Kilo vermekte zorlanan birçok kişi için son dönemde popüler hale gelen zayıflama iğneleri, iştahı baskılayan GLP-1 agonisti ilaçları içeriyor. FDA onaylı bu ilaçlar, mide boşalmasını yavaşlatarak, beyin iştah merkezini baskılayarak ve insülin salınımını artırarak tokluk hissi sağlıyor.
KİMLERE REÇETE EDİLİYOR
Zayıflama iğneleri, obezite (BMI 30 ve üzeri) ya da aşırı kilolu (BMI 27 ve üzeri) olup Tip 2 diyabet, hipertansiyon veya yüksek kolesterol gibi sağlık sorunları yaşayan kişilere reçete ediliyor. Ayrıca Tip 2 diyabet hastaları için de tedavi amaçlı kullanılıyor.
MUCİZE ÇÖZÜM DEĞİL
Beslenme ve Diyet Uzmanı Harika Özkaya Yurttadur, bu iğnelerin tek başına mucizevi bir çözüm olmadığını belirterek, “Zayıflama iğneleri ancak sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizle birlikte kullanıldığında kalıcı sonuç verir” dedi. İlacın bırakılmasıyla eski yeme alışkanlıklarına dönülmesi halinde verilen kiloların geri alınması olası.
HIZLI KİLO KAYBINA DİKKAT
Hızlı kilo kaybının kas kaybına, safra taşı oluşumuna, metabolizma yavaşlamasına ve beslenme bozukluklarına yol açabileceği uyarısında bulunan uzmanlar, mide bulantısı, kusma ve pankreatit gibi yan etkilerin de görülebileceğini belirtiyor.
YÜZDE ESTETİK ETKİ
Hızlı kilo kaybının yüz bölgesinde yağ dokusunu da azalttığına dikkat çeken uzmanlar, bunun elmacık kemiklerinin belirginleşmesine, yanakların çökmesine ve cilt sarkmasına neden olarak kişiye daha yaşlı bir görünüm verdiğini söylüyor.
MALİYET YÜKSEK
Zayıflama iğnelerinin Türkiye’de geri ödeme kapsamı dışında olduğu ve maliyetinin yüksek olması nedeniyle tedavinin uzun vadede ekonomik olarak zorlayıcı olduğu ifade ediliyor.
KALICI SONUÇ İÇİN YAŞAM TARZI ŞART
Uzmanlar, kalıcı ve sağlıklı kilo kaybının sırrının dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve sürdürülebilir yaşam alışkanlıkları olduğunu vurguluyor. Zayıflama iğnelerinin bir “kür” değil, yalnızca bir destek aracı olduğu belirtiliyor.