Dijital afterlife nedir, kayıpları geri getirme akımı nedir, yapay zekâ ile ölen biri nasıl geri getirilir, griefbot nedir, deathbot etik mi, gibi sorular sosyal medyada ve arama motorlarında son dönemde oldukça yoğun şekilde aratılıyor. Haberin Burada'nın haberine göre, ABD’de yaşayan Rebecca Nolan’ın vefat eden babasını yapay zekâ teknolojisi ile “geri getirmesi” büyük yankı uyandırdı. Bu olay, dijital yas süreçlerine dair etik ve duygusal pek çok soruyu da beraberinde getirdi.
Dijital Afterlife Nedir, Yapay Zekâ ile Kayıp Kişiler Nasıl Geri Getiriliyor?
Dijital afterlife, yani dijital öteki yaşam, teknolojik araçlar sayesinde vefat eden kişilerin ses, görüntü ya da yazılı metinlerle yeniden “canlandırılması” anlamına geliyor. Bu teknolojiler, yapay zekâ, ses sentezi, ChatGPT benzeri dil modelleri, derin öğrenme ve makine öğrenimi ile çalışıyor.
Birçok kişi için bu teknoloji, yas sürecini kolaylaştırmak için bir araç gibi görünse de bazıları için duygusal olarak yıpratıcı olabiliyor. Çünkü yapay zekâ tarafından oluşturulan bu sanal replikalar, kişinin ses tonu, konuşma tarzı ve kişisel hikâyelerine dayalı içerikler üretmeye başlıyor.
Bu replikalara çoğu zaman:
Griefbot (yas botu)
Deathbot (ölüm botu)
Ghostbot (hayalet bot)
isimleri veriliyor. En sık kullanılan yöntemlerden biri ise ChatGPT benzeri yapay zekâ sistemlerine vefat eden kişinin ses kayıtları, yazışmaları ve videolarının yüklenmesiyle oluşturulan sohbet botları.
Rebecca Nolan’ın Deneyimi, Griefbot Kullanımı ve Etkileri
Rebecca Nolan, henüz 14 yaşındayken kaybettiği babasını uzun yıllar boyunca unutamamıştı. Ancak yapay zekâ ile babasının sesini yeniden duyma fikri onu oldukça cezbetti. İlk etapta bunun “kötü bir fikir” olduğunu düşünse de, yapay zekâ ile oluşturulan “Dadbot” sayesinde babasıyla sohbet etmeye başladı. Fakat bu deneyim onun için iyileştirici değil, daha yıkıcı oldu.
Nolan, yapay zekâ botunun gerçeklikten uzak olduğunu ve duygusal olarak bağ kurmanın mümkün olmadığını belirterek, bu uygulamalardan uzaklaştığını açıkladı. Bu da bizlere dijital afterlife teknolojisinin her zaman pozitif sonuçlar doğurmayabileceğini gösteriyor.
Kayıpları Geri Getirme Akımı Nedir, Nasıl Uygulanıyor?
Son dönemde sosyal medyada sıkça karşılaşılan “kayıpları geri getirme akımı”, insanların vefat eden sevdiklerinin seslerini, görüntülerini ve anılarını yapay zekâ aracılığıyla tekrar yaşatmaya çalışmalarıdır.
Bu akım kapsamında;
ChatGPT’ye yüklenen kişisel verilerle sanal sohbetler yapılabiliyor.
Ses modelleme teknolojisiyle vefat eden kişinin ses tonu kopyalanıyor.
Görüntü sentezi ile video içerikler hazırlanabiliyor.
Deepfake teknolojisiyle gerçekçi videolar oluşturulabiliyor.
Ancak uzmanlar, bu akımın duygusal açıdan kırılgan kullanıcıları hedef alabileceğini ve bu sebeple ciddi psikolojik sonuçlar doğurabileceğini söylüyor.
Griefbot, Ghostbot, Deathbot Nedir, Kullanımı Etik mi?
Griefbot, vefat etmiş bir kişinin dijital olarak yeniden yaratılmış haliyle, kullanıcıların iletişim kurmasına olanak sağlayan bir sohbet robotudur. “Ghostbot” ve “Deathbot” da benzer kavramlardır. Bu botlar özellikle yas sürecinde olan kişilere destek olmak amacıyla geliştirilmiştir.
Ancak:
Etik sorular gündeme gelmektedir.
Kişinin rızası olmadan verilerinin kullanılması mahremiyet ihlalidir.
Yas sürecini sağlıklı bir şekilde yönetmek yerine, kişiyi geçmişe hapsedebilir.
Uzman psikologlar, griefbot kullanımının terapötik destekle birlikte yapılması gerektiğini, aksi takdirde kişinin travmasının daha da derinleşebileceğini ifade etmektedir.
Dijital Afterlife Teknolojisi Güvenli mi, Yasal Boyutu Ne?
Henüz birçok ülkede dijital afterlife ile ilgili kesin yasalar oluşturulmuş değil. Ancak şu konularda tartışmalar sürmektedir:
Veri güvenliği: Vefat eden kişilerin özel verileri üçüncü şahısların eline geçebilir.
Rıza sorunu: Kişi yaşarken bu tarz bir uygulamaya onay vermediyse, bu etik midir?
Ticari sömürü: Bazı yazılım firmaları griefbot hizmetlerini ücretli olarak sunmakta.
Haberin Burada'nın haberine göre, yapılan araştırmalarda 300’ün üzerinde ruh sağlığı uzmanının %93,2’si, yas sürecinde griefbot kullanımının bazı kişiler için destekleyici olabileceğini, ancak mutlaka profesyonel gözetimle kullanılmasını gerektiğini ifade etmiştir.
Dijital Yas Teknolojileri Gelecekte Nasıl Bir Rol Üstlenecek?
Anıların dijitalleştirilmesi artık daha yaygın hale gelecek.
“Sonsuza kadar yaşama” fikri teknoloji sayesinde tartışılır hale geldi.
“Sanal ölümsüzlük” fikri popülerleşiyor.
Dijital mezarlıklar, hologram anma törenleri gibi kavramlar yaygınlaşacak.
Ancak tüm bunlar yapılırken insan onuru, etik değerler, mahremiyet ve ruh sağlığı gibi konular mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Dijital afterlife nedir, griefbot ne işe yarar, kaybedilen kişiler yapay zekâ ile geri getirilebilir mi, gibi sorular gelecekte daha da sık gündeme gelecek. Rebecca Nolan örneği, bu teknolojilerin her zaman olumlu sonuçlar doğurmadığını kanıtlar nitelikte.
Bu teknolojiler yas sürecinde bir teselli aracı olabilirken, aynı zamanda psikolojik sağlığı tehdit eden duygusal bir tuzak da olabilir.
Unutulmamalı ki, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insan kaybı gibi derin duygusal deneyimlerin yeri asla dijital olarak doldurulamaz. Griefbot ya da diğer dijital yas araçları, ancak bilinçli ve etik çerçevede kullanıldığında fayda sağlayabilir.




