Ağrı’da 2018 yılında kaybolan ve günler sonra dere kenarında ölü bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir davasında önemli bir gelişme yaşandı. Yargıtay, önceki beraat kararlarını eksik inceleme gerekçesiyle bozarak dosyanın yeniden görülmesine karar verdi.
BERAAT KARARLARI DAHA ÖNCE ONANMIŞTI
Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 2021 yılında sanıklar Ayşe A., Besim D., Hatun D., Mehmet Ali A., Musa A., Yıldırım A. ve Yusuf A. hakkında “nitelikli kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından beraat kararı vermişti. Kararın istinaf incelemesini yapan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi ise beraat kararlarını onamıştı. Ancak Yargıtay, dosyada bazı araştırmaların eksik yapılması nedeniyle bu kararı bozdu.
YARGITAY’IN BOZMA GEREKÇESİ
Yargıtay, kararında bazı sosyal medya paylaşımlarının kim tarafından yapıldığının belirlenmediğini ve bir CD kaydında yer alan kişilerin tespit edilmediğini belirtti. Eksik araştırmaların tamamlanması gerektiğine dikkat çekti.
SES KAYITLARI DOSYA İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Leyla Aydemir’in ailesinin avukatı Erdoğan Tunç, Yargıtay’ın bozma kararının 2021 yılında dosyaya sunulan ses kayıtlarıyla bağlantılı olduğunu vurguladı. Tunç, “Bu kayıtlar arama çalışmaları sırasında AFAD ekibinden bir kişinin Leyla’yı canlı olarak bulmuş olabileceğini, sonrasında sanıklardan birinin müdahale ettiğini ve konunun kapatıldığını gösteriyor. Yerel mahkeme bu kayıtları hukuka aykırı delil saymıştı ancak Yargıtay kararın hatalı olduğunu belirtti. Ses kayıtlarında geçen AFAD görevlisinin konuyla ilişkisinin aydınlatılmasını istedi” dedi.
SES KAYITLARININ İÇERİĞİ
Tunç, kayıtların detaylarını şöyle aktardı:
- Leyla’nın bir kilerde tutulduğu ve ağlama seslerinin duyulduğu,
- AFAD görevlisinin durumu fark edip olay yerine gittiği,
- Sanıklardan birinin, “Biz nasıl olsa bırakacağız, köy abluka altında olduğu için bırakamıyoruz. Çocuğa zarar verme niyetimiz yoktur” diyerek müdahaleyi engellediği,
- Başka bir AFAD görevlisinin “Bizimkiler ilk gün bulmuşlar ama bırakacaklarını düşünerek olaya müdahale etmemişler” şeklinde ifadeler verdiği kaydedildi.
Tunç, bu kayıtların incelenmesi ve ilgili kişilerin tanık olarak dinlenmesinin sanıkların cezalandırılması açısından kritik olduğunu belirtti.
DOSYADA YANLIŞ BİLİNENLER
Avukat Tunç, kamuoyunda yanlış anlaşılan bazı hususlara da açıklık getirdi:
- Anne Şükran Aydemir’in hiçbir zaman şikayetinden vazgeçmediği ve davanın başından beri kararlı bir şekilde takipçisi olduğu,
- Dosya kapsamındaki raporlarda cinsel istismar bulgusuna rastlanmadığı ve bu konuda yeni bir durum oluşana kadar cinsel istismar iddialarının kabul edilmemesi gerektiği ifade edildi.
ADALET UMUDU TAZELENDİ
Sanıkların yurt dışına çıkış yasağının devam ettiğini belirten Tunç, “Sanıkların bu süreci koordineli şekilde yürüttüklerine dair bilgileri mahkemeye sunduk. Yargıtay’ın dosyayı bozmasının en önemli nedeni sunduğumuz ses kayıtlarıdır. Bu kayıtlar olmasaydı, dosya fail meçhul bir cinayet olarak kalacak ve tüm sanıklar beraat edecekti. Ses kayıtları sayesinde soruşturma genişletilecek ve sanıklar hakkında ceza kararı verilme ihtimali doğdu. Adalet umudumuz yeniden tazelendi” dedi.
YENİ DURUŞMA TARİHİ BEKLENİYOR
Dava dosyası, eksik araştırmaların tamamlanması ve delillerin yeniden değerlendirilmesi için Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Yeni duruşma tarihinin adli tatilin ardından belirlenmesi bekleniyor.