Amerika’da yapılan kapsamlı bir araştırma, yapışmaz kaplamalardan yangın söndürme köpüklerine kadar pek çok üründe kullanılan PFAS adlı “sonsuz kimyasalların” ciddi sağlık riskleri doğurduğunu gösterdi. Bu kimyasalların doğada kolayca parçalanmadığı, toprakta, suda ve canlı vücudunda birikerek kanser riskini artırdığı tespit edildi.

KANSER TÜRLERİNDE ARTIŞ TESPİT EDİLDİ

Araştırma, PFAS yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerde çeşitli kanser türlerinde artış görüldüğünü ortaya koydu. Erkeklerde böbrek, mesane kanserleri ve lösemi öne çıkarken, kadınlarda tiroid ve ağız boşluğu kanserlerinde dikkat çekici bir artış kaydedildi.

Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına yeni haber
Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına yeni haber
İçeriği Görüntüle

ARAŞTIRMA NASIL YAPILDI?

Bilim insanları, ilçe düzeyindeki kanser istatistiklerini kamu su sistemlerinden elde edilen PFAS ölçümleriyle karşılaştırdı. Sigara kullanımı, obezite, gelir düzeyi ve hava kirliliği gibi diğer risk faktörleri de analizlere dahil edildi. Sonuçlar, farklı kanser türleri ile PFAS arasındaki güçlü ilişkiyi net biçimde ortaya koydu.

PFAS’IN VÜCUDA ETKİLERİ

Uzmanlara göre bazı PFAS türleri hormon sinyallerini bozuyor, karaciğere yük bindiriyor, kronik inflamasyonu artırıyor ve genlerin işleyişini değiştiriyor. Bu biyolojik etkiler, söz konusu kimyasalların kanser gelişimiyle ilişkisini daha da pekiştiriyor.

KORUNMA YOLLARI

Araştırmacılar, kamu su sistemlerinde PFAS için belirlenen yasal sınırların daha da sıkılaştırılabileceğini belirtiyor. Evlerde ise aktif karbon veya ters ozmoz filtrelerinin kullanılması ve filtrelerin düzenli olarak değiştirilmesi öneriliyor. Kendi kuyusunu kullanan kişilerin ise sertifikalı laboratuvarlarda su testi yaptırmaları tavsiye ediliyor.

UZMANLARDAN UYARI

Çalışma bireysel bazda kesin kanıt sunmasa da, içme suyundaki PFAS yoğunluğu ile kanser vakaları arasında doğrudan bağlantı bulunduğu bildirildi. Uzmanlar, toplum sağlığı için güvenli suya erişimi sağlamak amacıyla daha sıkı denetimlerin, yeni arıtma teknolojilerinin ve uzun vadeli izleme çalışmalarının zorunlu olduğunu vurguluyor.

Kaynak: Haber Merkezi