Rojin Kabaiş’in ölümünde sır perdesi aralanıyor: Telefonu İspanya’ya gönderildi
Rojin Kabaiş’in ölümünde sır perdesi aralanıyor: Telefonu İspanya’ya gönderildi
İçeriği Görüntüle
Begüm Akkaya'nın babası Hakan Akkaya olayı, son dönemde tekrar sosyal medyada gündem oldu. 2014 yılında Adriyatik Denizi’nde yaşanan Norman Atlantic feribot faciasında kaybolan Dr. Hakan Akkaya, aradan geçen yıllara rağmen hâlâ bulunamadı. Peki, Hakan Akkaya kayıp mı, yaşıyor mu, neden bulunamıyor? Begüm Akkaya'nın babası nerede ve nasıl kayboldu?

Hakan Akkaya kayıp mı, yaşıyor mu?

Dr. Hakan Akkaya, 28 Aralık 2014 tarihinde Adriyatik Denizi’nde Norman Atlantic feribotunda yaşanan faciada resmî olarak kayıp ilan edildi. Bugüne kadar yapılan aramalara rağmen kendisine dair hiçbir somut iz bulunamadı. Feribottaki yangın sonrası yaşanan kaotik tahliye sürecinde birçok yolcu gibi Hakan Akkaya’nın da denize düştüğü ya da içeride mahsur kaldığı tahmin ediliyor. Ancak ne bir ceset ne de kişisel eşyalarına dair herhangi bir iz elde edilebildi. Bu nedenle 2025 itibarıyla Hakan Akkaya hâlâ kayıp statüsünde, yani hukuken ölüm ilanı verilmiş değil. Ancak geçen 11 yılın ardından hayatta olma ihtimali oldukça zayıf. Yine de ailesi ve yakınları zaman zaman umutlarını dile getiriyor. Begüm Akkaya’nın açıklamaları da bu duygusal sürecin hâlen devam ettiğini gösteriyor.

Begüm Akkaya'nın babası Hakan Akkaya neden bulunamıyor?

Hakan Akkaya’nın neden bulunamadığı sorusu, yıllar geçmesine rağmen yanıt bulamayan en büyük merak konularından biri. Bunun birkaç nedeni var:
  1. Yangın sırasında geminin büyük bir kısmı ciddi şekilde zarar gördü.
  2. Deniz koşulları nedeniyle tahliye kaotik şekilde gerçekleşti.
  3. Bazı yolcular feribot dışına çıkamadı, bazıları ise açık denizde kayboldu.
  4. Arama-kurtarma çalışmaları çok geç başlatıldı ve kapsamı yetersizdi.
  5. Feribotun bazı bölümlerine ulaşılamadığı için enkazda sıkışanlar bulunamadı.
Bu nedenlerden dolayı, Dr. Hakan Akkaya’nın bedenine ulaşılamadı ve kimlik tespiti yapılamadı. Özellikle İtalya ve Arnavutluk makamlarının koordinasyon eksikliği, olayın çözümünü iyice zorlaştırdı. Uluslararası hukukta kayıplar için belirli bir süre geçmeden ölüm kararı verilemediği için Akkaya'nın durumu hâlâ belirsizliğini koruyor.

Begüm Akkaya'nın babası Hakan Akkaya nerede kayboldu?

Hakan Akkaya, İtalya’dan Arnavutluk’a giden Norman Atlantic isimli feribotta yolculuk yaparken kayboldu. Feribot, Yunanistan’ın Patras limanından İtalya’nın Ancona limanına giderken, Adriyatik açıklarında alev aldı. Araç güvertesinde başlayan yangın kısa sürede tüm gemiye yayıldı. Yangın sonrası feribotta büyük panik yaşandı. Yolcular tahliye edilirken, bazıları filikalara ulaşamadan gemide mahsur kaldı, bazıları ise can yeleğiyle denize atladı. Hakan Akkaya’nın da bu karmaşa sırasında denize atlamış olabileceği düşünülüyor. Ancak yoğun duman, soğuk hava ve deniz koşulları nedeniyle hayatta kalma ihtimali oldukça düşüktü.

Hakan Akkaya olayı nedir?

Hakan Akkaya olayı, aslında 2014’te yaşanan büyük bir deniz felaketinin parçasıdır. Norman Atlantic faciası, Avrupa denizcilik tarihinin en trajik olaylarından biri olarak kabul edilir. Feribotta bulunan yaklaşık 500 yolcudan 427’si kurtarıldı. Ancak 31 yolcunun cesedine ulaşılamadı, birçoğu resmen kayıp ilan edildi. Dr. Hakan Akkaya da o yolculardan biriydi. Haberin Burada'nın haberine göre, olayın ardından İtalya ve Arnavutluk makamları tarafından yürütülen soruşturmalar, yangının sistem arızaları ve ihmaller nedeniyle çıktığını ortaya koydu. Tahliye planlarının uygulanmaması, eğitimli personel eksikliği ve yangın söndürme sistemlerinin yetersizliği, kayıpların artmasına neden oldu. Hakan Akkaya olayı da, bu sistemsel sorunların dramatik bir sonucudur.

Begüm Akkaya babasının kaybını nasıl yaşıyor?

Oyuncu Begüm Akkaya, babasının kaybıyla ilgili ilk yıllarda sessizliğini korudu. Ancak son dönemde yaptığı açıklamalar, yaşadığı yas sürecini ve içsel çatışmalarını gözler önüne serdi. Özellikle Sibel Arna’nın YouTube programında yaptığı açıklamalar dikkat çekti. “Her denize girdiğimde ona sarılıyormuşum gibi hissediyorum. Mezarı yok diye üzülmeyi bıraktım. Suya dua ediyorum.” sözleri sosyal medyada binlerce kez paylaşıldı. Begüm Akkaya, babasının yokluğunu hayatının her anında hissettiğini ama zamanla bu acıyla yaşamayı öğrendiğini dile getirdi. Açıklamalarında “Onu hep doğada arıyorum. Belki bir kuş, belki bir rüzgar. Ama bir şekilde hâlâ benimle,” ifadeleriyle duygularını dile getirdi.

Norman Atlantic faciası sonrası neler yaşandı?

Facianın ardından birçok ülke vatandaşları için arama-kurtarma çalışmaları başlatıldı. Ancak enkazın denizin derinliklerine gömülmesi ve bölgedeki hava şartlarının zorluğu nedeniyle çalışmalar sınırlı kaldı. Olayla ilgili açılan soruşturmada, feribot şirketine ait yetkililer hakkında görevi ihmal ve insan hayatını tehlikeye atma suçlamalarıyla davalar açıldı. Ancak bu hukuki süreçler de sonuçsuz kaldı. Kaybolan yolcuların aileleri, hukuki mücadelelerini sürdürse de hâlâ birçok konuda netlik sağlanabilmiş değil. Dr. Hakan Akkaya’nın ailesi de yıllar boyunca adalet arayışına devam etti.

Hakan Akkaya olayının Türkiye'de yarattığı yankı neydi?

Hakan Akkaya, mesleği gereği Türkiye’de tanınan ve saygı duyulan bir isimdi. Kaybolduğu haberinin ardından sağlık camiası ve sanat dünyası olaya büyük ilgi gösterdi. Begüm Akkaya’nın sanatçı kimliği nedeniyle de medya, bu trajediyi sıkça gündeme taşıdı. Dönemin haber kanallarında yer bulan olay, Türk kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. TRT başta olmak üzere pek çok yayın organı Begüm Akkaya'nın çağrılarına yer verdi. “Babamı geri getirin demiyorum, en azından nerede olduğunu bileyim” sözleri birçok izleyicide derin bir iz bıraktı.

Hakan Akkaya'nın hikâyesi neden hâlâ gündemde?

Hakan Akkaya’nın hikâyesi, sadece bir kişinin kayboluşu değil; aynı zamanda sistemsel ihmaller, uluslararası krizler ve insan hayatına verilen değeri sorgulayan bir olaydır. Bu yüzden her yeni gelişmede, özellikle de kızı Begüm Akkaya'nın yaptığı açıklamalarda yeniden gündeme gelmektedir. Türkiye’de ve dünyada bu tür kayıpların yaşandığı deniz faciaları, sadece acıyı değil, çözülmemiş soruları da beraberinde getiriyor. Dr. Hakan Akkaya’nın hikâyesi de binlerce kişinin kayıplar karşısındaki sessiz çığlığını temsil etmeye devam ediyor.