Fosfor, toplam vücut ağırlığının yaklaşık yüzde birini oluşturan, her hücrede yer alan ve vücutta en bol bulunan ikinci mineraldir. En çok kemiklerde ve dişlerde bulunan fosfor, kalsiyum ile birlikte çalışarak kemiklerin güçlenmesine katkı sağlar. Ayrıca böbreklerde atıkların filtrelenmesi, enerji depolama ve kullanım süreçleri gibi metabolik faaliyetlerde önemli bir rol oynar. Fosfor yüksekliği genellikle böbrek hastalıkları, paratiroid bezinin az çalışması veya kan pH dengesinin bozulmasıyla ilişkilidir.

FODMAP diyetiyle sindirim sorunlarına bilimsel çözüm! Merve Hilal Ceyhan anlattı!
FODMAP diyetiyle sindirim sorunlarına bilimsel çözüm! Merve Hilal Ceyhan anlattı!
İçeriği Görüntüle

FOSFOR NEDİR?

Fosfor, kemik sağlığını destekleyen ve hücrelerin yenilenmesinde rol oynayan temel bir mineraldir. Vücutta fazla fosfor bulunması, yetersizliğine göre daha yaygın bir durumdur. Böbrek hastalıkları, fazla fosfor tüketimi veya yetersiz kalsiyum alımı fosfor fazlalığına yol açabilir. Bunun yanı sıra diyabet, alkol kullanımı veya bazı ilaçlar (örneğin antasitler) fosfor seviyesinin düşmesine neden olabilir.

FOSFOR NE İŞE YARAR?

Fosfor, kalsiyumla birlikte çalışarak kemiklerin oluşumuna katkı sağlar. Ayrıca nükleik asitler ve hücre zarlarında yapısal bir rol üstlenir. Enerji üretimi süreçlerinde görev alır. Kalsiyum ve fosfor arasındaki denge, vücut sağlığı için önemlidir. Kalsiyum seviyesi arttığında fosfor emilimi azalır ve tersi de geçerlidir. Fosforun doğru şekilde emilebilmesi için D vitamini de gereklidir.

GÜNLÜK FOSFOR İHTİYACI NEDİR?

Fosfor ihtiyacı yaşa göre değişiklik gösterir. Yetişkinlerin çocuklara göre daha az, ancak küçük çocuklara göre daha fazla fosfora ihtiyacı vardır. Önerilen günlük fosfor miktarları şöyledir:

  • Yetişkinler (19 yaş ve üzeri): 700 mg

  • Çocuklar (9-18 yaş): 1250 mg

  • Çocuklar (4-8 yaş): 500 mg

  • Çocuklar (1-3 yaş): 460 mg

  • Bebekler (7-12 ay): 275 mg

  • Bebekler (0-6 ay): 100 mg

FOSFOR YÜKSEKLİĞİ NEDİR?

Hiperfosfatemi olarak bilinen fosfor yüksekliği, kandaki fosfat seviyesinin yetişkinlerde 4,5 mg/dL, çocuklarda ise 6,5 mg/dL’nin üzerinde olması durumudur. Bu durum böbrek fonksiyon bozuklukları, paratiroid hormon dengesizliği veya düşük kan pH’ı ile bağlantılı olabilir. Böbreklerin doğru çalışmaması fazla fosforun atılamamasına neden olur.

Fosfor yüksekliğinin belirtileri arasında kas ve eklem ağrısı, kas güçsüzlüğü, gözlerde kaşıntı, mide bulantısı, kabızlık ve ishal yer alır.

FOSFOR DÜŞÜKLÜĞÜ NEDİR?

Hipofosfatemi, kandaki fosfor seviyesinin yetişkinlerde 2,5 mg/dL’nin, çocuklarda 4,5 mg/dL’nin altına düşmesi durumudur. Yetersiz protein ve kalsiyum alımı, açlık, diyabet, aşırı alkol kullanımı ve Crohn ya da çölyak gibi emilim bozuklukları fosfor düşüklüğüne neden olabilir.

Bu durum enerji azlığı, kas zayıflığı, kemiklerde yumuşama, solunum güçlüğü, yorgunluk, kaygı ve stres hali gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

FOSFOR İÇEREN BESİNLER NELERDİR?

Fosfor birçok besin grubunda bulunur. Özellikle protein açısından zengin gıdalar önemli fosfor kaynaklarıdır. Kalsiyum içeriği yüksek gıdalar da genellikle fosfor bakımından zengindir. Et, balık, süt, yumurta gibi hayvansal ürünlerin yanı sıra kereviz, brokoli, ıspanak, bezelye, fasulye ve patates de fosfor açısından güçlü kaynaklardır.

Fosfor açısından zengin gıdalar şu şekilde sıralanabilir:

  • Et ve kümes hayvanları

  • Balık

  • Süt ve süt ürünleri

  • Yumurta

  • Kepekli tahıllar

  • Patates

  • Sarımsak

  • Kurutulmuş meyveler

  • Gazlı içecekler (fosforik asit içerir)

Tam tahıllı ekmekler beyaz undan yapılan ürünlere göre daha fazla fosfor barındırır. Ancak bitkisel kaynaklardaki fosfor, fitat formunda bulunduğundan vücut tarafından daha zor emilir.

FOSFOR İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR

Fosfor düşüklüğü ne anlama gelir?
Fosfor düşüklüğü, kandaki fosfor seviyesinin normalin altına inmesiyle ortaya çıkar. Bu durum kas güçsüzlüğü, kalp yetmezliği, solunum problemleri ve nöbet gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Vücutta fosfor azlığı hangi hastalıklara yol açar?
Düşük fosfor seviyesi kas fonksiyonlarını, kalp ve solunum sistemini olumsuz etkileyebilir. Uzun süreli eksiklik hayati risk oluşturabilir.

Fosforun vücuttaki görevi nedir?
Fosforun temel görevi kemik ve diş oluşumuna katkı sağlamaktır. Ayrıca karbonhidrat ve yağ metabolizmasında, enerji üretiminde, protein sentezinde ve hücre büyümesinde de önemli rol oynar.

Kaynak: Haber Merkezi