Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde geçtiğimiz 6 Temmuz’da 12 askerin bir mağarada metan gazından zehirlenerek şehit olmasıyla ilgili yürütülen idari soruşturma tamamlandı. Milli Savunma Bakanlığı olayın ardından başlatılan incelemede herhangi bir ihmal, kasıt ya da disiplin zafiyetine rastlanmadığını bildirdi. Daha önce benzeri yaşanmamış trajik olayın, öngörülemeyen ve istisnai bir durum sonucu meydana geldiği açıklandı.
İHMAL YA DA KASIT UNSURU YOK
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Pençe-Kilit Harekatı bölgesindeki bir mağarada 6 Temmuz 2025’te metan gazı nedeniyle hayatını kaybeden 12 askerle ilgili başlatılan idari tahkikatın tamamlandığını duyurdu. Yapılan kapsamlı inceleme sonucunda olayda doğrudan bir ihmal ya da kasıt unsurunun bulunmadığı bildirildi.
Söz konusu mağaranın, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından 2019'dan bu yana yürütülen operasyonlarda girilen 3.765’inci mağara olduğu vurgulandı. Daha önce bu tür gaz zehirlenmesine dair herhangi bir vakaya rastlanmadığı belirtildi.
GAZ ÖLÇÜMÜ YAPILMADI
MSB'nin açıklamasına göre, mağara operasyonu için oluşturulan ekipler, METİ (Mayın ve El Yapımı Patlayıcı Tespit İmha) ve PMKİ (Patlayıcı Madde Keşif İmha) timleri dahil olmak üzere özel eğitim almıştı. Olaydan önce 1-5 Temmuz tarihleri arasında yapılan keşiflerde olumsuz hiçbir işaret gözlemlenmemişti. Olay günü keşif köpeğinin mağaraya girmesi sonrası da herhangi bir tehlike işareti alınmaması nedeniyle gaz ölçümüne gerek duyulmadığı ifade edildi.
Bunun üzerine ekip standart prosedürlere uygun biçimde mağaraya giriş yaptı ve operasyon başlatıldı. Ancak mağara içerisinde yoğun metan gazının varlığı fark edilmeden başlayan operasyon, ne yazık ki 12 askerin şehit olmasıyla sonuçlandı.
"İSTİSNAİ VE ÖNGÖRÜLEMEYEN BİR DURUM"
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, olayın son derece nadir görülen ve öngörülemeyen bir durum olduğu vurgulandı. Ayrıca görevli olmayan bazı personelin, mağarada mahsur kalan arkadaşlarını kurtarmak için hiçbir emir beklemeden harekete geçtiği ve bu sayede daha fazla can kaybının önüne geçildiği belirtildi.
Disiplin, yönetim ya da kontrol zafiyeti olmadığına dikkat çekilen açıklamada, "Olay, istisnai ve olağan dışı bir durum olarak gelişmiş, istenmeyen ve hepimizi derinden etkileyen bir şekilde sonuçlanmıştır" denildi.
Olayın ardından başlatılan kurtarma çalışmaları, TSK personelinin yanı sıra KBRN (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer Savunma) timi, UMKE, AFAD ve Türkiye Taşkömürü Kurumu ekiplerinin desteğiyle yürütüldü. Mağara girişinde önceden hazır tutulan oksijen tüpleri ve maskelerin, etkilenen askerlerin tahliyesi ve tedavisinde kullanıldığı bilgisi de kamuoyuyla paylaşıldı.
Bölgede hazır bulunan doktor ve sağlık ekiplerinin anında müdahalesi sayesinde yaralı askerlerin hızlı şekilde hastaneye ulaştırıldığı aktarıldı.
YENİ ÖNLEMLER HAYATA GEÇİRİLDİ
Yaşanan acı olaydan sonra benzer durumların tekrar yaşanmaması adına ek önlemlerin devreye alındığı ve süreçle ilgili detaylı raporun ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği kaydedildi. Açıklamada “Son on yılda elde edilen tecrübeler ışığında yapılan değerlendirmeler neticesinde, doğrudan bir kusur ya da ihmalin olmadığı tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.
MSB açıklamasının sonunda, “Şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz” diyerek tüm Türkiye’nin acısını paylaştı.
