Modern yaşamın koşuşturması, belirsizlikler ve stres faktörleri, insanların ruh sağlığını doğrudan etkilemektedir. Özellikle pandemi döneminden sonra adını daha sık duymaya başladığımız bir kavram var: languishing. Türkçeye tam olarak “ruhsal durgunluk, boşluk hissi, tatminsizlik” olarak çevrilebilecek bu durum, resmi bir hastalık tanısı olmasa da dünya genelinde milyonlarca insanın ortak deneyimi haline gelmiştir. Kişi ne mutlu ve üretken hisseder ne de depresyon kadar yoğun bir üzüntü yaşar. Bu ruh hali, insanı hayattan koparmadan ama bir türlü tatmin de etmeden devam eder. İşte bu yazıda languishing kavramını en ince ayrıntılarına kadar ele alacağız.
LANGUISHING HASTALIĞI NEDİR?
Languishing terimi ilk kez sosyolog Corey Keyes tarafından 2002 yılında literatüre kazandırılmıştır. Keyes, ruh sağlığını yalnızca “hastalıkların yokluğu” olarak değil, aynı zamanda “psikolojik iyilik hali” üzerinden tanımlamış ve bu iyilik halinin kaybolması durumunu languishing olarak adlandırmıştır.
Yani languishing, kişinin kendini depresyonda hissetmediği ama aynı zamanda enerjik, üretken ve mutlu da olmadığı ruh halini ifade eder. Kısaca bir tür yaşamda durağanlık, ruhsal boşluk ve tatminsizlik halidir.
Özellikle pandemi döneminde sosyal izolasyon, belirsizlik ve yoğun stres, bu durumu daha görünür kılmış ve dünya genelinde “modern çağın sessiz hastalığı” olarak tanımlanmaya başlanmıştır.
LANGUISHING BELİRTİLERİ NELERDİR?
Languishing yaşayan bireyler, günlük hayatlarını sürdürebilirler ancak içten içe bir eksiklik, tatminsizlik ve motivasyon kaybı hissederler. İşte en sık görülen belirtiler:
-
Motivasyon eksikliği: Yapılması gereken işleri erteleme, heves duymama.
-
Enerji kaybı: Sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi.
-
İlgisizlik: Hobiler, arkadaşlıklar veya iş gibi alanlara karşı kayıtsızlık.
-
Odaklanma sorunları: İşe veya derse konsantre olamama.
-
Boşluk hissi: Hayatta bir anlam bulamama, tatmin olamama.
-
Duygusal durgunluk: Ne çok mutlu ne de yoğun şekilde üzgün hissetme.
-
Sosyal geri çekilme: Arkadaşlarla görüşmekten kaçınma veya iletişimde kopukluk.
Bu belirtiler uzun süre devam ederse kişinin hem iş hem de sosyal hayatında ciddi sorunlara yol açabilir.
LANGUISHING VE DEPRESYON ARASINDAKİ FARK
Languishing çoğu zaman depresyonla karıştırılır. Ancak aslında birbirinden ayrılan noktaları vardır.
-
Depresyon: Kişi yoğun üzüntü, umutsuzluk, değersizlik hisseder. Günlük işlevsellik ciddi oranda bozulur. Klinik tanı konulabilir.
-
Languishing: Daha çok “arada kalmışlık” halidir. Kişi işine, okuluna veya sosyal hayatına devam edebilir ama sürekli isteksizlik ve boşluk hissi yaşar. Klinik tanı değildir.
Bu fark, languishing’in genellikle göz ardı edilmesine yol açar. Oysa uzun süre devam ederse depresyon ve anksiyete gibi daha ciddi ruhsal sorunlara zemin hazırlayabilir.
LANGUISHING NEDENLERİ
Bu ruh halinin ortaya çıkmasında birçok faktör etkili olabilir.
-
Pandemi süreci ve izolasyon: İnsanların uzun süre evde kalması, sosyalleşememesi.
-
Belirsizlik ve kaygı: Gelecek kaygısı, iş güvencesi eksikliği.
-
Yoğun stres: İş, okul veya aile hayatındaki baskılar.
-
Tükenmişlik (burnout): Sürekli çalışıp dinlenememek.
-
Sosyal bağların zayıflaması: Arkadaşlık ilişkilerinde kopukluk.
-
Amaçsızlık: Hayatta anlam ve hedef bulamamak.
Görüldüğü gibi languishing, tek bir sebepten değil; birçok etkenin birleşiminden ortaya çıkar.
LANGUISHING İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?
Resmi bir hastalık tanısı olmadığı için kesin bir tedavi yöntemi bulunmasa da, languishing ile başa çıkmak mümkündür. İşte uzmanların önerileri:
1. Küçük ama ulaşılabilir hedefler koyun
Büyük hedefler yerine günlük veya haftalık basit planlar yapmak motivasyonu artırır.
2. Rutin oluşturun
Düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve egzersiz, ruh halini dengelemede en etkili yöntemlerden biridir.
3. Anlamlı aktiviteler yapın
Hobi edinmek, yeni bir şey öğrenmek veya gönüllü işler yapmak, hayata anlam katar.
4. Sosyal bağları güçlendirin
Arkadaşlarınızla veya ailenizle kaliteli vakit geçirmek, yalnızlık hissini azaltır.
5. Profesyonel destek alın
Eğer belirtiler uzun süre devam ediyorsa bir psikolog veya psikiyatristten yardım almak önemlidir.
6. Mindfulness ve meditasyon uygulayın
Günlük kısa süreli nefes egzersizleri, yoga veya meditasyon, zihinsel dinginlik sağlar.
LANGUISHING TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR?
Bu ruh hali görmezden gelinirse zamanla kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. İş performansında düşüş, sosyal ilişkilerde zayıflama ve nihayetinde depresyon veya anksiyete bozukluğu gibi daha ağır sorunlara dönüşebilir. Bu nedenle erken fark edip önlem almak son derece önemlidir.
SIK SORULAN SORULAR
Languishing bir hastalık mı?
Hayır, resmi bir hastalık tanımı değildir. Daha çok psikolojik bir durumdur.
Depresyonla aynı şey mi?
Hayır. Depresyon daha ağırdır, languishing ise arada kalmışlık ve tatminsizlik halidir.
Ne kadar sürer?
Kişiden kişiye değişir. Aylarca hatta yıllarca sürebilir.
Kendi kendine geçer mi?
Hayat şartları değiştikçe azalabilir ama çoğu zaman bilinçli çaba gerektirir.
Tedavi için ilaç gerekir mi?
Genellikle gerekmez. Ancak ağırlaşıp depresyona dönüşürse uzman ilaç tedavisi önerebilir.