CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel ve CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, gazeteci Fatih Altaylı hakkında verilen hapis cezası ve tutukluluk kararına ilişkin sosyal medya hesapları üzerinden açıklamalarda bulundu. "Cumhurbaşkanına tehdit" suçlamasıyla yargılanan ve 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılan Altaylı'nın durumu hakkında değerlendirmelerde bulunan CHP'li yöneticiler, kararın hukuki niteliğini ve basın özgürlüğü üzerindeki etkilerini ele aldı.
"GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR" VURGUSU VE TUTUKLULUK KIYASLAMASI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel, yaptığı paylaşımda Fatih Altaylı'nın 22 Haziran tarihinden bu yana tutuklu bulunduğunu hatırlattı. Altaylı'ya YouTube yayını nedeniyle verilen 4 yıl 2 aylık hapis cezasını eleştiren Yücel, mevcut yargı pratiğini çeşitli kıyaslamalarla değerlendirdi. Yücel, sahte diploma dağıtanların ve "yenidoğan çetesi" olarak adlandırılan grupların dışarıda olduğunu belirterek, gazetecilik faaliyeti yürüten Altaylı'nın içeride olmasını eleştirdi.
Yücel açıklamasında, gazeteciliğin tehdit olarak görüldüğü ve eleştiriye tahammül edilmeyen bir ortamda demokrasiden ve basın özgürlüğünden söz edilemeyeceğini ifade etti. Hukukun araçsallaştırıldığını savunan Yücel, "Hukuku eğip bükerek, akıllarınca toplumu dizayn edenler gün gelecek o adalete muhtaç olacaklar" ifadelerini kullandı. Paylaşımını "Gazetecilik suç değildir" mesajıyla sonlandırdı.
"BU CEZA DA BU TUTUKLULUK DA GAYRİMEŞRUDUR"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de sosyal medya hesabı üzerinden karara tepki gösterdi. Emir, gazetecinin iktidarı eleştirdiği gerekçesiyle "rehin alındığını" ve bu duruma "Cumhurbaşkanına tehdit" adının verildiğini öne sürdü. Verilen kararı bir yargı kararı olarak nitelendirmeyi reddeden Emir, bu durumu "yargı kararı" olarak tanımlayanların ya hukuku bilmediğini ya da yaşanan sürecin bir parçası olduğunu savundu.
Fatih Altaylı'nın tutuklanmasını sağlayan zihniyetin "Beni eleştiremezsiniz" mesajı verdiğini belirten Emir, verilen cezanın ve tutukluluk halinin gayrimeşru olduğunu iddia etti. Emir açıklamasında, meşru olanın ifade özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına sahip çıkmak olduğunu vurguladı.
