ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya lideri Vladimir Putin arasında Alaska’da gerçekleşen kritik görüşmenin ardından Ukrayna savaşında yeni bir döneme girildi. Beyaz Saray’da düzenlenen ve birçok Avrupa ülkesinin katıldığı zirvede, savaşın sona ermesi hâlinde Kiev’e verilecek güvenlik garantileri ele alındı. Bu kapsamda, Türkiye’nin de aralarında yer aldığı ülkelerden Ukrayna’ya asker gönderilmesi ihtimali yeniden gündeme taşındı.
FRANSA’DAN AÇIK DAVET: TÜRKİYE DE ASKER GÖNDEREBİLİR
Zirveye katılan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, güvenlik garantileri kapsamında Ukrayna’da Türk askerinin de görev alabileceğini belirtti. Ancak Macron’a göre bu kuvvetler doğrudan cephe hattında değil, daha çok denetim ve koruma amaçlı pozisyonlarda bulunacak. Almanya Başbakanı Friedrich Merz de Avrupa’nın bu süreçte kolektif hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Mart ayında Milli Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, “henüz kavramsal çerçevesi oluşmamış” bir misyona katkı konusunun karşılıklı değerlendirilebileceğini ifade etmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Avrupa’nın yeni güvenlik mimarisinde Türkiye’nin rol alması gerektiğini dile getirmişti. Genelkurmay Başkanı Metin Gürak’ın Paris’teki güvenlik toplantısına katılması ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Londra’da yapılan zirvede barış süreciyle ilgili görüşmelere dahil olması da, Türkiye’nin bu koalisyona hazırlıklı olduğunu gösteriyor.
NATO ŞEMSİYESİ OLMAZSA RİSK BÜYÜK
Türk askerinin Ukrayna’ya gönderilmesi hâlinde güvenliği nasıl sağlanacak? En kritik soru bu. Zira NATO’nun meşhur 5’inci maddesi, sadece NATO topraklarına yapılan saldırılarda devreye giriyor. Savunma analisti Tayfun Özberk’e göre, Ukrayna’daki Türk askerine yönelik bir saldırıda bu koruma devreye girmeyecek. NATO Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesi de bu güvenceyi Avrupa topraklarındaki NATO varlıklarıyla sınırlıyor.
Bu nedenle olası bir barış gücü misyonunun güvenliği için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı kritik öneme sahip. Ancak bu noktada Rusya’nın veto hakkı en büyük engel olarak duruyor.
RUSYA AÇIK MESAJ VERDİ: ASKERLER HEDEF OLUR
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Mart ayında yaptığı açıklamada, “İster AB ister ulusal bayraklarla olsun, Avrupa askerleri Ukrayna’da kabul edilemez” demesi, Moskova’nın tutumunun netliğini koruduğunu gösteriyor. BM Daimi Temsilcisi Vasily Nebenzya da, Rusya'nın onayı olmadan konuşlanacak askerlerin “meşru hedef” sayılacağı uyarısını yinelemişti.
Trump yönetimi ise topu Avrupa ülkelerine atmış durumda. Trump, Fox News’e verdiği demeçte, “Avrupalılar göndermek istiyor ama bizim askerimiz sahada olmayacak” diyerek ABD'nin doğrudan askeri angajmana girmeyeceğini duyurdu. Ayrıca güvenlik garantilerinin NATO üyeliğini kapsamayacağını da ekledi.
UKRAYNA, 100 BİN ASKER İSTİYOR
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, olası bir ateşkesi denetlemek için en az 100 bin kişilik bir uluslararası barış gücüne ihtiyaç olduğunu ifade etti. Bu rakam, misyonun yalnızca sembolik olmayıp ciddi bir operasyonel hazırlık ve finansman gerektireceğini gösteriyor. “Gönüllüler Koalisyonu” adıyla şekillenen yapı içinde Türkiye'nin rolünün ne olacağı, önümüzdeki haftalarda netleşebilir.