TÜSESAD (Türkiye Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği) yaptığı açıklamada, şap hastalığının ülkemiz açısından yüksek riskli seviyede olduğunu açıkladı. Komşu ülkelerdeki yetersiz kontrolün yol açtığı yüksek riskin ülkeye faturası çok ağır olabilir. TÜSESAD, bilimsel açıdan hastalığın sadece biyolojik değil, ekonomik ve sosyolojik boyutlarına dikkat çeken 2 rapor yayınladı. Raporlarda şap hastalığının hayvancılık sektörü üzerindeki etkisi ve çözüm yolları yer alıyor.
RAPORA GÖRE TEHLİKE BÜYÜK
Şap hastalığı doğrudan süt veriminde yüzde 80'e varan kayıplara neden olabiliyor. Ayrıca canlı ağırlığında yüzde 25'e varan düşüş, buzağılardaysa ölüme sebebiyet verebiliyor. Yapılan hesaplamalar, 100 sağmal kapasiteli bir işletmede zararı 50 bin dolara kadar çıkarabiliyor. TÜSESAD'ın raporuna göreyse, Türkiye'nin coğrafi konumu ve komşu ülkelerin yetersiz denetimi risk oranını arttırıyor. Ayrıca 2023'ten sonra ülkeye giren 2 virüs de şap hastalığı ihtimalini kuvvetlendirmiş durumda.
Raporda, kurban bayramı gibi hayvanların birbirine yakın olduğu etkinliklerin salgını arttırdığını ifade ediyor.
ÇÖZÜM YOLLARI NEDİR?
Rapora göre hayvanlara çip takılıp takip edilmesi ve mobil vaka bildirimlerinin oldukça etkili olacağı öngörülüyor. Ayrıca düzenli aşılarla takibin sağlanması, riskleri düşürebilir.
