Küresel ekonomideki dalgalanmalara dikkat çeken Bank of America stratejistleri, yatırımcılara portföylerinde güvenli varlıklara yer vermeleri çağrısında bulundu. Stratejist Michael Hartnett’in de yer aldığı ekip, “Yapay zekâ öncülüğünde hisse senedi liderliği sürüyor; ancak bu ortamda en güçlü koruma araçları altın ve Çin hisseleri” ifadelerini kullandı.
2026 BÜYÜME BEKLENTİSİ ALTINA DESTEK SAĞLIYOR
Bank of America raporunda, yatırımcıların 2026 yılına yönelik güçlü büyüme beklentileriyle pozisyon aldıkları vurgulandı. Düşen ABD faiz oranları ve Donald Trump yönetiminden beklenen genişlemeci politikaların bu görünümü desteklediği belirtildi. Stratejistler, bu gelişmelerin altın talebini artırabileceğine dikkat çekti.
ALTIN ENFLASYONA KARŞI KORUMA SAĞLIYOR
Raporda, altının gevşek para politikalarının yol açabileceği olası enflasyon riskine karşı etkili bir koruma aracı olduğu ifade edildi. Bank of America uzmanları, küresel merkez bankalarının faiz indirimleri ve parasal genişleme yönündeki eğilimlerinin altın fiyatlarını desteklemeyi sürdüreceğini bildirdi.
ALTIN FİYATLARINDA REKOR SONRASI GERİ ÇEKİLME
Altın, geçtiğimiz haftalarda 4.381 dolar seviyesine çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Ancak rekor sonrası fiyatlarda bir düzeltme yaşandı ve ons altın 4 bin doların altına geriledi. Şu anda altın 4 bin doların hemen üzerinde işlem görüyor. Analistler, bu düşüşün kısa vadeli bir düzeltme olduğunu ve uzun vadeli yükseliş trendinin süreceğini belirtiyor.
UZMANLARA GÖRE RİSKLERE KARŞI ALTIN STRATEJİSİ
Ekonomistler, ABD’nin gevşek para politikaları, Çin’in büyüme teşvikleri ve jeopolitik gerilimlerin altını destekleyen temel unsurlar olduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, yatırımcıların portföylerinde belirli bir oranda değerli metale yer vermesi, risk yönetimi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
ALTIN GÜVENLİ LİMAN OLMAYA DEVAM EDİYOR
Yapay zekâ hisseleri küresel piyasalarda öne çıkmaya devam etse de, Bank of America stratejistleri altının uzun vadede güvenli liman olma özelliğini koruduğunu vurguluyor. 2026’ya kadar sürmesi beklenen genişlemeci politikalar ve artan jeopolitik belirsizliklerin, altının cazibesini artırmaya devam edeceği öngörülüyor.
