21.yüzyılın başlarından itibaren Türk dünyasında ulaştırma, enerji ve ticaret hatlarının çeşitlendirilmesi yönünde atılan adımlar, bölgesel entegrasyonun derinleşmesini hedefleyen stratejik projelerle ivme kazanmıştır. Bu bağlamda, Azerbaycan ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında doğrudan kara bağlantısı kurmayı amaçlayan Zengezur Koridoru, yalnızca iki ülke arasındaki fiziki irtibatı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye üzerinden Orta Asya ve Türkistan coğrafyasına uzanan büyük bir jeopolitik kuşağın yeniden inşasına hizmet eden bir girişim olarak öne çıkmaktadır. Koridorun işlevsel hâle getirilmesi durumunda, Türkiye’den başlayarak Nahçıvan üzerinden Azerbaycan’a, oradan da Hazar geçişli ulaşım ve enerji hatlarıyla Orta Asya’ya ulaşan kesintisiz bir bağlantı sağlanacaktır. İşte bu tarihî ve stratejik dönüşümün Türkiye ayağında Iğdır ili, eşsiz coğrafi konumu ve çok boyutlu potansiyeli ile belirleyici bir rol üstlenmektedir.
Iğdır ili, Türkiye’nin hem Azerbaycan’a bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti hem de Ermenistan ve İran’la sınır komşusu olan tek vilayetidir. Bu durum, Iğdır’ı yalnızca bir sınır ili olmaktan çıkararak, üçlü bir geçiş noktasına ve bölgesel diplomaside stratejik bir aktöre dönüştürmektedir. Zengezur Koridoru’nun Türkiye’ye bağlanacağı en makul güzergâhın Iğdır üzerinden gerçekleşecek olması, ilin jeopolitik değerini daha da artırmaktadır. Tarih boyunca Doğu Anadolu’yu Güney Kafkasya’ya bağlayan doğal bir geçit niteliği taşıyan Iğdır, bu yeni koridor projesiyle birlikte hem kara hem de demiryolu ağlarının merkezinde yer alacaktır.
Koridorun açılması, Iğdır'ın ekonomik, ticari ve sosyo-kültürel yapısında köklü bir dönüşümü beraberinde getirecektir. Öncelikle kara ve demiryolu taşımacılığı alanlarında yeni yatırımların yapılmasıyla birlikte Iğdır, bölgesel bir lojistik üs hâline gelebilecektir. Lojistik hizmetlerin gelişmesiyle tarım, hayvancılık ve küçük ölçekli sanayi gibi geleneksel sektörler ihracata yönelerek daha rekabetçi bir yapıya kavuşacak, ilin ekonomik profilinde çeşitlenme sağlanacaktır. Ayrıca, koridor boyunca oluşturulacak gümrük ve serbest ticaret bölgeleri, Iğdır’da dış ticaret hacmini artırıcı bir etki yaratacaktır. Ekonomik kazanımların yanı sıra, Zengezur Koridoru’nun kültürel ve tarihî bağlamda da önemli yansımaları olacaktır. Iğdır ile Nahçıvan ve Azerbaycan halkları arasında var olan ortak tarih, dil ve kültür unsurları, ulaşım kolaylığı sayesinde daha yoğun temaslara sahne olacaktır. Ayrıca, Zengezur Koridoru’nun güvenlik boyutunun da göz ardı edilmemesi gerekir. Türkiye açısından Nahçıvan üzerinden Azerbaycan’la doğrudan kara bağlantısının kurulması, Kafkasya’daki askeri ve stratejik dengeyi yeniden şekillendirecek; bu bağlamda Iğdır, Türkiye'nin doğudaki ileri karakolu olarak jeostratejik önem kazanacaktır. Bölgedeki iş birliği, sınır güvenliği ve enerji koridorlarının korunması açısından Iğdır’a düşen rol her geçen gün daha da kritik hâle gelecektir. Zengezur Koridoruyla Iğdır ili, bu büyük dönüşümün merkezinde yer alarak Türkiye'nin Asya'ya açılan kapısı, Türk dünyasının birleşme idealinin somutlaştığı bir coğrafya ve tarihî misyonunu yeniden üstlenen stratejik bir merkez konumuna gelmektedir. Bu yönüyle Iğdır, Zengezur Koridoru üzerinden şekillenecek yeni jeopolitik haritanın kilit taşı niteliğindedir.