Karın zarı kanseri veya periton kanseri, bu zarda meydana gelen hücrelerin anormal ve kontrolsüz bir şekilde büyümesiyle karakterize edilen nadir bir kanser türüdür. Çoğu zaman, karın zarı kanseri primer (birincil) olarak başlamaz; genellikle vücudun başka bir yerindeki kanserin (özellikle yumurtalık, mide, pankreas, kolon kanseri) karın zarına yayılmasıyla, yani metastatik olarak ortaya çıkar. Ancak nadiren de olsa peritonun kendi hücrelerinden gelişen birincil periton kanseri görülebilir. Bu tür birincil kanserler, yumurtalık kanserine benzer bir histolojik yapıya sahiptir ve kadınlarda daha sık görülür.

Karın Zarı Kanserinin Belirtileri

Karın zarı kanserinin belirtileri genellikle başlangıçta hafif veya belirsiz olabilir, bu da tanıyı zorlaştırabilir. Hastalık ilerledikçe belirtiler daha belirgin hale gelir. En yaygın belirtilerden biri, karın boşluğunda sıvı birikmesi sonucu oluşan karında şişlik ve karın gerginliği hissidir (asit). Bu durum, hastanın kıyafetlerinin dar gelmesine veya kilo alıyormuş gibi hissetmesine neden olabilir. Diğer yaygın belirtiler şunlardır:

  • Karın ağrısı veya rahatsızlık: Sürekli veya aralıklı karın ağrısı, kramp veya basınç hissi.
  • İştahsızlık ve erken doyma: Az yemek yenmesine rağmen çabuk doyma hissi veya iştah kaybı, kilo kaybına yol açabilir.
  • Mide bulantısı ve kusma: Özellikle yemeklerden sonra görülebilir.
  • Bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler: Kabızlık veya ishal gibi sindirim sorunları.
  • Yorgunluk ve halsizlik: Genel bir enerji düşüklüğü ve sürekli yorgunluk hali.
  • Kilo kaybı: Açıklanamayan ve istemsiz kilo kaybı.

Bu belirtiler başka birçok durumla da ilişkili olabileceğinden, herhangi bir şüphe durumunda mutlaka bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.

Periton Kanserinin Nedenleri ve Risk Faktörleri

Birincil karın zarı kanserinin kesin nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır. Ancak, yumurtalık kanserine benzer hücre yapısına sahip olması nedeniyle, yumurtalık kanseri için bilinen bazı risk faktörleri birincil periton kanseri için de geçerli olabilir. Bu risk faktörleri şunları içerebilir:

  • Genetik faktörler: BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları gibi genetik yatkınlık, hem yumurtalık kanseri hem de birincil periton kanseri riskini artırabilir. Lynch sendromu da riski yükseltebilir.
  • Yaş: Genellikle ileri yaşlarda daha sık görülür.
  • Obezite: Aşırı kilo, bazı kanser türlerinin riskini artırabilir.
  • Hormonal faktörler: Östrojen ve progesteron maruziyeti, özellikle postmenopozal hormon tedavisi.
  • Endometriozis: Rahim dışındaki dokuların büyümesi durumu.

Metastatik karın zarı kanseri için ise neden, primer kanserin kendisidir. Örneğin, yumurtalık kanseri, mide kanseri, kolorektal kanser veya pankreas kanseri gibi kanserlerin karın zarına yayılması, metastatik periton kanserine yol açar. Bu tür yayılımlar, kanser hücrelerinin karın boşluğuna dökülmesi ve periton yüzeyine tutunmasıyla gerçekleşir.

Tanı Yöntemleri

Karın zarı kanserinin tanısı, çeşitli tıbbi görüntüleme ve biyopsi yöntemleri kullanılarak konulur.

  • Fiziksel muayene: Doktor, karında şişlik veya hassasiyet olup olmadığını kontrol eder.
  • Görüntüleme testleri: Ultrasonografi, Bilgisayarlı Tomografi (BT), Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ve Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) gibi yöntemler, tümörlerin yerini, büyüklüğünü ve yayılımını göstererek tanıda önemli rol oynar. Bu testler ayrıca karın içindeki sıvı birikimini de tespit edebilir.
  • Kan testleri: Özellikle CA-125 gibi tümör belirteçleri, tanıya yardımcı olabilir ve tedavinin etkinliğini takip etmek için kullanılabilir. Ancak CA-125'in yüksekliği her zaman kanser anlamına gelmez ve başka durumlarda da yükselebilir.
  • Paraentez (Asit analizi): Karın boşluğunda biriken sıvıdan (asit) örnek alınarak laboratuvarda kanser hücreleri açısından incelenmesi.
  • Biyopsi: Kesin tanı için şüpheli dokudan küçük bir parça alınarak patolojik inceleme yapılması gereklidir. Bu işlem, genellikle laparoskopi (kapalı ameliyat) veya açık cerrahi ile yapılır. Laparoskopi, karın boşluğuna küçük bir kamera ile girilerek tümörün doğrudan görülmesini ve biyopsi alınmasını sağlar.

Karın Zarı Kanseri Tedavi Yaklaşımları

Karın zarı kanserinin tedavisi, kanserin türüne (birincil mi, metastatik mi), evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve tümörün yayılımına bağlı olarak multidisipliner bir yaklaşımla belirlenir. Amaç, kanser hücrelerini yok etmek, tümörü kontrol altına almak ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır.

En sağlıklı ekmek belli oldu: Ne kepek ne siyez...
En sağlıklı ekmek belli oldu: Ne kepek ne siyez...
İçeriği Görüntüle

Cerrahi Tedavi: Sitoredüktif Cerrahi ve HIPEC

Sitoredüktif cerrahi (debulking cerrahisi) ve Hipertermik İntraperitoneal Kemoterapi (HIPEC), karın zarı kanserinin tedavisinde önemli bir rol oynayan özel bir yaklaşımdır.

  • Sitoredüktif Cerrahi: Bu cerrahi işlemde, cerrah mümkün olduğunca çok tümör dokusunu çıkarmayı hedefler. Sıklıkla, tümörün yayıldığı organların bir kısmı veya tamamı (örneğin, yumurtalıklar, rahim, dalak, bağırsakların bir kısmı) da çıkarılabilir. Amaç, gözle görünen tüm kanserli dokuyu geride milimetrik boyutta veya hiç bırakmamaktır.
  • HIPEC (Sıcak Kemoterapi): Sitoredüktif cerrahi tamamlandıktan hemen sonra, karın boşluğuna ısıtılmış kemoterapi ilaçları verilir. Bu ilaçlar, yüksek sıcaklıkta (genellikle 41-42°C) belirli bir süre (30-90 dakika) karın boşluğunda dolaştırılır. Isı, kemoterapi ilaçlarının etkinliğini artırırken, doğrudan tümör hücrelerine etki etmesini ve sistemik yan etkileri azaltmasını sağlar. HIPEC, özellikle karın zarına yayılmış kanserlerde (peritoneal karsinomatoz) sağkalımı artırdığı gösterilmiştir.

Kemoterapi ve Hedefe Yönelik Tedaviler

Cerrahiye ek olarak veya cerrahi uygulanamayan durumlarda kemoterapi ana tedavi yöntemlerinden biridir. Kemoterapi ilaçları, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini yavaşlatmak için damar yoluyla (sistemik kemoterapi) veya doğrudan karın boşluğuna (intraperitoneal kemoterapi) verilebilir. Tedavi planı, kanserin türüne ve hastanın genel durumuna göre kişiye özel olarak belirlenir.
Hedefe yönelik tedaviler (targeted therapy), kanser hücrelerinin büyümesi ve yayılması için gerekli olan spesifik molekülleri hedef alan ilaçlardır. Bu tedaviler, normal hücrelere daha az zarar vererek yan etkileri azaltabilir. Özellikle belirli gen mutasyonları olan hastalarda (örneğin, BRCA mutasyonu olanlarda PARP inhibitörleri) etkili olabilirler.

Palyatif Bakım

Hastalığın ilerlemiş evrelerinde veya cerrahi ile tam kür sağlanamayan durumlarda palyatif bakım, hastanın yaşam kalitesini artırmaya odaklanır. Bu, ağrı kontrolü, bulantı ve kusma gibi semptomların yönetimi, beslenme desteği ve psikolojik destek gibi yaklaşımları içerir. Palyatif bakım, hastaların fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmıştır.

Prognoz ve Takip

Karın zarı kanserinin prognozu, kanserin tipine, evresine, tedaviye verilen yanıta ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Erken tanı ve agresif tedavi, daha iyi sonuçlar sağlayabilir. Tedavi sonrası düzenli takip kontrolleri, hastalığın nüksünü (tekrarlamasını) veya ilerlemesini izlemek için hayati öneme sahiptir. Bu kontroller, fiziksel muayeneler, kan testleri (CA-125 gibi) ve görüntüleme testlerini içerebilir. Hastaların yaşam kalitesini artırmak ve hastalığın seyrini yönetmek için multidisipliner bir yaklaşım benimsenmelidir.

Kaynak: Haber Merkezi