Türkiye genelindeki camilerde okunan hutbede, kul hakkı ihlallerinin aileden topluma, hatta dünyaya kadar yaşanan kötülüklerin temelinde yer aldığı ifade edildi.

Hutbede en büyük kul hakkı ihlalinin “bir insanın canına kastetmek” olduğu belirtilirken, Gazze başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan zulümlere sessiz kalınmaması gerektiği hatırlatıldı. Ayrıca, miras paylaşımında haksızlık etmek, başkasının malını gasp etmek, iş yerinde adaletsizlik yapmak, işçinin haklarını vermemek ya da çalışanların işverene zarar vermesi gibi davranışların da kul hakkı kapsamında olduğu ifade edildi.
İnşaatta kalitesiz malzeme kullanmak, yabancılara farklı muamele yapmak, piyasada hile yapmak, stokçuluk ve karaborsacılık gibi uygulamaların da kul hakkı sayıldığı belirtilen hutbede, sosyal medyada yalan ve iftira içeren paylaşımlarla insan onurunun zedelenmesinin de büyük günah olduğu vurgulandı.
“Hak sahibinden helallik almadan kul hakkını gidermek mümkün değildir” denilen hutbede, kul hakkı bilincinin ailede başlayıp toplumda kök salması gerektiği, aksi takdirde mahşerin en ağır hesaplarından birinin beklediği hatırlatıldı. Müslümanların birbirinin şerefine saygı göstermesi, harama bulaşmaması ve helalleşmeye önem vermesi gerektiği ifade edildi.




