Kadıkalesi’nde yürütülen arkeolojik kazılar, hem bilim dünyası hem de bölge turizmi için önemli sonuçlar ortaya koymaya devam ediyor. Bugüne dek çanak çömlek, taş aletler, Hitit dönemine ait heykeller ve Bizans döneminden kalma cam şişe parçaları gün yüzüne çıkarıldı.
ANTİK CAM ŞİŞELER ASLINA UYGUN ÜRETİLDİ
Kazı Başkanı Doç. Dr. Suna Çağaptay öncülüğünde yürütülen projede, Bizans dönemine ait cam şişeler aslına uygun şekilde yeniden üretildi. Şişelerin içine lavanta, turunç çiçeği, kekik ve zeytin yaprağı gibi bölgenin yerel bitkilerinden elde edilen esanslar dolduruldu.
Projeye Hasan Fatma Önal Anadolu Lisesi öğrencileri ve öğretmeni Seyhan Cavit de katkı sağladı. Hazırlanan esanslar, Kadıkalesi’nin tanıtım materyali olarak kullanılacak.
“KOKULAR TARİHİ ANLATIYOR”
Doç. Dr. Çağaptay, Bizans döneminde cam şişelerin büyük ihtimalle güzel kokulu esanslar ve şifalı yağların dağıtımında kullanıldığını belirterek şunları söyledi:
“Bu bulgular bize yalnızca bir dönemin alışkanlıklarını değil, aynı zamanda o dönemde yaşamın nasıl koktuğunu da anlatıyor. Şimdi o kokuları yeniden canlandırarak hem ziyaretçilere farklı bir deneyim sunmayı hem de Kadıkalesi’nin tanıtımını güçlendirmeyi amaçlıyoruz.”
TURİZME AÇILMASI İÇİN SON AŞAMADA
Kadıkalesi’nin turizme kazandırılması için hazırlanan proje kapsamında yaklaşık 50-60 milyon liralık kaynağa ihtiyaç duyuluyor. Çağaptay, planın Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sunulduğunu ve iki yıl içinde onaylanmasının beklendiğini ifade etti.
“Kuşadası inanç turizmi için çok önemli bir merkez olabilir. Kadıkalesi, geçmişiyle ve bugünkü potansiyeliyle buna hazır” dedi.
Kazı alanının ziyarete açılmasıyla birlikte Kuşadası’nın kültürel ve inanç turizminde önemli bir destinasyon haline gelmesi hedefleniyor.