Önce teşhiste anlaşalım: Bu tablo, yıllara yayılan denetim eksikliğinin birikimi. Düzenli ve katı kontrol olsa, bugün konuştuğumuz sayıların yanına yaklaşmazdık. “Bir kere yapayım, nasılsa bakılmıyor” psikolojisi, küçük ihlalleri zaman içinde normalize etti. Şimdi ise gecikmiş taramanın ağırlığı, tek seferde toplumun üzerine bırakılıyor.
57. MADDE NET AMA HAKKANİYET NASIL SAĞLANACAK?
Talimat açık: “Futbol ve futbolla ilgili herhangi bir aktivite üzerine, doğrudan ya da dolaylı bahis ve benzeri şans oyunları oynamak yasaktır.” Burada tartışma yok. Tartışma, aynı maddeye takılan herkesin aynı kefeye konulup konulmayacağı noktasında. Bir dosyada, yıllara yayılan binlerce işlem; diğerinde, yayın izlemek için açılmış hesap ya da futbolla ilgisiz tekil bir işlem iddiası… Suçun niteliği, sıklığı, bağlamı ve menfaat ilişkisi aynı değilse, ceza da aynı olmamalı. Hakkaniyet dediğimiz şey tam da burada başlar.
“ÖDEYENİN CEZASI AĞIR, ÖDEMEYENİN ELİ RAHAT”
Alt liglerden bir yöneticiyle konuşurken duyduklarım özellikle çarpıcıydı. Sezon başında ödemelerini zamanında yapan, sözleşme yükümlülüklerini eksiksiz yerine getiren kulüpler; muhtemel men cezalarıyla birlikte bir anda kadrodan mahrum kalıyor. Üstelik mevzuat gereği belirli süreli men halinde sözleşme feshi imkânı da doğuyor. Sonuç? Başını taşın altına koyanlar kadro kaybediyor, maddi tazminat peşine düşse de çoğu dosyada tahsil kabiliyeti düşük; sezon başından beri ödemeleri aksatanlar ise sözleşme feshiyle nispeten “rahat” nefes alıyor. Düzlem, niyet ve disiplin lehine çalışması gerekirken tersine dönüyor.

TRANSFER PENCERESİ Mİ, TELAFİ Mİ?
Kadro erimesi yaşanacaksa, takvim de tartışılır. Ek tescil/transfer penceresi, teoride yara sarar. Pratikte ise alt liglerde “bul, getir, hemen oynat” kolay değil. Yaş kotaları, yabancı sınırları, altyapı sürekliliği derken “iki haftada takım kur” gerçekçi bir plan değil. Kaldı ki böyle bir açılım, imkânı güçlü olanla imkânı kısıtlı olan arasındaki uçurumu daha da büyütebilir.
PROFESYONEL SAYISINI AZALTMA FİKRİ VE ALT LİGLER
Uzun zamandır dolaşımda olan bir başka yaklaşım, profesyonel takım sayısını azaltma niyeti. “Kaliteyi artırır, mali disiplini güçlendirir” diyenler var. Fakat bu, bugünün kriziyle birleştiğinde alt ligler üzerinde ekstra baskı yaratır. Kapanan kulüpler, askıya alınan projeler, dağılmış altyapılar… Futbol ekosistemi “az ama iyi”ye giderken, “çok ama kırılgan”ı gözden çıkarıyor olabilir. Pazarlama metni gibi duruyor; içerideki sosyal ve ekonomik maliyeti, dışarıdan okunduğu kadar hafif değil.
YARGI AYAĞI, MASAK VE FEDERASYONUN TAKTİĞİ
Soruşturmanın ceza yargısı tarafı ilerliyor. Burada bankacılık verileri, dijital izler ve mali analizler belirleyici. Federasyon kanadı ise disiplin boyutunu yürütüyor ve uluslararası görünüme dönük sorumlulukları gereği süreci sürekli raporluyor. Bu iki kulvarın farklı hızlarda akması, isimlerin erken açıklanması gibi sonuçlar doğuruyor. Sevk, ceza değil; ancak kamuya açık sevk listeleri masumiyet karinesini zedeliyor. Bu yüzden delil standardı ve usul hassasiyeti, sadece hukuki değil, etik bir zorunluluk.

ÇALIŞANLAR VE DÜŞÜK GELİR GERÇEĞİ
Yakında teknik ekip, kulüp personeli ve yöneticilerle ilgili dosyaların da gelebileceği konuşuluyor. Alt liglerde düşük ücret, düzensiz ödeme ve “ek iş” arayışının yaygınlığı sırrı değil. Bu gerçek, hiçbir ihlali mazur göstermez; ancak risk analizini, eğitim ve önleme politikalarını yeniden tasarlamak için göz ardı edilemez. “Yasak” tek başına yetmiyor; gözetim, rehberlik ve bağımlılıkla mücadele programları olmadan kural, kâğıt üzerinde kalıyor.
ÇÖZÜM HARİTASI: FUTBOLDA DENETİM VE ADALET İÇİN 5 ADIM
Bahis soruşturmasıyla sarsılan futbol camiasında, hukuki çevreler sürecin sadece cezalarla değil, yapısal reformlarla ele alınması gerektiğini vurguluyor. Uzmanlara göre bu konuda beş temel adım öne çıkıyor:
1. SÜREKLİ VE ŞEFFAF DENETİM
TFF, MASAK ve Spor Toto Teşkilatı iş birliğiyle futbolcuların, teknik heyetin ve lisanslı personelin kimlik numaraları üzerinden düzenli tarama yapılması öneriliyor. Denetimler sezonluk değil, yıl boyu sürekli hale getirilmeli. Ayrıca her sezon sonunda yapılan incelemelere ilişkin özet raporların kamuoyuyla paylaşılması, futbolun şeffaflık standartlarını yükseltebilir.
2. KADEMELİ YAPTIRIM SİSTEMİ
Disiplin talimatında tek tip ceza yerine, eylemin niteliğine göre basamaklı bir sistem öneriliyor.
- Yayın izlemek amacıyla açılan hesaplar veya kasıtsız ihlaller için uyarı veya kısa süreli men,
- Futbol dışı branşlarda bahis için para cezası,
- Futbol müsabakalarına yönelik bahisler için ise uzun süreli men ve lisans iptali gündeme gelebilir.
Bu model, ceza sürecinde ölçülülük ve adalet ilkelerini korumayı hedefliyor.
3. MASUMİYET KARİNESİNE SAYGI
Kamuoyuna açık şekilde yayımlanan sevk listelerinin, soruşturma süreci tamamlanmadan paylaşılması eleştiriliyor. Uzmanlara göre federasyon bundan sonraki duyurularında yalnızca toplam sayı ve süreç aşamasını belirtmeli. Ceza kesinleşmeden isimlerin paylaşılması, kişisel verilerin korunması açısından risk oluşturuyor.
4. KULÜP DÜRÜSTLÜĞÜNÜ TEŞVİK EDEN MEKANİZMA
Alt liglerde sezon başında ödemelerini eksiksiz yapan kulüplerin, cezalar sonrası kadro kaybı yaşaması büyük bir mağduriyet yaratıyor. Bu nedenle kulüpler için “mali dürüstlük sertifikası” modeli gündeme getirilebilir. Tüm yükümlülüklerini yerine getiren kulüplerin zararlarını karşılamak üzere, federasyon tarafından bir sigorta fonu veya tazmin desteği oluşturulması öneriliyor. Böylece dürüst davranan kulüplerin cezalandırılmasının önüne geçilmesi hedefleniyor.
5. EĞİTİM VE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE
Bahis eğiliminin yalnızca disiplin değil, aynı zamanda bir bağımlılık sorunu olduğu vurgulanıyor.
Bu kapsamda:
- Her sezon başında futbolcular ve kulüp personeline zorunlu farkındalık seminerleri verilmesi,
- Genç yaş gruplarına dijital farkındalık ve etik eğitimleri eklenmesi,
- Federasyon bünyesinde gizlilik esaslı psikolojik danışmanlık hattı kurulması öneriliyor.
- Uzmanlar, “Futbolda arınma, sadece ceza vermekle değil, sistemli önlem almakla mümkündür.” görüşünde birleşiyor.





