Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasçısı olan Türkiye Cumhuriyeti, farklı kökenlerin bir araya geldiği çok uluslu bir nüfus yapısına sahipti. Ancak Anadolu’nun yerel halklarının muhafazakâr yapısı nedeniyle bazı bölgelerde etnik özellikler uzun yıllar korunabildi. 2 Temmuz 1934 tarihinde yürürlüğe giren Soyadı Kanunu ile vatandaşlara soyad alma zorunluluğu getirilirken, özellikle Yörük Türkleri için verilen soyadlarının kökeninde tarihî ve kültürel mirasın izleri yer aldı.

SOYADI KANUNU İLE AİLE KİMLİĞİ YASAL GÜVENCEYE ALINDI

Cumhuriyet döneminde ilan edilen Soyadı Kanunu, her vatandaşın kendine ait bir aile adı taşımasını zorunlu kıldı. Kanunun uygulanmasında, ailelerin yaşam biçimleri, gelenekleri ve bölgesel özellikleri dikkate alındı. Anadolu’nun farklı bölgelerinde meslek, üretim biçimi veya sosyal statü soyadlarının belirlenmesinde etkili olurken, bazı şehirlerde “-oğlu” ve “-oğulları” ekleriyle oluşturulan soyadları yaygınlaştı.

YÖRÜK TÜRKLERİNİN SOYADLARI TARİHİ KÖKLERE DAYANIYOR

Akdeniz ve Orta Anadolu bölgelerinde yoğun olarak yaşayan Yörük Türklerinin soyadları ise etnik kimliklerine ve Oğuz boylarına göre şekillendi. Oğuz soyuna mensup oldukları düşünülen bu ailelerin isimleri, tarih boyunca taşıdıkları kabile kimliğini yansıttı. Bugün Antalya ve çevresinde sıkça rastlanan bu soyadları, Türkiye’nin yerel Türk halklarının köklü geçmişine işaret ediyor.

EN SIK VERİLEN YÖRÜK SOYADLARI

Yörük kökenli Türk ailelerine verilen bazı soyadları tarihî boy adlarından ve kültürel tanımlamalardan esinlenerek belirlendi. Türkiye genelinde yaygın olarak görülen bu soyadları şu şekilde sıralanıyor:

Kaynak: HABER MERKEZİ