Türkiye’de çocukların sosyal medya kullanımı her geçen yıl artıyor. Son araştırmalara göre çocukların %66’sı sosyal medya kullanıyor. Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen Özge Nur Eken öğrencilerde gözlemledikleri değişimleri, bağımlılığın erken belirtilerini ve ailelere düşen görevleri anlattı.
“ÇOCUKLARIN DİKKAT SÜRELERİ KISALIYOR”
Çocuklarda sosyal medya kullanımının yoğunlaştığını belirten Özge Nur Eker, “Öğrencilerde en çok dikkat süresinin kısaldığını görüyoruz. Sürekli bildirim alan çocuklar uzun süre odaklanmakta zorlanıyor. Akademik başarıda dalgalanmalar oluyor ve sosyal medyada gördükleri içerikler özgüvenlerini etkiliyor. Özellikle ergenlik döneminde mutsuzluk ve kaygı artabiliyor” dedi.
“BAĞIMLILIK KONTROL KAYBI İLE BAŞLAR”
Sosyal medya kullanımının hangi noktada bağımlılık sayılacağına da değinen Eker, “En belirgin işaret kontrol kaybıdır. Çocuk planladığından daha fazla vakit geçiriyorsa, ders, uyku ya da yemek düzenini aksatıyorsa bağımlılıktan söz edebiliriz. Sosyal medyaya erişemediğinde huzursuzluk ve öfke hissediyorsa bu bağımlılığa gidişin açık göstergesidir” ifadelerini kullandı.
“YASAKLAMAK DEĞİL SINIR KOYMAK GEREKİR”
Ebeveynlere tavsiyelerde bulunan rehber öğretmen Eker, “Aileler kesinlikle yasaklama yoluna gitmemeli. Çünkü bu durumda çocuk gizli gizli kullanıyor. Bunun yerine ortak kurallar koymalı, örneğin yemek masasında telefon kullanılmaması gibi. Günlük ekran süreleri belirlenmeli ve çocuklara sosyal medyanın sadece eğlence değil, öğrenme için de kullanılabileceği öğretilmeli” dedi.
“OKULLARDA DİJİTAL FARKINDALIK ÇALIŞMALARI YAPIYORUZ”
Eker rehberlik servislerinin sosyal medya bağımlılığına karşı yaptığı çalışmalara da değinerek şunları söyledi:
“Biz okullarda dijital farkındalık seminerleri düzenliyoruz, öğrencilere sosyal medyanın hem olumlu hem olumsuz yönlerini anlatıyoruz. Velilere de dijital ebeveynlik eğitimleri veriyoruz. Çocuklarla çatışmak yerine onların dijital dünyasını paylaşmalarını öneriyoruz. ‘Hangi oyunu oynuyorsun, hangi kanalı izliyorsun?’ diye sormak, çocukların kendini anlaşılmış hissetmesini sağlıyor.”
