Almanya'da aile içi şiddet vakaları endişe verici boyutlara ulaştı. Federal Kriminal Dairesi’nin (BKA) son raporu, 2024 yılında aile içi şiddet mağduru sayısının şimdiye kadarki en yüksek seviyeye çıktığını ortaya koydu. Ülkede sadece bir yıl içinde 256 bini aşkın kişi, yakın çevresinden şiddet gördü.
MAĞDUR SAYISINDA ARTIŞ SÜRÜYOR
Alman Welt am Sonntag gazetesine yansıyan verilere göre, geçen yıl aile içi şiddet mağduru olan kişi sayısı 256 bin 942 olarak kayda geçti. Bu sayı, ortalama olarak her iki dakikada bir kişinin eşi, eski eşi ya da akrabası tarafından şiddete uğradığını gösteriyor. Yetkililer, birçok olayın bildirilmeyip gizli kalması nedeniyle gerçek sayının çok daha yüksek olduğunu değerlendiriyor.
SON 5 YILDA YÜZDE 14’LÜK ARTIŞ
BKA’nın verileri, 2023’e kıyasla aile içi şiddet vakalarında yüzde 3,7 oranında artış yaşandığını gösteriyor. Son beş yılın genel tablosu ise daha çarpıcı: Almanya'da aile içi şiddet olayları yüzde 14 artış gösterdi. 2023 yılında da tablo benzerdi; o yıl 250 bini aşkın vaka kayıtlara geçmiş, 180 bin 715 kadın mağdur olarak belirlenmişti.
ŞİDDETİN KAYNAĞI EN ÇOK EŞ VE ESKİ EŞLER
BKA'nın detaylı verileri, 94 bin 873 vakanın failinin mağdura yakın ilişkisi olduğunu gösteriyor. Eş ya da eski eş kaynaklı şiddet olaylarında mağdurların yüzde 73’ü kadınlardan oluşuyor. Saldırganların profiline bakıldığında ise faillerin dörtte üçünün erkek olduğu, yüzde 70’inin ise Alman vatandaşı olduğu dikkat çekiyor.
ELEKTRONİK BİLEKLİK MODELİ GELİYOR
Artan şiddet vakaları üzerine harekete geçen Almanya Adalet Bakanlığı, mağdur ve failin takibini kolaylaştıracak yeni bir uygulama için hazırlık yapıyor. Planlanan düzenlemeye göre, mahkemelerin verdiği uzaklaştırma kararları doğrultusunda hem mağdura hem de şüpheliye GPS teknolojili elektronik bileklik takılacak. Bu sayede, saldırganın mağdura yaklaşması durumunda hem kolluk kuvvetleri hem de mağdur uyarılacak.
YASAL DÜZENLEME SONBAHARDA GÜNDEME GELECEK
Elektronik bileklik uygulaması bazı eyaletlerde pilot olarak denenmişti. Elde edilen olumlu sonuçların ardından, uygulamanın ülke genelinde yaygınlaştırılması amacıyla yasal düzenleme yapılması planlanıyor. Söz konusu düzenlemenin, İspanyol modeli örnek alınarak oluşturulduğu ve sonbahar aylarında federal hükümetin gündemine alınacağı bildirildi.
