da taşınması için teknik işbirliği teklif etti. Tacikistan Cumhurbaşkanı Emomali Rahmon’un öncülüğünde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2025 yılını “Uluslararası Buzul Koruma Yılı” ilan etmişti. Bölgesel işbirliğinin artırılması için Düşanbe’de düzenlenen Uluslararası Buzul Koruma Konferansı’nda da bu teknoloji tanıtıldı.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na göre, Orta Asya’daki doğal buzulların %50’si 2050 yılına kadar tamamen erime riskiyle karşı karşıya. Bu da yaklaşık 64 milyon kişinin su güvenliği açısından ciddi bir tehdit anlamına geliyor. Çünkü Kırgızistan ve Tacikistan’da bulunan yüksek dağlardaki buzul kaynakları, Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan gibi ülkelerdeki büyük nehirleri besliyor.
Uzmanlara göre yapay buzullar, bölgenin su yönetimi stratejisinde alternatif ve yenilikçi bir model sunuyor. Kırgızistan’ın başlattığı bu projeler, sadece kırsal alanlara can suyu vermekle kalmıyor, aynı zamanda bölgesel işbirliği ve iklim değişikliğiyle mücadelede somut adımlar atılmasına da katkı sağlıyor.