Çin, enerji bağımsızlığında ve dünya enerji sahnesinde kritik bir adım attı. Küresel enerji sahnesini sarsacak yeni projede Pekin yönetimi, Yarlung Zangbo Nehri’nin aşağı havzasında yer alacak ve maliyeti 170 milyar doları bulacak dev bir hidroelektrik baraj inşaatına resmen başladığını duyurdu.

Baraj, Çin'in elinde adeta jeopolitik bir silah potansiyelinde. Çin sahada kaynak harcayarak değil, ülkesini ekonomik olarak kalkındırarak; üstelik tek bir kurşun sıkmayarak bölgedeki çıkarlarını koruyor. Bu durum tüm devletlere örnek teşkil edecek bir uygulama iken yeni dünyada olması beklenen su savaşlarından birine de gebe bir profil çiziyor. Çin baraj projesi ile askeri olarak değil, hidro-stratejik olarak sınır ötesi baskı kurma modelini devreye alıyor.

Planlanan baraj, yalnızca büyüklüğüyle değil, enerji üretim kapasitesiyle de dünya rekorlarını zorlayacak. Çinli yetkililere göre, bu mega yapı her yıl, geçtiğimiz yıl Birleşik Krallık'ın tükettiği elektriğe eşdeğer bir elektrik üretecek. Bu noktada Çin, yalnızca dev bir hidroelektrik santrali inşa etmiyor. Tibet'te, Hindistan sınırına 50 kilometre mesafede başlatılan 167 milyar dolarlık Yarlung Zangbo Barajı, aslında enerji üretiminden çok daha fazlası: elektrik, çevre, ekonomi ve bölgesel dengeyi aynı projede Çin lehine değiştirebilecek bir hamle.

Beş aşamalı dev baraj, yılda 300 milyar kilovat saat elektrik üretecek. Bu miktar, tek başına Birleşik Krallık’ın yıllık elektrik tüketimine denk. Çin, böylece artan iç enerji talebini karşılarken, aynı zamanda hidroelektrik üretimini artırarak çevreci bir profil de çizmeyi hedefliyor. Barajın, Çin ekonomisine yılda 16 milyar doların üzerinde katkı sağlaması bekleniyor. Üstelik proje Çin borsasında adeta sıçramaya neden oldu. Projeyle Çin'in inşaat sektöründe adeta doping etkisi yaşanırken, tahvil piyasası bile yukarı yönlü hareket etti. Çin, bu proje ile aynı zamanda kamu yatırımlarını artırarak yapısal durgunluğa karşı devletin ekonomik refleks gösterdiği sinyalini piyasaya veriliyor.

948Bb203 Ad2E 4F93 8Db8 532B54D5971E Vcxvc

KONUMU OLDUKÇA MANİDAR...

Baraj, yalnızca su ve elektrik amacını taşımıyor. Hindistan sınırına sadece 50 kilometre sınırda olan bu baraj, tartışmalı bir başka bölge olan Tibet'e de yakınlığıyla ön plana çıkıyor. Çin'in baraj projesinini inşasıyla bölgede dengeler kritik bir biçimde değişecek: Tibet’in özerklik talepleri ve isyancı köyleri, baraj suları altında kalacak. Çin, "yeşil kalkınma" bahanesiyle etnik farklılıklar olduğu ve sindirmeye çalıştığı unsurları bölgeden temizlemeyi amaçlıyor. Devlet, Tibet halkını doğrudan hedef almadan, altyapı projeleriyle kontrolü ele alarak bölgedeki unsurları kendi lehine değiştiriyor. Bu oldukça sinsi gerçekleşen senaryoda, Çin suya sabuna dokunmadan, bölgedeki unsurlar üzerindeki politikalarını çevresel gerekçelerle meşrulaştırabiliyor.

ÇİN, SU KARTINI OYNUYOR

Barajın etkileri yalnızca Çin’le sınırlı kalmayacak. Yarlung Zangbo Nehri, Tibet’ten çıkarak Hindistan’a ve oradan da Bangladeş’e akıyor. Bu barajın inşası, milli güvenlik sorunu olarak tanımanan "su arzı" açısından, Hindistan için de alarm zillerinin çalmasına neden oluyor. Bu proje ile çevredeki nehirler zarar görmekle kalmayacak; Hindistan’ın kuzeydoğusunda yer alan Arunachal Pradesh eyaletinden geçen nehrin %80'inin kururken, Assam bölgesinde de taşkınların yaşanabileceği öngörülüyor. Bu da şu demek: Hindistan ve Bangladeş başta olmak üzere, nehrin alt havzasında yaşayan milyonlarca insan potansiyel bir su krizinin eşiğinde. Çin’in böylesine stratejik bir bölgede gerçekleştirdiği bu devasa inşaat, önümüzdeki dönemde Güney Asya’da yeni bir su krizini tetikleyebilir.

Proje, Çin Başbakanı tarafından “yüzyılın projesi” olarak tanımlandı. Üç Boğaz Barajı’ndan sonra gelen ve bu projenin 3 katı büyüklüğündeki dev yatırım, Çin’in ekonomik büyümesini artırarak, iç ve dış kamuoyuna güçlü bir kalkınma mesajı verme çabası olarak görülüyor. Üç Boğaz Barajı'nda meydana gelen dev çevre sorunları, 1.5 milyon kişinin yerinden edilmesi, bölgedeki ekosistemin büyük ölçüde değişmesi ve binlerce köy ve tarihi alanın sular altında kalması dengeleri Çin'in lehine değiştirmişti. Günde 30-32 geminin geçtiği Üç Boğaz Barajı, Çin ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Benzer ama çok daha büyük çapta bir uygulama ise, bu yeni baraj projesiyle gerçekleşecek.