İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında açılan davalar ve tutukluluk süreciyle ilgili olarak Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde’da bir yazı kaleme aldı. Tutuklanmasının ardından görevinden uzaklaştırılan İmamoğlu, yazısında diplomasının iptali, yargı süreçleri, siyasi engeller ve demokrasi vurgusu üzerinde durdu. “Kafkavari davalar” ifadesini kullanan İmamoğlu, “Diplomama haksız şekilde el konulması hakkımdaki tek dava değil; hakkımda başka pek çok Kafkavari dava var: ‘hakaret’, ‘yolsuzluk’, ‘terörizm’. Çünkü 2024’te İstanbul’daki belediye listelerime Kürt adaylar koymaya cesaret ettim.” dedi.

KAFKA VE ORWELL GÖNDERMELERİYLE ADALET VURGUSU YAPTI

İmamoğlu, yazısında Franz Kafka’nın Dava romanına atıfta bulunarak 20. yüzyılın başında yazılan eserdeki belirsizlik ve keyfiliğin günümüzde yeniden yaşandığını belirtti. Kafka’nın, bireyin neyle suçlandığını bilmeden yargılandığı bir sistemi anlattığını hatırlatan İmamoğlu, 100 yıl sonra benzer bir dönemin yaşandığını ifade etti. “Dünya yeniden demokrasi, adalet, özgürlük ve temel insan haklarının artık geçerli olmadığına bizi ikna etmeye çalıştıkları bir döneme giriyor. Buna inanmayı reddediyorum. Bundan daha iyisini hak ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, dünyanın tüm halklarının barışı ve demokrasiyi korumak için dayanışma içinde olması gerektiğini belirterek, “Barışın en iyi teminatı demokrasidir. Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler nihayetinde barışı korumak amacıyla demokrasiyi ve insan haklarını güçlendirmeye yönelik projelerdir.” dedi.

DİPLOMA DAVASI VE ÜNİVERSİTE SÜRECİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALARDA BULUNDU

İmamoğlu, yazısında İstanbul Üniversitesi tarafından 18 Mart 2025’te iptal edilen diplomasına ilişkin süreci ayrıntılı biçimde anlattı. 1980’lerin sonunda University College of Northern Cyprus’ta eğitim gördüğünü, ardından İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce Programı’na yatay geçiş yaptığını ve 1994 yılında diplomasını aldığını belirtti.

TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan 'Küresel Sumud Filosu' açıklaması...
TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan 'Küresel Sumud Filosu' açıklaması...
İçeriği Görüntüle

İmamoğlu, “Bu yılın 18 Mart’ında üniversite diplomam İstanbul Üniversitesi tarafından iptal edildi. Dekan, bu hukuksuz iptali onaylamaktansa istifa etmeyi tercih etti.” ifadelerini kullandı. Karara karşı idare mahkemesinde dava açtığını söyleyen İmamoğlu, “Mahkemenin lehime verdiği ara karar sonrası dosyadaki hâkim değiştirildi.” dedi.

“RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK” SUÇLAMASINA YANIT VERDİ

İmamoğlu, diplomanın iptaliyle eş zamanlı olarak “resmî belgede sahtecilik” suçlamasıyla hakkında ceza davası açıldığını belirtti. Savcılığın 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ettiğini belirterek, “Dosyanın tek küçük sorunu şu: Savcının suçlaması hangi resmî belgenin sahte olduğu ya da benim hangi sahtecilik fiilini işlediğim konusunda somut bilgi içermiyor.” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, 19 yaşında başladığı üniversite hayatına ilişkin tüm belgelerin ve sınav kayıtlarının mevcut olduğunu, buna rağmen suçlamaların gerekçesiz olduğunu söyledi. Yazısında, “Josef K. gibi, 19 yaşındaki Ekrem İmamoğlu’nun neyle suçlandığını ben de bilmiyorum.” ifadesine yer verdi.

“KÜRT ADAYLARI LİSTEYE KOYMAYA CESARET ETTİM”

Yazısında yer verdiği bir diğer bölümde İmamoğlu, 2024 yerel seçimlerinde belediye meclis listelerine Kürt adaylar dahil ettiği için “terörizm” suçlamasıyla da karşı karşıya olduğunu söyledi. “Hakkımda başka pek çok Kafkavari dava var: ‘hakaret’, ‘yolsuzluk’, ‘terörizm’. Çünkü 2024’te İstanbul’daki belediye listelerime Kürt adaylar koymaya cesaret ettim.” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, yazısında ayrıca George Orwell’in 1984 romanına atıfta bulunarak, “31 yıllık diplomam iptal edildi ancak yetmedi; yetkililer beni 8 yıldan fazla hapse mahkûm etmek istiyor. Diplomam, beni gelecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmaktan alıkoymak için iptal edildi.” dedi.

“GERÇEK SUÇLARIM İSTANBUL’U KAZANMAK VE CUMHURBAŞKANLIĞINA TEHLİKE OLUŞTURMAK”

İmamoğlu, iktidarın gözünde “gerçek suçlarının” siyasi başarıları olduğunu ileri sürdü. “İktidarın gözünde, gerçek ‘suçlarım’ şunlar: Erdoğan’ın ‘İstanbul’u alan, Türkiye’yi alır’ dediği İstanbul’u 3 kez kazanmış olmak ve 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimine girmemin iktidar için teşkil ettiği büyük tehlike.” sözleriyle yazısına devam etti.

24 Mart’ta 15 milyondan fazla vatandaşın katıldığı ön seçimde Cumhurbaşkanı adayı gösterildiğini belirten İmamoğlu, partisinin demokratik, özgürlükçü ve hukuk devleti ilkelerini esas alan bir vizyon savunduğunu ifade etti.

“TÜRKİYE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE DÖNDÜĞÜNDE EKONOMİK OLARAK GELİŞECEK”

Yazısında Türkiye’nin Avrupa değerlerine bağlı bir demokrasiye ulaşması gerektiğini savunan İmamoğlu, “Hükümetten bağımsız bir yargı, özgürce düşünen ve konuşan bir akademi, hükümeti eleştirebilen gazeteciler, protesto edebilen öğrenciler... Hukukun üstünlüğüne güven yeniden tesis edildiğinde ekonomik olarak gelişecek bir Türkiye.” ifadelerini kullandı.

Avrupa Konseyi üyeliğine ve AB müktesebatının Türkiye’deki uyumuna değinen İmamoğlu, “Avrupa’nın demokratik değerlerine bağlı, yaklaşık 80 yıldır Avrupa Konseyi üyesi ve AB müktesebatını iç hukukuna kazandırmış bir Türkiye güvenilir bir ortaktır.” dedi.

“HALKIMIZ GÜÇLÜ VE BAĞIMSIZ BİR HALKTIR”

Yazısını “Karşımızda ne kadar büyük dağlar olursa olsun, halkımızın desteğiyle bunları başaracağız.” sözleriyle tamamlayan İmamoğlu, Türk halkının demokrasiye olan bağlılığını vurguladı. “Halkımız yüz yılı aşkın süredir demokrasiye bağlı, güçlü ve bağımsız bir halktır. Başaracağız. Tüm Kafkavari davaları aşacağız.” ifadeleriyle yazısını sonlandırdı.

Kaynak: HABER MERKEZİ