Rusya merkezli Kapsamlı Avrupa ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nden akademisyen Yevgeniya Goryuşina, Türkiye’nin Güney Kafkasya’daki etkisinin hızla arttığını ve Ankara’nın artık bölgenin “kilit aktörü” konumuna yükseldiğini söyledi.
Lenta.ru’ya konuşan Goryuşina, Türkiye’nin yalnızca askeri alanda değil, altyapı projeleri ve kimlik politikaları üzerinden de bölgede çok katmanlı bir etki inşa ettiğini belirtti.
İKİNCİ KARABAĞ SAVAŞI DENGELERİ KÖKTEN DEĞİŞTİRDİ
Goryuşina’ya göre, 2020’de patlak veren İkinci Karabağ Savaşı, Türkiye’nin bölgesel konumunu pekiştiren stratejik bir kırılma noktasıydı. Türkiye ile Azerbaycan arasında derinleşen askeri ittifakın, bölgedeki güç dengesini kalıcı biçimde değiştirdiğini savundu. Bu bağlamda Zengezur Koridoru projesinin de, yalnızca iki ülkeyi bağlamakla kalmayıp, jeopolitik bağlamda yeni bir oyun alanı açtığına dikkat çekti.
TÜRKİYE'NİN ROLÜ ASKERİ GÜÇLE SINIRLI DEĞİL
Goryuşina, Türkiye’nin askeri katkılarının yanı sıra, bölgede yürüttüğü altyapı çalışmaları ve kültürel kimlik inşası politikalarıyla da dikkat çektiğini vurguladı. Özellikle Türk kimliğinin bölgesel ölçekte yeniden tanımlanmasında Ankara’nın rolü olduğunu söyledi.
Aynı röportajda Rusya-Gürcistan ilişkilerine de değinen Goryuşina, iki ülke arasındaki derin ekonomik bağlara rağmen diplomatik normalleşmenin sağlanamadığını ifade etti. 2008 Rusya-Gürcistan Savaşı’nın ardından gelen süreçte Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması gibi gelişmelerin, ilişkileri uzun vadede çıkmaza sürüklediğini hatırlattı. Goryuşina, özellikle son yıllarda Gürcistan iç siyasetindeki dalgalanmaların da bu kırılgan hattı daha da karmaşık hale getirdiğini belirtti.