Av. Ümit Gürkal Egemen, "10. Yargı Paketi" hakkında değerlendirmelerde bulundu.

10. Yargı Paketi, yalnızca yasalarda teknik değişiklikler değil, toplumun adalet algısında da köklü dönüşümler yaratacak düzenlemeler içeriyor. İstanbul Barosu avukatlarından Ümit Gürkal Egemen ile yeni paketin ayrıntılarını ve kamuoyundaki “af” beklentilerini konuştuk.


Röportajımıza herkesin aklındaki en temel soruyla başlamak istiyorum. 10. Yargı Paketi ile bir af mı geliyor? Kamuoyunda böyle bir beklenti var.


Merhaba, çok doğru bir yerden başladınız. Şunu net olarak söyleyebilirim ki bu yeni yasa bir af düzenlemesi değil. 10. Yargı Paketi, birden fazla kanunda değişiklik öngören kapsamlı bir çalışma. Özellikle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da ciddi değişiklikler içeriyor ama kamuoyunun "af" diye beklediği türden bir düzenleme söz konusu değil.


Yani yalnızca İnfaz Kanunu değil, başka kanunlar da değişiyor öyle mi?


Evet, öyle. Sadece İnfaz Kanunu değil, Türk Ceza Kanunu (TCK) gibi temel kanunlarda da değişiklikler var. Örneğin, Trafik Kanunu’na paralel bazı düzenlemeler yapıldı Ceza Kanunu’nda. Bununla beraber toplumda uzun süredir tartışılan "cezalar çok hafif" algısını gidermeye yönelik değişiklikler de içeriyor. Mesela teşebbüs aşamasındaki suçlar için öngörülen ceza oranlarında artırıma gidildi. TCK'nın 35. maddesinde yapılan düzenlemeler, infaz aşamasında müddetnamenin hazırlanmasında ciddi fark yaratacak.


Hangi suçlarda özellikle değişiklikler yapıldı?


Çok önemli bir soru. 10. Paket, özellikle kamu güvenliğini ilgilendiren suçlarda ceza artırımlarını öngörüyor. Mesela TCK 86. madde olan kasten yaralama, 87. madde ile düzenlenen ağırlaştırılmış yaralama, 106. madde olan tehdit, 170. madde olan genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 179. madde olan trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve 223. madde olan ulaşım araçlarına müdahale gibi suçların cezalarında artış öngörülüyor. Özellikle trafik suçlarında son yıllardaki artış dikkate alınarak, ceza oranlarının yükseltilmesi ve caydırıcılığın artırılması hedeflenmiş.


İnfaz Kanunu’ndaki değişiklikler de önemli dediniz. Bize biraz açar mısınız?


Tabii. Paketteki 16 ila 22. maddeler Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda değişiklik yapıyor. Öne çıkan bazı değişiklikler şunlar:

Çocuk hükümlüler için ayrı infaz rejimi getiriliyor. Cezalarına çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında başlayacaklar, sonrasında çocuk eğitimevlerine geçiş sağlanacak. Amaç, çocukların ıslahını daha etkin bir şekilde sağlamak.

Denetimli serbestlikte ciddi değişiklik var. Eskiden herkes 1 yıl denetimli serbestlikten yararlanabiliyordu. Şimdi ise cezanın en az onda biri cezaevinde geçirildikten sonra denetimli serbestlik başlayacak. Örneğin 1 yıl ceza alan bir kişi, en az 5 gün cezaevinde yatmadan serbest kalamayacak.

Ayrıca ilk defa ikinci kez mükerrir olan hükümlüler için, yani daha önce sabıkalı olan ve tekrar suç işleyen kişiler için yeni bir infaz rejimi getirildi. Bunlar da bazı şartlarla koşullu salıverme imkanından faydalanabilecek.

Hafta sonu ve gece infazı gibi alternatif infaz usulleri de kapsamlı şekilde revize edildi. Kasten işlenen suçlarda 3 yıl, taksirli suçlarda 5 yıl sınırları getirildi.

Son olarak, hastalık ve engellilik nedeniyle cezanın evde infazı konusundaki düzenlemeler de güncellendi. Sağlık durumu uygun olan mahkumlar için konutta infaz kararları alınabilecek.


Özellikle denetimli serbestlikteki değişikliklerin hem mahkumlar hem de toplum açısından nasıl bir etkisi olur sizce?


Bu değişiklikle aslında topluma "suç, cezasız kalmayacak" mesajı veriliyor. Cezaevinde hiç yatmadan sadece adli kontrolle dışarı çıkabilen kişilerin sayısı çok yüksekti. Oysa artık cezanın bir kısmı içeride geçirilmek zorunda. Bu da hem caydırıcılığı artıracak hem de mağdur haklarının daha iyi korunmasına hizmet edecek. Elbette bu uygulamanın cezaevlerinin kapasitesi üzerindeki etkilerini de göreceğiz; bu da ayrı bir tartışma konusu olacak ilerleyen zamanlarda.


Bu paketin bir dayanağı var mıdır?


10. Yargı Paketi, 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi esas alınarak hazırlandı. Bu belge, adalet sisteminin daha hızlı, etkili ve güvenilir hale getirilmesini amaçlıyor. Ayrıca insan hakları perspektifini ön planda tutuyor. Getirilen tüm düzenlemeler doğrudan bireylerin hayatına temas ediyor; yani kâğıt üzerinde değil, pratikte etkili sonuçlar doğuracak düzenlemeler hedefleniyor.

Son olarak, tüm bu değişiklikleri genel bir perspektifle özetlerseniz neler söylersiniz?


Özetle, bu paket bir af yasası değil; daha çok infaz sürelerini düzenleyen, ceza adaletini güçlendiren ve toplumsal güveni artırmayı hedefleyen bir paket. Cezaların caydırıcılığı artırılırken, özellikle çocuk ve engelli hükümlüler için insani uygulamalar getiriliyor.