Özellikle kronik ağrı ve çeşitli sağlık sorunları için tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olarak öne çıkan akupunktur nedir sorusu, hem hastalar hem de tıp dünyası için merak uyandıran bir konu olmaya devam ediyor. İnce iğnelerle belirli noktalara uygulanan bu kadim yöntem, birçok kişi için hem bir umut kaynağı hem de bir dizi soru işaretinin merkezindedir.
Akupunktur nedir, ne için yapılır?
Akupunktur, Latince "acus" (iğne) ve "punctura" (batırma) kelimelerinden türemiştir. Geleneksel Çin tıbbına göre, insan vücudunda "chi" adı verilen hayati enerji akışı, meridyen adı verilen kanallar boyunca dolaşır. Hastalıkların veya rahatsızlıkların bu enerji akışındaki dengesizliklerden kaynaklandığına inanılır. Akupunktur, bu meridyenler üzerindeki belirli noktalara çok ince iğnelerin batırılmasıyla, enerji akışının dengelenmesini ve vücudun kendini iyileştirme mekanizmasının harekete geçirilmesini hedefler.
Akupunktur ne için yapılır? Akupunktur, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından birçok farklı durum için etkili bir yöntem olarak kabul edilmiştir. Başta kronik bel ağrısı, migren ve gerilim tipi baş ağrısı olmak üzere, aşağıdaki durumlar için sıkça uygulanmaktadır:
-
Ağrı yönetimi: Fibromiyalji, osteoartrit, boyun ve diş ağrıları gibi kronik ağrı durumları.
-
Mide bulantısı ve kusma: Özellikle kemoterapi veya cerrahi sonrası yaşanan bulantılar.
-
Sinüs problemleri
-
Alerjik rinit
-
Stres, anksiyete ve uyku problemleri
-
Sigara ve alkol bağımlılığı tedavisine yardımcı olarak.
Akupunktur kaç seansta etki eder?
Akupunktur kaç seansta etki eder sorusunun cevabı, tedavi edilen rahatsızlığın türüne, şiddetine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak büyük farklılıklar gösterebilir. Hafif ve yeni başlayan rahatsızlıklar için birkaç seans yeterli olabilirken, kronik ve uzun süreli sorunlar için daha fazla seans gerekebilir. Genellikle bir tedavi kürü 6 ila 12 seans arasında değişir ve seanslar haftada bir veya iki kez uygulanır. Etkinin görülmesi genellikle ilk birkaç seanstan sonra başlar ancak kalıcı sonuçlar için kürün tamamlanması önerilir. Tedavinin başarısını artırmak için hastanın yaşam tarzı değişikliklerine de uyum sağlaması önemlidir.
Akupunktur kimlere uygulanmaz?
Her ne kadar genel olarak güvenli bir tedavi yöntemi olsa da, akupunktur kimlere uygulanmaz sorusu hayati önem taşır. Akupunkturun uygulanmaması veya dikkatli uygulanması gereken bazı durumlar şunlardır:
-
Kanama bozukluğu olanlar: Hemofili veya diğer kan pıhtılaşma sorunları olan kişilerde iğneleme kanamalara neden olabilir.
-
İlaç kullananlar: Kan sulandırıcı (antikoagülan) ilaçlar kullanan hastaların tedaviden önce doktorlarına danışması gerekir.
-
Kalp pili (pacemaker) kullananlar: Belirli noktalara yapılan elektrikli akupunktur (elektroakupunktur) bu cihazları etkileyebilir.
-
Cilt enfeksiyonları veya yaraları olan bölgeler: Enfeksiyonun yayılmasını önlemek için bu bölgelere iğneleme yapılmaz.
-
Hamilelik: Özellikle hamileliğin ilk üç ayında, belirli noktalara yapılan iğneleme düşük riskini artırabilir. Hamilelerin mutlaka uzman bir doktorun onayıyla akupunktur yaptırması gerekir.
Akupunktur riskli midir?
Uzman ve steril koşullarda yapıldığında akupunktur riskli midir sorusunun cevabı, genellikle hayır'dır. Yan etkileri minimaldir ve genellikle iğnenin batırıldığı yerde hafif morluk veya ağrı ile sınırlıdır. En büyük risk, steril olmayan iğneler kullanılması durumunda enfeksiyon kapma tehlikesidir. Bu nedenle, tedaviyi uygulayacak kişinin Sağlık Bakanlığı onaylı bir uzman olması ve tek kullanımlık steril iğneler kullanması şarttır.
Akupunktur tedavisi kaç TL?
Akupunktur tedavisi kaç TL sorusu, tedavinin en çok merak edilen finansal yönlerinden biridir. Tedavi ücretleri, seansın yapıldığı merkeze, tedaviyi uygulayan uzmanın deneyimine, şehrin ve kliniğin konumuna göre büyük farklılıklar gösterebilir. Türkiye'de bazı hastanelerde ve özel kliniklerde bu hizmet sunulmaktadır. Fiyatlar seans başına belirlenir ve bir paket program alındığında indirimli olabilir. Ancak, bu konuda net bir rakam vermek mümkün değildir. Sağlık hizmetlerinde fiyat bilgisi için doğrudan ilgili kurumlarla iletişime geçmek en doğru yoldur.