İsrail yönetimi işgal altındaki Doğu Kudüs'te bir Filistinli aileyi evini kendi elleriyle yıkmaya zorladı. “Ruhsatsız yapı” gerekçesiyle alınan kararla Sur Baher beldesinde yaşayan Hamza İbrahim Umeyre’nin evi tamamen yıkıldı. 16 kişilik aile bir anda sokakta kaldı.
İSRAİL NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te İsrail makamlarının yıllardır sürdürdüğü baskıcı uygulamalar bir kez daha gündeme geldi. Sur Baher beldesinde yaşayan Filistinli Hamza İbrahim Umeyre, evinin “ruhsatsız” olduğu gerekçesiyle İsrail yönetimi tarafından yıkıma zorlandı. Fakat yıkımı devlet değil, ev sahibi yapmak zorunda bırakıldı.
Umeyre ailesinin yıktığı evde aralarında çocukların da bulunduğu 16 kişi yaşıyordu. İsrail’in uyguladığı bu yöntem sonucu aile fertleri sokakta kaldı. Olay Filistin’de büyük tepkiyle karşılansa da olanlar oldu.
YA YIK YA CEZA ÖDE
İsrail yönetimi ruhsat gerekçesiyle Filistinlilere ya evlerini kendi elleriyle yıkmalarını ya da devletin yıkımına ek olarak yüksek para cezaları ödemelerini dayatıyor. Baskı mekanizması özellikle Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin yaşam alanlarını daraltmak ve bölgedeki demografik yapıyı değiştirmek amacıyla kullanılıyor.
Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yerleşimlerle Mücadele Konseyi’nin verilerine göre, 2025 yılının ilk altı ayında Batı Şeria'da 588 yapı İsrail güçlerince yıkıldı. Bu yıkımlar sonucu 411’i çocuk olmak üzere toplamda 843 kişi doğrudan etkilendi.
EVSİZ KALIYORLAR
Yıkımların amacı sadece ruhsat sorunu değil; Filistinlilerin yaşamını sürdüremez hale getirerek bölgeden göç etmeye zorlamak. Evsiz kalan aileler ise çoğunlukla akrabalarının yanına sığınıyor ya da geçici barınaklarda yaşamaya çalışıyor.
İsrail'in Doğu Kudüs’te yürüttüğü sistematik yıkımlar, uluslararası hukuka göre "zorla tahliye" kapsamında değerlendirilse de dünya kamuoyu ihlallere karşı sessiz kalıyor. Filistinli insan hakları örgütleri ise her geçen gün artan yıkımların belgelenmesi ve raporlanması için çaba gösteriyor.
