Kaygı bozukluğu, bireyin gerçek bir tehlike veya tehdit olmamasına rağmen yoğun ve sürekli bir endişe, korku veya huzursuzluk hissetmesiyle karakterize edilen psikiyatrik bir rahatsızlıktır. Toplumda oldukça yaygın görülen bu durum, özellikle kadınlar arasında daha sık görülmekte olup, birçok farklı alt türü bulunmaktadır.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kaygı bozukluğu fiziksel, zihinsel ve duygusal birçok belirtiyle kendini gösterebilir. En yaygın belirtiler şunlardır:
-
Sürekli endişe ve kötü bir şey olacak hissi
-
Kalp çarpıntısı, göğüs sıkışması
-
Terleme ve titreme
-
Konsantrasyon bozukluğu
-
Uykuya dalmada güçlük ve sık uyanma
-
Mide bulantısı veya sindirim problemleri
-
Kas gerginliği ve baş ağrısı
Bu belirtiler zaman zaman panik atağa da dönüşebilir ve bireyin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir.
NEDEN OLUR?
Kaygı bozukluğunun kesin nedeni bilinmemekle birlikte, birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu faktörler arasında:
-
Genetik yatkınlık
-
Beyindeki kimyasal dengesizlikler
-
Çocukluk çağı travmaları veya zorlayıcı yaşam olayları
-
Kişilik özellikleri (özellikle içe dönüklük veya aşırı duyarlılık)
-
Kronik hastalıklar ve bazı ilaçlar
Uzun süreli stres ve bastırılmış duygular da kaygının gelişimini tetikleyebilir.
NASIL ANLAŞILIR?
Kaygı bozukluğu tanısı, uzman bir psikiyatristin yaptığı değerlendirme sonucunda konur. Bu süreçte kişinin yaşadığı belirtiler, süresi ve yaşamını ne derece etkilediği dikkate alınır. Tanı sürecinde görüşmelerin yanı sıra bazı psikolojik testler de uygulanabilir.
Uzmanlar, kaygı bozukluğunun başka bir ruhsal ya da fiziksel hastalığın belirtisi olup olmadığını da ayırt eder. Tanı konulması için belirtilerin belirli bir süre boyunca devam etmesi ve bireyin iş, okul veya sosyal hayatında sorunlara yol açması gerekir.
NASIL GEÇER?
Kaygı bozukluğu, uygun tedaviyle büyük oranda kontrol altına alınabilen bir rahatsızlıktır. Tedavi yöntemleri şu şekildedir:
-
Psikoterapi: Özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), kaygının temelindeki düşünce kalıplarını değiştirerek etkili sonuçlar verir.
-
İlaç tedavisi: Antidepresanlar ve anksiyolitikler gibi ilaçlar, semptomları hafifletmekte kullanılabilir.
-
Yaşam tarzı değişiklikleri: Düzenli uyku, dengeli beslenme, egzersiz, nefes egzersizleri ve meditasyon gibi yöntemler kaygıyı azaltabilir.
-
Destek grupları ve bireysel danışmanlık: Kaygıyı yönetmede etkili sosyal destek büyük önem taşır.




