Papara faaliyetlerinde yeni mahkeme kararı belli oldu!
Papara faaliyetlerinde yeni mahkeme kararı belli oldu!
İçeriği Görüntüle

Yapay zeka bugün teknolojiden ekonomiye, eğitimden sanata kadar hayatın her alanında tartışılırken, bu kavramın Türkiye’deki izleri sanılandan çok daha eskilere uzanıyor. Ünlü matematikçi Ord. Prof. Dr. Cahit Arf, 1958–1959 öğretim yılında Erzurum’daki Atatürk Üniversitesi’nde düzenlenen halk konferanslarında, “Makine Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?” başlıklı sunumuyla dönemin çok ötesinde bir tartışma başlattı. Üniversitenin “Üniversite Çalışmalarını Muhite Yayma ve Halk Eğitimi Yayınları” kapsamında yayımlanan bu konferans, makinelerin düşünme kapasitesine dair felsefi ve bilimsel soruları kamuoyunun gündemine taşıdı.

Matematigin Turkcesi Cahi 811 2 41-1

YAPAY ZEKA HENÜZ BİR KAVRAM DEĞİLKEN

Cahit Arf’ın bu konferansı verdiği dönemde, bilgisayar teknolojisi dünyada emekleme aşamasındaydı. “Yapay zeka” terimi henüz yaygınlaşmamış, makinelerin insan benzeri düşünme yetisine sahip olup olamayacağı ise daha çok teorik bir merak konusu olarak görülüyordu. Arf, bu çerçevede makinelerin yalnızca hesap yapabilen araçlar mı olduğu, yoksa belirli koşullar altında düşünme süreçlerini taklit edip edemeyeceği sorusunu ele aldı. İnsan zihni ile makine arasındaki farkları irdeleyen Arf, matematiksel düşünceyi felsefi bir sorgulamayla birleştirdi.

TÜRKİYE'DE BİLİMSEL CESARETİN BİR ÖRNEĞİ: CAHİT ARF!

Bu konferans, yalnızca bir akademik sunum olmanın ötesinde, Türkiye’de bilimsel düşüncenin ufkunu genişleten bir adım olarak değerlendiriliyor. Arf’ın Erzurum’da, üstelik halka açık konferanslar kapsamında bu konuyu ele alması, bilginin üniversite duvarlarıyla sınırlı kalmaması gerektiği anlayışının da güçlü bir göstergesi oldu. O yıllarda Türkiye’de matematik ve temel bilimlerde yürütülen çalışmaların, dünyadaki bilimsel gelişmelerle eş zamanlı ilerlediğini ortaya koyan bu yaklaşım, bugün geriye dönüp bakıldığında ayrı bir önem kazanıyor.

Cahit Arf 65 Yıl Önce Yapay Zekayı Tartıştı!

Arf’ın “Makine düşünebilir mi?” sorusu, günümüzde yapay zeka etiği, bilinç tartışmaları ve insan–makine ilişkisi başlıkları altında hala canlılığını koruyor. Arf, makinelerin insan gibi öznel bir bilince sahip olamayacağını savunsa da, belirli karar süreçlerini ve davranış kalıplarını taklit edebileceğini vurgulamıştı. Bu bakış açısı, bugün kullanılan yapay zeka sistemlerinin temel mantığıyla dikkat çekici bir paralellik taşıyor. 1950’lerin sonunda Erzurum’da dile getirilen bu sorular ve değerlendirmeler, sınırlı teknolojik imkânlara rağmen ileri bir vizyonun ürünü olarak görülüyor. Cahit Arf’ın bu konferansı, Türkiye’de yapay zeka düşüncesinin köklerinin ne kadar derinlere uzandığını gösteren çarpıcı bir bilim tarihi notu olarak hafızalarda yerini koruyor.

Kaynak: haber merkezi