Kandilli Rasathanesi ne zaman kuruldu, ne işe yarar, nerede, tarihçesi nedir, hangi alanlarda çalışır? İşte Türkiye’nin en köklü bilim kurumlarından biri hakkında tüm merak edilenler
Son dönemde yaşanan depremlerle birlikte Kandilli Rasathanesi yeniden kamuoyunun ilgi odağı oldu. Sarsıntıların hemen ardından paylaştığı verilerle gündeme gelen bu köklü kurum, Türkiye’de deprem biliminin merkezi konumunda.
Vatandaşlar özellikle “Kandilli Rasathanesi ne zaman kuruldu, ne işe yarar, nerede yer alıyor, görevleri neler?” gibi soruların yanıtlarını araştırıyor. Haberin Burada’nın haberine göre, Kandilli Rasathanesi yalnızca depremleri değil, meteoroloji, astronomi, tsunami, jeomanyetik olaylar gibi çok sayıda bilimsel alanda da faaliyet gösteriyor. Kurumun tarihi, teknik altyapısı ve yürüttüğü çalışmalarla ilgili detaylar ise dikkat çekici boyutta.
Kandilli Rasathanesi ne zaman kuruldu?
Kandilli Rasathanesi’nin kökleri 1868 yılına, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanıyor. İlk olarak “Rasathane-i Amire” adıyla, İstanbul’un Pera (Beyoğlu) semtinde kuruldu. Bu dönemde ağırlıklı olarak meteorolojik gözlemler yapılıyordu. Kurumun bugünkü konumuna taşınması ise 1911 yılında gerçekleşti.
1911’de İstanbul Üsküdar’daki Kandilli sırtlarına yerleşen rasathane, burada modern bir yapıya kavuştu. Bu taşınma aynı zamanda kurumun yeniden yapılanmasının da başlangıcı oldu. 1983 yılına gelindiğinde ise Kandilli Rasathanesi, Boğaziçi Üniversitesi bünyesine alınarak “Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü” adıyla faaliyetlerini sürdürmeye başladı.
Bugün hâlâ Boğaziçi Üniversitesi çatısı altında faaliyet gösteren Kandilli Rasathanesi, Türkiye’nin en eski ve en gelişmiş yerbilim kurumlarından biri olarak ulusal ve uluslararası alanda büyük bir saygınlığa sahip.
Kandilli Rasathanesi ne işe yarar, görevleri nelerdir?
Kandilli Rasathanesi’nin temel görevi, Türkiye’de meydana gelen depremleri anlık olarak tespit etmek, verileri analiz etmek ve kamuoyuyla paylaşmaktır. Ancak bununla sınırlı değildir. Kurum, çok geniş bir yelpazede bilimsel ve teknik çalışmalar yürütmektedir.
İşte Kandilli Rasathanesi’nin başlıca görev alanları:
Deprem gözlemi ve erken uyarı sistemleri: Türkiye genelinde kurulan ulusal sismik ağ sayesinde, yer kabuğundaki hareketleri sürekli izler. Depremin büyüklüğü, derinliği, merkezi gibi veriler kısa sürede kamuoyuna duyurulur. Ayrıca bazı bölgelerde erken uyarı sistemleri ile kritik yapılarda önlemler alınması sağlanır.
Tsunami izleme ve erken uyarı: Kandilli, Türkiye’nin tsunami izleme merkezi olarak da faaliyet gösterir. Özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde meydana gelebilecek tsunami risklerini değerlendirir ve erken uyarı mesajları yayınlar.
Meteoroloji ve iklim gözlemleri: Rasathane geçmişten bu yana hava durumu, yağış, sıcaklık ve atmosfer hareketleri gibi meteorolojik verileri takip eder.
Astronomik gözlemler: Kandilli bünyesinde gökbilimsel hesaplamalar, güneş ve ay tutulmaları, dini günlerin hesaplanması, namaz vakitleri gibi zaman belirleme faaliyetleri yürütülür.
Jeomanyetik gözlemler: Yer manyetik alanının değişimleri gözlemlenerek, hem jeofizik hem de uzay hava olayları hakkında bilgi sağlanır.
Bilimsel araştırmalar: Kurum, jeofizik, jeoloji, sismoloji, uzay bilimleri gibi alanlarda akademik yayınlar yapar, kongrelere katılır ve üniversite bünyesindeki öğrencilerle ortak projeler yürütür.
Afet eğitimi ve farkındalık çalışmaları: Kandilli Rasathanesi, sadece verileri paylaşmakla kalmaz; aynı zamanda toplumu deprem bilinci, afet hazırlığı ve risk azaltma konusunda eğiten faaliyetler yürütür.
Kandilli Rasathanesi nerede?
Kandilli Rasathanesi, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda, Üsküdar ilçesine bağlı Kandilli Mahallesi sınırları içinde yer almaktadır. Boğaz’a hâkim bir tepede konumlanan kurum, hem tarihi hem de modern yapılardan oluşan bir kampüs içinde faaliyet göstermektedir.
Adres olarak:
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü
Kandilli Mahallesi, Vaniköy Caddesi No:86
Üsküdar / İstanbul
Ayrıca kurumun resmi internet sitesi (www.koeri.boun.edu.tr) üzerinden de güncel deprem verileri, bilimsel yayınlar ve duyurular takip edilebilir.
Kandilli Rasathanesi tarihi, gelişimi ve önemi
Kandilli Rasathanesi’nin tarihi, aslında Türkiye’de bilimsel gözlemin ve yer bilimlerinin gelişiminin de tarihi niteliğindedir. 1868 yılında sadece meteorolojik amaçlarla kurulan kurum, 1894 İstanbul Depremi’nin ardından sismolojiye yönelmiş ve bu alandaki ilk sistemli çalışmaları başlatmıştır.
yüzyılın başlarında Japon bilim insanı Prof. Dr. Shoji Utsu’nun katkılarıyla modern deprem ölçüm cihazları Türkiye’ye getirilmiş ve Kandilli’de kurulmuştur. Böylece Osmanlı'da başlayan bilimsel hareket, Cumhuriyet döneminde daha da kurumsallaşmış, 1980’li yıllarda Boğaziçi Üniversitesi’ne bağlanarak çağdaş bir araştırma enstitüsü haline gelmiştir.
Bugün Kandilli, Uluslararası Sismoloji Merkezi (ISC) ve Avrupa Sismoloji Komisyonu (ESC) gibi birçok uluslararası yapıyla iş birliği içinde çalışmakta ve küresel ölçekte bilimsel veri üretmektedir.
Kandilli’nin deprem takip sistemi nasıl çalışır?
Kandilli Rasathanesi, Türkiye genelinde yüzlerce noktada yerleştirilen ivmeölçer, kısa ve uzun periyot sismometreler aracılığıyla yer altı hareketlerini 7/24 izler. Bu cihazlar, ulusal sismik ağ adı verilen sistemle merkeze bağlıdır.
Bir deprem meydana geldiğinde, bu cihazlar verileri saniyeler içinde merkeze iletir. Kandilli’nin otomatik analiz sistemleri, depremin büyüklüğünü, merkez üssünü, derinliğini belirler ve bu bilgiler kamuoyuyla paylaşılır. Gerekli durumlarda manüel doğrulama yapılarak daha net sonuçlar da sunulur.
Veriler aynı zamanda AFAD ile paylaşılır ve ülke genelindeki afet yönetim süreçlerine katkı sağlar.
Neden Kandilli verileri bu kadar önemli?
Kandilli Rasathanesi, halk arasında en çok deprem sonrası ilk bilgi alınan kaynak olarak tanınır. Bunun nedeni:
Güncel ve hızlı veri sunması
Akademik güvenilirliğe sahip olması
Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde bilimsel araştırmalara dayalı çalışması
Türkiye’nin ilk ve en köklü sismoloji merkezi olması
Uluslararası ölçekte geçerli analiz yapması
Bu özellikler, Kandilli Rasathanesi’ni her sarsıntıda ilk bakılan kaynak haline getirmiştir.




