BAKAN YERLİKAYA: “ÇETE TAMAMEN ÇÖKERTİLDİ”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre; Ocak ve Mayıs aylarında toplam 16 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 197 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden 37’si tutuklanırken, 150 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bakan Yerlikaya, örgütün tamamen çökertildiğini açıkladı.
GAZETECİ MURAT AĞIREL: “ÖSYM SİSTEMİNE MÜDAHALE EDİLDİ”
Skandalın en dikkat çekici yönlerinden biri, sınav sistemlerine yönelik iddialar oldu. Gazeteci Murat Ağırel’in aktardığına göre, sahte diploma çetesi yalnızca belgeleri üretmekle kalmadı; aynı zamanda ÖSYM'nin sistemine girerek bazı kişilerin sınav puanlarını yasa dışı yollarla yükseltti.
SAHTE PUANLA GEÇER NOT! “8 ALANA 70 YAZILDI”
İddianamede yer alan ifadelerde, özellikle ehliyet sınavlarında bazı adayların aldıkları puanların hileyle artırıldığı ortaya çıktı. Örneğin, sınavdan sadece 8 puan alan bir kişiye, sistem üzerinden 70 puan yazıldığı tespit edildi. Bu sahte başarı, kamuda istihdama kadar uzanan zincirleme bir etki yarattı.
POLİS KONTROLLERİ BİLE AŞILDI: SAHTE KİMLİKLE YOLA DEVAM
Ağırel’in kaleme aldığı detaylara göre, çete üyeleri sahte kimliklerle trafik kontrollerinden sorunsuz geçebildi. Bu durum, yalnızca eğitim değil; kamu güvenliği açısından da ciddi zafiyetlerin oluştuğunu gösterdi.
E-İMZAYLA DEVLETE SIZMA
Skandalda ortaya çıkan bir diğer detay ise sahte belgelerle e-imza oluşturularak devletin dijital altyapılarına sızılması. Sahte diplomalara sahip olan kişiler, sistem üzerinde yasal kimlikleriyle işlem yapıyor gibi gösterilerek kamu kaynaklarına erişim sağlayabildi.
SAHTE UNVANLARLA MÜHENDİS, ECZACI, MİMAR OLDU
Sahte belgelerle yalnızca mezuniyet değil, aynı zamanda meslek unvanları da elde edildi. Hukuk, mimarlık, eczacılık, mühendislik gibi mesleklerde çalışan bazı kişilerin gerçekte bu eğitimleri almadığı tespit edildi. Soruşturmalar derinleştikçe mağduriyetlerin boyutu daha da belirginleşiyor.
“SON 20 YILIN TÜM DİPLOMALARI İNCELENMELİ” ÇAĞRISI
Murat Ağırel, bu sistematik yapının yalnızca bugüne ait olmadığını, geçmişe dönük binlerce kişinin bu yolla akademik unvanlar elde etmiş olabileceğini belirtti. Özellikle son 20 yılda verilen tüm diplomaların, yatay geçişlerin ve profesör/doçent unvanlarının detaylı şekilde incelenmesi gerektiği çağrısında bulundu.
YENİ İNCELEMELER YOLDA MI?
Kamuoyunun tepkisi üzerine denklik sisteminden yatay geçiş süreçlerine kadar birçok mekanizmanın mercek altına alınabileceği konuşuluyor. Yükseköğretim Kurulu ve ÖSYM’nin de bu sürece dahil edilmesi bekleniyor.
KAMU GÜVENİLİRLİĞİ ZARAR GÖRDÜ
Diploma sahteciliği üzerinden kamuya yerleşen kişilerin hem vatandaşlara hem de devletin güvenlik yapılarına zarar verdiği belirtiliyor. Skandalın sadece akademik değil, aynı zamanda hukuki, siyasi ve güvenlik boyutu da bulunuyor.